twenty-two

288 26 72
                                    

Hepinize önceki bölüme ilginizden dolayı çook teşekkür ederimm. Ve sizleri bu kadar beklettiğim için özür dilerim. 🙏🏻❤❤❤❤❤
Malûm sınavlarım vardı daha önce de söylediğim gibi. Ama bundan sonra bu kadar bekletmeyeceğim inşallah. 😊

Aklıma gelmişken, rica etsem daha önceki bölümlerin yorumlarında kiss vb. istekleri olanlar bana hatırlatabilirler mi? 🙏🏻😊🧡🧡🧡
İthaf ettiğim kısımlara sizlerin da isimlerini yazmak isterim. Mesela kiss sahnesi isteyen biri daha vardı diye hatırlıyorum ama kim olduğunu hatırlayamadığım için maalesef ismini ekleyememiştim kiss sahnesi yazdığım bölüme.

Her neyse canlarım keyifli okumalaar. Ben yazarken keyif aldım inşallah sizler de okurken keyif alırsınız. 🙏🏻🙏🏻💜💜💜💜

Bakalıım bu bölüm kim ya da kimler dahil oldu hikayemize? 😉
Sevip sevmeyeceğinizi çok merak ediyorumm. 🤭

Berk kapıyı açtığında gördüğü kumral saçlı, zayıf ve uzun boylu kızı 1 saniye içinde süzüp, herkesin şaşkın bakışları altında kapıyı aniden tekrar kapattı.
- Oğlum delirdin mi? Kim o? Niye suratına kapattın kapıyı? Ayıp! Çekil şöyle açayım da daha fazla rezil olmayalım...
- Dur anneanne olmaz, dedi Berk avuç içleri anneannesine bakacak şekilde ellerini kaldırırken.
- Aaaa oğlum dellendin mi?
- Anneanne sen bana güveen. Hadi salona geçip kulaklarımıza pamuk tıkalım, dedi Berk ellerini anneannesinin omzuna koyup onu salona doğru iteklemeye çalışırken.
Bu sırada kapı da çalmaya devam ediyordu.
- Oğlum dur. Bırak beni. Berk!

Anneannesinin sesiyle birlikte kapıdan da aynı ses duyuldu:
- Berk açsana kapıyı!

- Bu şey değil mi, dedi anneannesi kaşlarını hafif çatıp bi şeyler anımsamaya çalışır gibi.
-Ney anneanne? Ben bi şey duymadım... Sen de sakın kapıyı açma Belma. Hatta git içeri bak bakiyim, fazladan kilit falan varsa vuralım kapıya. Aptallık bende daha önce almalıydım önlemimi.
- Oğlum dursana itekleme artık. Aç şu kapıyı bu kadar şaka yeter, diye azarladı anneannesi.
- Anneanne sen iyi misin? Bu kapıyı açıp da o kızı içeri alırsam bunun dönüşü olmaz. Gelin olmadan çıkmaz o kız bu evden.
- Tövbe ya Rabbim tövbe oğlum. O senin...
- Öyle bi şey yok anneanne. Ben en kısa süre içerisinde nüfus dairesine uğrayıp reddedeceğim zaten.
- Berk önümden çekilmezsen yiyeceksin terliği bak ona göre!
- Anneanne bunu yapmasan olmaz mı?
- Ece senin düşmanın değil yavrum, derken kapıyı açtı anneannesi.

Kapının açılmasıyla kızın hafif sitemli ve bir o kadar özlem dolu konuşması doldurdu tüm salonu.
- Anneanneemm. Kuzum benim çok özledim ben seni, dedi Şükran Hanım'a sarılan kız, ama sanırım sen beni özlemedin?
- Ne münasebet deli kız? Özlemez olur muyum hiç? Burnumda tütüyorsun güzeller güzeli kızım benim.

Kızın hemen arkasındaki kadın da elinde valizler, tatlı bir gülümsemeyle hasret gideren ikiliyi izliyordu.
- Anne bana sarılmak yok mu, dedi sonunda arkada bekleyen kadın.
- Annesinin kuzusu. Gel buraya.

Şükran Hanım, kızına da sarıldı sımsıkı.

Onlar sarıladursun iki kuzen karşı karşıya gelmişti. Birbirlerine soğuk bir gülümseme attılar. Sonra Ece muzipçe güldü.
- Beerk canım kuzenim. Gel sana bi sarılayım.
- Yok tatlım yılan sevmiyorum.

- Fosil misin Berk? Kaç yılının esprisi bu? Her yıl aynı şey.
- E sen de her yıl aynısın tatlım. Yılana yılan denir. Ne diyim kuş mu?

- Berk? Teyzecim?
Berk teyzesinin sesiyle o tarafa çevirdi başını:
- Teyzem, dedi ona doğru hareketlenirken, nasılsın? Yolculuk nasıl geçti?

AienkienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin