"Bay Erwin! Acilen uyanmalısınız!"
Kapıya var gücüyle vuran Matt gerçekten beni uyandırmayı başarmıştı. Sesi çok telaşlı geliyordu ve kötü bir haber alacağımı anlamıştım.
Ayağa kalktım. Kapıyı açtım. Matt üzgün bir şekilde karşımda duruyordu. Başını iki yana sallayarak içeri geçti.
"Olanları duyunca bir miktar üzüleceksiniz." dedi.
Masanın hemen önündeki koltuğa kendini bıraktı. Düşünceli görünüyordu. Boşluğa bakıyordu. Onu ilk defa böyle görmüştüm. Karşısına geçip oturdum.
"Evet Matt. Seni dinliyorum."
"Bay Erwin. Bunu söylemek çok güç. Joel dün gece hastanede öldürülmüş."
"Ne!? Nasıl!?" diye haykırdım.
"Ablası olacak manyak onu ziyarete gitmiş. Refakatçi olmak istemiş. İzin vermişler. Sonra onu boğarak öldürmüş."
Gözlerim dolmuştu. Joel gözlerimin önüne geldi. Bir çocuk ne kadar masumsa Joel o kadar masumdu.
"Peki ya sonra?" diye sorabildim.
"Sonrası çok ilginç. Polisi kendisi aramış. Ben kardeşimi öldürdüm demiş."
"Bu nasıl bir şey? Neden böyle bir şey yapmış?"
"Onlara psikolojik bir rahatsızlık yaşadığını ve istemeden böyle bir şey yaptığını söylemiş. Sesler duyduğunu, bilincinin açık olmadığını anlatmış."
"Baya planlı bir cinayet var yani..."
"Kesinlikle. Eğer yeterli şahit ve rapor bulabilirse hapishane yerine buraya gelebilir."
"Bunu tek başına düşünmüş olma ihtimali nedir?"
Matt doğruldu. Düşündüğü şeyi söylemek için heyecanlandığı çok belliydi.
"İşte tam da burada bir sorun var Bay Erwin. Bu çok karmaşık. Eğer gerçekten psikolojik sıkıntısı yoksa hapishaneye girmesi gerekir. Girmeyeceğinden emin bir şekilde polisi kendisi aramış. İfadesinde de açık açık anlatmış." diye açıkladı.
"Deliyi oynayacak yani."
"Ya da biri ona böyle bir senaryo yazdı." dedi.
"Karşımızda bir suçlu daha var gibi görünüyor."
"Kim olduğu hakkında fikriniz var mı Bay Erwin?"
"Bilmiyorum. Ancak göreceğiz. Kısa süre içerisinde bunu anlayacağız." dedim.
Matt ellerini saçlarına götürdü. Saçlarını karıştırdı. Düşünüyor gibi bi hali vardı.
"Matt senden bir ricam var."
"Tabi Bay Erwin"
"Joel'in eşyalarına bi göz atabilir misin? Henüz toplanmamıştır. Muhtemelen başka akrabası olmadığı için bir çoğu imha edilecek. İçlerinde bizi ilgilendirecek bir şeyler olabilir."
"İyi fikir. Hemen işe koyuluyorum." dedi ve ayağa kalktı.
"Kuşlara dikkat et Matt." dedim. Bunu neden dediğim hakkında bir fikrim yoktu.
"Kuşlar?" diye sordu haklı olarak.
"Sen sadece dikkat et." dedim.
"Peki Bay Erwin." dedi ve odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE
Mystery / ThrillerBen kimim? Zihnimin en ücra köşesinde bile benliğime dair hiçbir şey yok. Her gün boş bir sayfaya kimliğimi ilmek ilmek dokuyorum. Tanrı'nın bana verdiği bu hediye yavaş yavaş sonum oluyor. Kendime yardım etmektense, benimle aynı kaderi paylaşan...