seven

520 32 20
                                    

Önceki bölümde bundan sonra kısa ama daha çabuk bölümler mi atayım yoksa birkaç günde bir uzun bölümler mi atayım diye sormuştum. Bazı arkadaşlarım cevap verdi ve verdiklerini cevaplara göre kısa ama daha çabuk bölüm atmaya karar verdim. Belki kısa sürede yine uzun bölümler de atabilirim. Hiç belli olmaz.
Cevap veren arkadaşlarıma çook teşekkür ederimm bu arada. 🙏🏻
Ve eğer fikrinizi belirtmek isterseniz yorumlara bekliyorum yine. İsteğe bağlı olarak yine değiştirebilirim bu durumu. Keyifli okumalaaar. 🤗🌸🌸

Aybike fırsatını bulmuşken kimsenin konuşmasına fırsat vermeden konuştu.
- Berk, senin anne baban nasıl insanlar?

Berk'in yarasını kanattığını bilseydi asla sormazdı ama sadece onunla ilgili bir şeyler öğrenmek istiyordu. Hem ailesiyle ilgili garip bir durum olduğunu da seziyordu.
Berk beklemediği bu soru karşısında afalladı. Bu konuda o kadar yaralıydı ki... Canı çok acımıştı. Suratı bir anlığına düşse de hemen toparlanıp hiçbir şey belli etmemeye çalıştı.
Aybike yüzünün aldığı şekilden bozulduğunu anlasa da çabucak toparlandığını gördü. Tıpkı kampa gittiklerinde kayboldukları o ormanda olduğu gibi. İşi yine şakaya vuracaktı. Ve Berk'in şakacı bir tavırla konuşmaya başlamasıyla, Aybike tahminlerinde ne kadar haklı olduğunu gördü.
- Ne o? Niye merak ettin tatlım? Beni tanımayı çok mu istiyorsun? Eğer çok istiyorsan bi kahve içmeye gidelim mi? Sana orda hayat hikayemi anlatırım. Ne dersin Aybik?

Oğulcan başını hafif sağa yatırmış, kaşlarını kaldırmış şekilde "Ciddi misin?" der gibi ona bakıyordu. Tam bir şey söyleyecekti ki Doruk konuştu.
- Şakayı falan bırak da, harbiden oğlum. Ben bi anneanneni gördüm ama kısacık tabii. Çok minnoş bi kadındı bu arada. Bi de Resul Amca'yı. Ki o da bayağı serttir. Asker olmadığını bilmesem, asker miydi acaba diye düşüncem. Onu da ayda yılda bir görüyoruz gerçi de en azından görüyoruz. Ama annenle hiç tanışma fırsatım olmadı açıkçası.

Aybike, Kaan'ın tespitlerinde ne kadar haklı olduğunu görüyordu şu an. Doruk, Berk'i tanımıyordu.
Berk rahatsız olmuştu. Yerinde hafifçe kıpırdandı.
- Benim bi tuvalete gitmem gerek, müsaadenizle, diyip cevap vermelerini beklemeden masadan kalkıp uzaklaştı. Bu defa yüzündeki o mutsuz ve gergin ifadeyi saklayamamıştı.
Lavaboya gitti. Ellerini lavabonun kenarlarına yaslayarak ordan destek aldı. Aynanın karşısında kendine baktı bi süre. Gözlerinin dolmaya başladığını gördü ama ağlamamalıydı. Ağlamak yanlış bir şeymiş gibi, bunca yıl ağlamaması gerektiğini acı bir şekilde öğrenmişti ama bazen tutamıyordu işte kendini. O an da tutamayacağını anlayınca tuvaletin birine girip kapıyı kilitledi. Sırtını ve başını duvara yaslayıp sessiz sessiz ağlamaya başladı. Nerden çıkmıştı ki o konu? Niye sormuşlardı o soruları?
Beş dakika böyle kaldıktan sonra tuvalette başka kimsenin olmadığından emin olup dışarı çıktı ve elini yüzünü yıkayıp kuruladı. Tuvaletten çıkıp kantine doğru yol aldı.

- N'oldu? Niye bozuldu bu kadar?
Oğulcan'ın sorusuna Ayşe cevap verdi.
- Bence ailesiyle ilgili bir problemi var. Özellikle de annesiyle ilgili. O yüzden bi daha bu konuyu açmayalım bence.
- Hepsi benim yüzümden. Niye açtım ki konuyu? Acaba annesini mi kaybetti? Ya da belki gitti annesi.
- O kadar kötü düşünmeyelim. Belki annesiyle babası boşandı. O yüzden bu kadar hassastır bu konuda.
- Ben geldim, oturabilir miyim, diyen Kaan'ın sesiyle bölündü konuşmaları.
- Buyur.
- Davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Kızıl saçlı arkadaşımız nerde bu arada?
- Benim yüzümden üzüldü, dedi Aybike. Suçluluk duygusu sesine yansıyordu.
- Harbiden sister'ım sen niye böyle bir şeyi pat diye soruyorsun ki?
- Ne biliyim? Kendisiyle ilgili hiçbir şeyden bahsetmeyince soruverdim öylesine.
- N'oldu ki?
Kaan olayı anlamadığı için soru soran gözlerle diğerlerine bakıyordu.
- Ben ailesiyle ilgili soru sormuştum. Bozuldu biraz.
- Sonra ben de annesiyle ilgili bir şeyler sorunca ilk defa işi şakaya vurmadan, üzüldüğünü saklamadan...
- Belki de saklayamadan, diye düzeltti Kaan.
- ... Lavaboya gitmesi gerektiğini söyleyip gitti, diye devam etti Doruk sıkıntıyla ve en az Aybike kadar üzgün.
- Hem ailesi hem de annesi konusunda yaralı yani?
- Berk geliyor.

AienkienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin