Natasha dürbünü ile etrafa göz atarken karada beklemekte olan tayfa maceraperest ikiliyi yanlarında bir yabancı ile getiriyorlardı. Aradıkları kişiyi bulduklarını umut ederek tehlikenin boyutu daha çok büyümeden onları İngiltere'ye geri götürmek istiyordu.Dürbünü indirip tayfaya bağırdı. "Hazırlanın sizi köpekler! Tembelliği bırakın hemen!"
Bucky çok sevdiği eşine sırıtarak baktı. Bu vahşi halini her zaman çok çekici bulmuştu.
Büyük kayık gemiye yanaşınca önce atları yukarıya aldılar. Sonra da diğerleri bindi. Natasha deniz yolculuğuna hemen çıkmak istiyordu.
Bucky dümeni devralırken Tony'e bakış atıp gözlerini devirdi. Dönüş yolunda uslu duracağını umut ediyordu.
Natasha üçlüye yaklaşırken gülümsedi. "Göreviniz başarıyla sonuçlandı sanırım. Umarım yanılmıyorumdur."
Loki kısa sürede arkadaş olduğu kızıl saçlı kaptana gülümsedi. "Evet görevimiz tamam. Savaşı bitireceğimize dair umutlarımında boşa çıkmayacağını düşünüyorum."
Natasha başını sallayarak onayladı. Sonra tayfaya dönüp bir kez daha bağırdı. "Yelkenler fora! O tembel kıçınızı kaldırın! İngiltere'ye geri dönüyoruz!"
Tayfalar telaşla yerlerini alıp her birine dağıtılmış olan görevleri yerine getirmeye başladı. Kızıl saçlı kaptanlarını kızdırmak istemezlerdi.
Steve sağa sola koşuşturan ya da yelken direğine tırmanan insanları izlerken dudakları hafifçe aralanmış hayretle bakıyordu.
Tony onun tepkisini izlerken nedense neşelendi. "Ne oldu Steve?"
Dalgın bir şekilde her bir ayrıntıyı inceleyen Steve sorusunu cevapladı. "Daha önce kanatları olan bir tahta kutu görmemiştim."
Loki ve Tony birbirlerine bakış atıp ardından gülmeye başladı. Steve dikkatini onlara verirken kaşlarını çattı. Yanlış bir şey söylememişti.
"Neden gülüyorsunuz?"
Tony parıldayan gözleriyle ona baktı. "Bu bir yelkenli gemi Steve."
Steve'in yüzündeki kızgın ifade üzgün bir hâle evrildi. "Daha önce insanların yaşadığı dünyayı görmedim. Bütün hayatım beni bulduğunuz yerde geçti. Büyücüden birçok şey öğrenirken bu insanların yaşam alanları ile ilgili şeyler değildi. Beni olacak olan savaşa hazırladı."
Onun sözleri ikilinin aklını yeniden beklenen savaşa getirdi. Ama Tony aynı zamanda onu daha erken bulmadığı ve insanların dünyasıyla tanıştırmadığı için vicdan azabı duyuyordu. Kendisiyle birlikte birçok hayatın geleceğini karartmıştı.
Loki onların arasında çözmeleri gereken şeyler olacağını düşünüp yanlarından ayrıldı. İngiltere'ye varana kadar en azından biraz olsun anlaşabileceklerini umut ediyordu..
***
Enchantress salonda oturmuş şarabını yudumlarken Thor'a bir bakış attı. Küçükken ayrı düştüğü kardeşinin eşi demek ki böylesine güçlü bir ejderhaydı. Açıkçası Loki'nin çok şanslı olduğunu düşünüyordu. Kendisi bile henüz uygun bir eş adayı bulamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANCE WİTH THE DRAGON - (THORKİ)
Fanfictionİnsanları kandırmayı ne kadar sevse de onların davranışlarından sıkılan Loki kaldığı kasabayı terk eder. Sadece sahip olduğu, asla vazgeçemediği atı ile yola çıkan Loki hava karardığında ve sağanak bir yağmura yakalandığında ilerlemekte olduğu orman...