Güünaaaydııın.🌸🌸
Yine uzun bir bölümle karşınızdayım.
Daha önce sizlere iki güne bir bölüm atacağımı söylemiştim. Ve dediğim gibi dün saat 21.30 civarı düzenleyip atacaktım. Ama şu an ayrıntı veremesem de önemli bir işim çıktı. İnanın bana geç kalmamın geçerli bir sebebebi vardı yani. Anlayış göstereceğinizi umuyorum. 🙏🏻
Her neyse efenim, bakalım Berk'i bekleyen olay neymiş?
Keyifli okumalaaar. 😊🌺🌺Berk, eve varır varmaz duş alıp üstüne günlük bir şeyler giydi. Alarmını kurup ödevlerini yapmaya koyuldu. Saati çalmaya başladığında yorgunlukla başını kitaptan kaldırdı.
- Kim hazırladı lan bu kitabı? Beyin felci geçiriyorum. Aybik bana çözmediğim test kitabını çözdürdün ya? Ne diyim? Hayır bunu sen niye çözüyorsun ki? Beynin erimiştir senin de. Gerçi beyni erise o lafları nasıl söylesin? Demek ki bununla beyin jimnastiği yapıyordu.
Aman neyse. Geç kalmadan gideyim.Ayağa kalkıp aynada kendine bakıp son rütuşlarını yaptı.
- Cango babacım ben gidiyorum. İyi şanslar dile bana da dayak yemeden döneyim eve... Niye mi dayak yiyeceğim? E anne çok agresif oğlum. Canım tehlikede yani... Aman uyumana bak sen! Ben yokken ağlarsın ama.Saçını başını kontrol edip anneanne radarına takılmadan evden çıkmayı başarmıştı. Şanslı günündeydi ya da o öyle sanıyordu...
Varınca duvarın köşesine saklandı.
Biraz fazla yakındı ama saklanacak daha iyi bir yer yoktu. Aybike'nin çıktığını gördü ve biraz ilerlediğinde arkasından takip etti. O sırada iki serseri tipli adam kıza yaklaştı. İri cüsseli olan konuştu.
- Yavrum, nereye gidiyorsun? Bi baksana.
- Asıl sen bana bak ş*refsiz. Kes sesini. Yoksa alırım ayağımın altına, diyip yoluna devam etmeye çalıştı Aybike.
- Al yavrum, ayağının altındaki yol olayım sana çıkan.Berk duyduğu tüm bu cümleler üzerine kendini daha fazla tutamadı.
- Laaan!!! S*çtım senin ağzına.Berk bağırarak gelip adama yumruğu geçirdi. Adam yere yuvarlandı. Bu defa diğeri atladı Berk'in üstüne ve boşluğundan faydalanıp bir yumruk attı. Berk geriye doğru sendeleyip yere düşer gibi olacakken Aybike tuttu kolundan son anda.
- Geliyor. Arkanda, diye bağırdı.
Berk ayağa kalkıp Aybike'yi hızlıca arkasına sakladı ve ince adamı tekmeyle itti.
- Aybik uzak dur.
Aybike biraz uzaklaşıp endişeyle etrafına baktıktan sonra ilerdeki kalın sopayı gördü. Kaptığı gibi boğaz boğaza olan Berk ve adamın üzerine doğru koşup adamın kafasına indirecekti ki bir an hafif savrulup yer değiştirdiler ve sopa Berk'in kafasına çarptı. "Aahh!"
Berk adama hızlı bir yumruk geçirdi ve acıyla kafasını tuttu.
- Aahh!
Aybike'yi elinde sopayla görmüştü.
- Aybik bana değil onlara vuracaksın tatlım. Benden hıncını sonra da alırsın, şimdi hiç sırası değil, dedi üstüne gelen adama tekmeyi savururken.
Adamların yerde olmasından faydalanıp biraz soluklandı.
- Düşman safından mısın Aybik ya? Kafamı patlattın. Aahh!
