" Sıradaki sensin!
Ölmelisin Erwin!
Buraya kadar!
Kaçamazsın!"Kan ter içinde uyandım. Gözlerimi açıp etrafımı algılamaya çalıştım. Kısa bir süre anlamsızca göz gezdirdim. Henüz sabah olmamıştı. Gecenin ölüm sessizliğinde uyanmıştım.
Doğruldum. Kulübenin dışından ışık sızıyordu içeri. Çok geçmeden Wilson'ın dışarıda olduğunu anladım. Ayağa kalkıp yanına gittim.
Wilson, Kulübenin önünde oturmuş, şapkasını da gözlerinin üzerine kadar indirmişti. Hafif bir ıslık çalıyordu ve yüzünde bir gülümseme vardı.
"Neden uyumuyorsun Erwin?" diye sordu aniden.
"Uyandım. Klasik! Kabuslar, ölüm korkusu falan filan işte." dedim. Yanına oturdum.
Wilson cevap vermedi. Islık çalmaya devam etti.
"Wilson. Sence ben..."
"Değilsin."
"Ne soracağımı nereden biliyorsun?" diye çıkıştım.
"Deli? Katil? Sorunlu? Korkak? Eh, sonuncusundan pek emin değilim."
"İnsan bilmediği şeyden korkar Wilson."
"Size okulda böyle mi öğrettiler?"
"Eh. Ben bir doktorum değil mi?"
"Öyleyse sen söyle bakalım büyük doktor Erwin. Sence sen, deli misin? Yada gözü dönmüş bir katil?"
"Bilmiyorum."
"Sen katil olamazsın Erwin."
Küçümseyici bir tavırla söylemişti bunu.
"Katil olamam da ne demek?
"Bazı cinayetler planlanır Erwin."
"Neden daha fazla açıklamıyorsun bana bunu?"
"Çünkü bunu bilirsen, az önce sorduğun soruya kendin cevap vermeye çalışacaksın."
"Tek yaptığın kafamı karıştırmak."
"Ben eskiden ne iş yapardım biliyor musun Erwin?"
Hayır anlamında başımı salladım. Gerçekten bunu daha önce konuşmamıştık. Wilson hakkında hiç bir şey bilmediğimi fark ettim.
"Hadi tahmin et bakalım." dedi.
"Boyun kısa olmasına rağmen kalıplısın. Yeterince kaslısın. Fiziksel olarak aktif olduğun bir iş olmalı."
"Yani?"
"Oduncu?"
Wilson kahkaha attı.
"Ne gülüyorsun?"
"Hadi devam et. Başka çıkarımlarda bulun."
"Bilemedim Wilson."
"Boşuna okumuşsun bak."
"Hadi ama. Ne iş yapıyordun sen?"
"Hastaneye yatana kadar hep çalıştım. Hemen hemen her işi yaptım diyebilirim. Ama büyük çoğunluğu okyanusta geçti."
"Kaptan mıydın?"
"Eh. Güvenselerdi olurdum."
"Neden güvenmediler?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE
Bí ẩn / Giật gânBen kimim? Zihnimin en ücra köşesinde bile benliğime dair hiçbir şey yok. Her gün boş bir sayfaya kimliğimi ilmek ilmek dokuyorum. Tanrı'nın bana verdiği bu hediye yavaş yavaş sonum oluyor. Kendime yardım etmektense, benimle aynı kaderi paylaşan...