twenty four

282 28 43
                                    

İyi geceleerr. Ben geldiim. 🤗🧡🧡🧡
Çok uzatmadan buyruk yeni bölüme. Hepinize keyifli okumalaar ballarım. 💖💗💖

Aybike gördüğü o rüyanın etkisinden birkaç gündür çıkamıyordu. Berk, ne kadar "neyi olduğunu sorup yardımcı olmaya çalıştıysa da" anlatamamıştı. Anlatırsa gerçek olacağından korkuyordu çünkü. O yüzden Berk'e sürekli dikkatli olması gerektiği konusunda telkin vermekten başka bir şey söyleyememişti.

Eve dönerlerken diğerleri de fark etmiş olacak ki Ömer sordu:
- Kuzen n'oldu sana? Birkaç gündür dalgınsın. Sorucam sorucam sürekli araya başka şeyler girdi unuttum ben de.
- Oğlum ben sordum da n'oldu? Siterımın ağzından laf almak aslanın ağzından avını almaktan daha zor kuzi. Alacağın cevap "Bi şeyim yok."tan daha fazlası olmaz ben sana söyliyim.
- Bak ilk defa doğru bi şey söyledin Oğulcan. Bence sen de Oğulcan'ı dinle Ömer.
- Kuzen belki de Oğulcan'la değil benimle konuşmak istersin ha? Biz sırdaş değil miyiz, diye sordu Ömer göz kırpıp.
- Öyleyiz ama söyleyecek bi şeyim yok Ömer.
- Doğru söyliyormuşsun Oğulcan. Bi şeyim yok dedi yine, dedi Ömer pes etmiş bir tonda.
- Gördün mü kuzi. Ben sana dedim.
- Olsun. Yine de anlatmak istediğin bi şey olursa ben hep burdayım kuzen unutma tamam mı, dedi Ömer Aybike'nin omzuna kolunu atıp.
- Biliyorum Ömer. Teşekkür ederim, dedi Aybike ve zoraki bir gülümsemenin ardından yürümeye devam ettiler.