- Özür dilerim. Ama siz de sabit durmuyorsunuz ki. Yer değiştirip duruyorsunuz.
- Bi dahakine söylerim, sabit dururuz sen vur diye.
- Çok mu acıdı?
- Evet, daha sonra öpersin, geçer. Ama şimdi işim var.
Yerdeki adamın birini -zayıf olanı- kalkarken görünce üstüne atlayıp yumruklayarak bayılttı.
- Berk arkanda!!Geç kalmıştı. İri yarı adam arkasından tutup yere savurdu ve üstüne çıkıp boğazına yapıştı.
Aybike bi Berk'e bi elindeki sopaya baktı.
Berk güçlükle ve kesik kesik konuştu
- Aybik neyi bekliyorsun tatlım, ölmemi mi? Vursana!
Aybike komut üzerine kendine gelip adamın kafasına vurdu. Adam kafasını tutup kıza pis bir bakış attıktan sonra yerden kalktı. Aybike sopayı sıkı sıkı tutarak geri geri gitti. Adam Berk'e gelişine tekmeler savurduktan sonra Aybike'nin üstüne yürümeye başladı. Berk böbreğini tutarken adamın Aybike'ye doğru yürüdüğünü görünce acısını umursamadan ayağa fırladı ve adamın omzuna dokundu hafifçe. Adam döner dönmez yumruğu geçirdi suratına. Yere düşmemiş olsa da da Berk ona fırsat vermeden tekmeyi bastı ve adam yere kapaklandı. Onu da yumruklarıyla bayılttı Berk. Sonra geri çekilip oturdu nefes nefese. Elleri çok fena acıyordu. Parçalanmıştı ve kan revan içindeydi. Adamların kanıyla kendisininki karışmıştı.
- Yardım etsene Aybik, ne bakıyorsun tatlım?
Aybike elinden tutup yukarı çekti onu. Berk kalkınca üzerini silkti. Her yeri acı ve ağrı içindeydi.
- Bana tutunmak ister misin, diye sordu Aybike onun bu halini görünce.
Berk "Ben zaten senin varlığına tutunarak yaşıyorum." diye düşündü ona bakarken kısacık bir zamanda. Sonra toparlanıp cevap verdi.
- Zahmet olmazsa iyi olur tatlım.
Berk kolunu Aybike'nin omzuna atmış sendeleyerek yürüyorlardı birlikte.
- Harbiden dayak yedim valla Cango, diye söylendi Berk.
- Ne dedin?
- Adamları fena dövdüm diyorum bebeğim.
- Hıı, belli oluyor.
- Aybike adamlar bayıldı. Ben ayaktayım. Sence durum aynı mı tatlım?
- Nasıl ayakta duruyorsun acaba? Bıraksam düşcen. Çok bi farkınız yok yani. Onlar yerde uyuyor, sen ayakta.
- Nereye gidiyoruz?
- Bizim eve. Sana pansuman yapalım.
- Sen yapacaksan neden olmasın?
- Sus bi de ben vurmiyim bi tane.
- Benim Doruk'u aramam gerek. Beni gelip alsın. Onda kalırım iki gün.
- Niye, senin evin yok mu?
- Var.
- Sen her kavgadan sonra Doruk'un evine mi gidiyorsun teselli için? Yaralarını ona mı sardırıyorsun yoksa, diye güldü Aybike.
- Aybike, şaka yapılacak zaman mı?
- Tamam tamam. Bi şey demedim. Hadi ara.
![](https://img.wattpad.com/cover/283214586-288-k159076.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aienkien
FanfictionAienkien (Ayenkien) : Kaderin tuhaf bir şekilde bir araya getirdiği, esrarengiz bir çift, garip ama mutlu bir ilişki. Hikâyemde kardeşlerimin ikinci sezonunda, Ayber'i hayalimdeki gibi yazacağım. Ben daha çok atışmalarını seviyorum. Biraz daha atışm...