DANCE WİTH THE DRAGON - (THORKİ)

11

Lütfen başındaki kısma dikkat edin. Minik bir cinsellikle ilgili içerik vardır.

***

"Ahh Thor..."

Üzerinde aşağı yukarı hareket ederken onun büyük ellerini kalçalarında hissetmek inanılmaz zevk veriyordu ve çığlık atmamak için kendini zor zaptediyordu. Ne de olsa Stark hâlâ evlerinde misafirdi. Tâbi hizmetçiler de bir sorundu.

"Mmm... Ohh..."

İçine doğru akan sıvısını hissederken kendisi de boşalmıştı.

Yığılıp sıcak ve kaslı göğsün üzerinde dinlendi. Thor'un parmakları saçlarının arasında dans eder misali dolanıp duruyordu. Bu nedense her zaman hoşuna gitmişti. Gülümseyerek yanağını onun göğsüne sürttü. Yeri hem rahat hem de sıcaktı.

"Sevgilim, kahvaltı çoktan hazırlanmıştır. Tony hepsini büyük bir iştahla yiyip bitirmeden önce gitsek iyi olacak. Ama önce güzel bir banyo yapalım. Ne dersin?"

"Banyo fikri mükemmel olur. Yoksa cidden tam bu noktada uyuyacağım."

Thor gülerek onu kucakladığı gibi ayağa kalktı. Doğru odalarının hemen yanındaki banyoya gitti.

Tony kanepede oturmuş yiyeceklerle donatılmış masayla bakışıyordu. İstese oturup yemeye başlardı ama evin sahiplerine görgüsüzlük etmek istememişti. Bu biri sorsa ona söyleyeceği yalandı tâbi. Yoksa asıl sebebi yalnız yemeyi hiç bir zaman sevmemiş oluşuydu.

Loki ve Thor yüzlerinde birer gülümseme ile salona girince yerinden kalktı. "Günaydın. Sonunda gelebildiniz. Açlıktan ölüyorum."

Thor bir kaşını havaya kaldırdı. "Dur tahmin edeyim. Görgüsüzlük etmek istemedin."

"Kesinlikle beni iyi tanıyorsun yıldırım ejderhası."

Masadaki yerlerine geçerlerken Loki onlara yönelik bir soru sordu. "Ejderhalarda tür mü var?"

Thor önce cevapladı. "Evet. Ben gerçek formuma döndüğümde kanatlarımdan bile yıldırım çıkar. Saldırı zamanı sihrimle büyük fırtına bulutları oluşturup içinde kamufle olarak ilerlerim."

"Anladım. Düşmanın seni göremeyince vuramıyor."

Tony heyecanla kendisi hakkındaki açıklamayı yaptı. "Ben ateş ejderhasıyım. Küle çevirene kadar yakarım. Çok ateşliyimdir anlayacağın."

Thor güldü. "Sana bir su ejderi lazım ki ateşin sönsün."

"Olmaz. Onların kanatları yok. Uçamıyorlar bile. Tek yaptıkları karada koşturmak. Ben koşmayı bile sevmem."

"Dostum, kanatlı olanları da var."

Tony ağzına koca bir parça pastırma attı ve çiğnedi. "Almayayım."