                        *      *      *

Berk, Aybike'nin neyi olduğunu anlayamamıştı; Oğulcan'a bile sormuştu ama o da bilmiyordu. Ruh gibi dolaşıyordu birkaç gündür niyeyse ve sürekli dikkatli olmasını söylüyordu ona.
Bunun sıra yanı sıra Ece'yle de uğraşmak zorunda kalıyordu. Okula götürdüğü günün akşamı tişörtünü değiştirirken Aybike'yle hoparlörde konuşma hatasına düşmüştü ve Ece her ne kadar "istemeden kulak misafiri oldum" dese de konuşmalarını basbayağı dinlemişti. Ve Aybik'ten kaptığı "kızıl vampir" tabirini Berk'e karşı kullanmaktan zevk alıyordu.
Odanın kapısı tıklatıldı ve hiçbir cevap beklemeyen Ece odasına daldı:
- Berk sana muhteşem bi haberim var.
- Senin için muhteşem olan bi haberin benim için muhteşem olacağını pek sanmıyorum ama neyse, söyle bakalım neymiş bu "muhteşem" haber?
- Beeenn...
- Eeee?
- Beeenn...
- Lan çatlatma da söyle! Sen ne?
- Söylicem. Beeenn...
- Hamile misin kızım? Tövbe ya Rabbi töbve. Ne söyleyeceksen geveleme de söyle. Heyacan kasmana gerek yok.
- Aman ya tamam. Hemen de söndür havamızı kızıl vampir.
- Bana şöyle söyleme.
- Niye? Aybike söyleyince ona kızmıyorsun ama.
- Çünkü sadece o söyleyebilir.
- Hemen de korurmuş sevgilisini.
- Konuyu saptırma da söyle artık ne söyleyeceksen. Yalnız bi kere daha "ben" deme, zira diyecek olursan ağzını bantlarım bi daha konuşamazsın.
- Amanın amanın çok korktum, dedi genç kız yalandan korkmuş taklidi yaparak, off güldürme beni Allah aşkına Berk. Kaç yaşındasın? Daha iyi bir tehdit bulamadın mı yani?
- Kız olmasaydın daha farklı şeyler söylerdim tatlım, merak etme sen. Ama dua et kızsın.
- Bi de cinsiyet ayrımcılığı mı yapıyorsun? Ayıp ayıp.
- Hayır Ece'cim. Adab-ı muhaşeret kuralları çerçevesinde saygımı korumaya çalışıyordum ama madem çok istiyosun sana da küfrederim. Sıkma tatlı canını sen hiç.
- Şakaydı. Şaka. Çok kibarsın (!) canım ama sende kalsın küfürlerin sağ ol.
- İyi o zaman. Ne diyeceksen de, sonra defol.
- Ben...
- Başlatma sana şimdi.
- Ya tamam sakin. Normal söyleyecektim bu sefer. Allah Allaahh. Ne kızıyorsun? Burda kalıyorum. Gitmiyorum, diye sırıttı aniden değişen yüz ifadesiyle Ece.
- Allah kahretsin, dedi Berk duyulur duyulmaz bir sesle bıkkınca.
- Ne dedin?
- S*çtık diyorum, dedi yine kısık bi sesle zoraki gülümserken.
- Duyamıyorum Berk. İçinden konuşmazsan sevinirim. Telapati yeteneklerim gelişmedi henüz.
- Çok sevindim diyorum. Aşırı. Öyle böyle değil. Şimdi çıkıp bahçede kurban kesecem. Valla bak. Hayatımda duyduğum en bok... yani muhteşem haber bu. N'apsak ya? Bi halay falan mı çeksek? Sevincimi nasıl göstereceğimi bilmiyorum da ben.
- Robot gibi konuşmayı bırakarak yapabilirsin bunu mesela. Daha çok hissedebilirim böylece sevindiğini.
- Sevinmiş gibi bi halim mi var Ece'cim?
- Bakiyim bi. Hıımm yok, dedi Ece Berk'in yüzünü incelerken.
- Kızım sen hiç üzülmez misin? Gamsız mısın acaba? Kalmana sevinmedim diyorum.
- Beni sevdiğinden söylediğini biliyorum.
- Hey Allah'ım ya Rabbiiimm. Aldık başımıza belâyı.
- Tatlı bela diyecektin galiba.
- Yok. Sen Aybik'in yaptığı tuzlu kek cinsinden bi belasın. Hayatımın tuzlu kekisin. O yüzden tatlı diyemicem pek.
- Bu anını da dinlemek isterim bi gün ama ondan önce gözden kaçırdığın bi şey olduğunu söylemeden geçemicem.
- Neymiş o bayan çokbilmiş?
- O kek tuzlu da olsa Aybik'in yaptığı için beğendin? Öyle değil mi? Bu durumda beni de seviyorsun aslında.
- Bu muhteşem çıkarımı nasıl yaptın? Valla bravo. Zeka fışkırıyo. Ah bak üzerime sıçradı hatta. Te Allah'ım yaa.
- Kırıcısın ama seni affediyorum.
- Laflara bak laflara. Beni affediyomuş. Ağlıcam şimdi demiyo da.
- Niye ağlayayım ki?
- Kızım azıcık gurur yap. Hiç mi gururun yok senin?... Bi dakka bi dakka, buldum valla.
- Neyi buldun be?
- Dur bi dakka, dur Kadir'i ariyim de sana ders versin. Gurur nasıl yapılır uzmanından öğren, dedi Berk telefonunu arar gibi yapıp.
- Şu Aybike'nin kuzeni olan Kadir mi? Hani siyah saçlı, böyle uzun boylu, iri yapılı biri vardı, o mu?
- Yuhh, nasıl hatırlıyorsun kızım sen onu? Ben elimde tuttuğum kalemi, elimde tuttuğumu unutup kayboldu diye etrafta arayan biriyim; kız tutmuş Kadir'i ebesine kadar hatırlıyo. TC'si eksik kalmış onunda öğren istersen.
- Kadir'e özel bi şey değil. İsim hafızam kuvvetli.
- Canın istediğinde mi çalışıyo peki bu kuvvetli hafızan? Geçen sene adımı unutmuştun ya hani? Hatırlatıyım dedim Bayan Kuvvetli Hafıza.
- Unutmadım ki. Sana gıcıklığına unutmuş gibi yapıp senin dışında aklıma ne isim geldiyse onları saydım, diye kıkırdadı Ece.
- Bi çarpıcam şimdi ağzına, derken teyzesinin odaya girmesiyle 180 derece dönerek lafı değiştirdi Berk, canım kuzenim benim. Aaa teyzecim hoş geldin. Biz de Ece'yle bu güzel haberi kutluyorduk. Bak şu havada uçuşan da gülücüklerimiz.
- İlahi Berk yaa. Güldürdün beni. Çok tatlısın hayatım, dedi teyzesi.
- Sen de öylesin teyzecim.

AienkienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin