"4. Bölüm" Yalnız Değilim

465 19 8
                                    

"Uyan!"
"Aç gözlerini!"
"Kaçamazsın!"
"Evime hoş geldin..."

Dehşetle yerimden fırladım. Etrafımı görmeye, anlamaya çalıştım. Neredeyim ben? Burası neresi? Ne zaman geldim? Hiç bir şey hatırlamıyordum. Karanlık, gözlerimi daha da ağırlaştırmıştı. Oda, sanki toz ve duman bulutuyla kaplı gibi görünüyordu. İçerisinde biri saklansa kesinlikle göremezdim.

Yavaşça ayağa kalktım. Korkuyordum. Hiç bir şey göremiyordum ve bu beni tedirgin ediyordu. "Hatırla Erwin! Hatırla! Neredesin sen?" Zihnimi zorluyordum. Başıma inanılmaz bir ağrı girmişti. Bu kadar zor olamazdı. Etrafımdaki bulut dağılmıyordu. Adım atmaya korkuyordum. Derken bir ışık hüzmesi içeriyi kapladı. Bir silüet yavaş adımlarla bana doğru yaklaştı. Ellerimi yüzüme kapattım. Her bir adımını duyuyordum. Yavaş yavaş yaklaştı. Parmaklarımın arasından görmeye çalıştım. Yaklaşıyordu. Yaklaşıyordu. Geri çekildim. Sırtım duvara çarpana kadar çekildim. Bulut dağılmıyordu hatta arasından sızan ışıkla beraber beni boğuyordu.

Diz çöktüm. Nefesim daralıyordu. " Lütfen, bana zarar verme..." diyebildim. Adımları hızlandı. Yanıma kadar geldi ve kollarımdan tutup kaldırdı. Bulutun yavaş yavaş çekildiğini görebiliyordum. Her şey netleşmeye başladı. Uzun boylu, beyaz önlüklü bir adam karşımda belirdi.

"İyi misiniz? Sakin olun."

Kollarımı ellerinden kurtardım. Kendimi yere bıraktım. İnanılmaz korkmuştum. Adam kapının dışına çıktı. Hemşireye hemen gelmesini söyledi. Tekrar yanıma geldiğinde, dizlerimi kendime doğru çekmiş, kendimi koruma amaçlı kapanmıştım.

"Doktor Erwin? İyi misiniz?"

Başımı iki yana salladım. İyi değildim. Hemşire odaya bir şişe su ve sakinleştirici iğne ile gelmişti. İğneyi görünce telaş içinde sesimi yükselttim.

"Eğer o iğne ile bana yaklaşacak olursan bu odadan iki kişi çıkarız!"

Hemşire yerine sabitlenmiş bir şekilde durdu. Korkmuştu. Adam eliyle hemşireye gelmemesi için işaret yaptı.

"Sakin olun. İğne sizin için değil."

Hemşireden suyu istedi. Kapağını açıp bana uzattı. Elimi uzatıp şişeyi aldım. Kapağın yeni açılmış olduğundan emin olup suyu bir çırpıda içtim. Şişeyi kenara atıp sırtımı duvara yasladım. Bacaklarımı uzattım ve derin nefes almaya çalıştım.

"Daha iyisiniz umarım" dedi adam.

"Sanırım." diyebildim.

"Buna sevindim." dedi ve ekledi. "Ne oldu size?"

"Burada bu tür olaylara alışkın olduğunuzu sanıyordum." dedim.

"Ben de doktor olduğunuzu. " dedi gülerek.

Ayağa kalktım. Hemşire dehşetle beni izliyordu.

"Sizi korkuttum sanırım. Gerçekten çok üzgünüm."

"Sorun değil. Nedir bununla derdiniz?" dedi iğneyi göstererek.

"Aslında hiç bir şey. Sadece korktum." diye yalan söyledim.

"Koca adam? Hem de doktor? Ah, daha neler göreceğim şu yaşımda" diyerek çıktı odadan.

Adama döndüm. Bir eli cebinde masanın üstündekileri inceliyordu.

"Evet sana gelelim. Sen kimsin?"

Elini cebinden çıkardı. Gayet samimi bir şekilde gülümseyerek elini uzattı.

SOBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin