Otuz

570 82 70
                                    

Medya: Umarım Louis en az bir kere de olsa Harry'nin gamzesine parmağını sokmuştur. Umarım...

Hayır Louis
Monica ile dün gece
aramda geçenleri sana
anlatmayacağım.

Ahh kalbim
Arkadaş olduğumuzu
sanıyordum.

Bu özelimi sana
açacağım anlamına
gelmez kirpi efendi.

Bana kirpi diyen adamı
da sevgilisi civcivim diye
seviyor. Lol.

Uğraşma benimle
koca popolu.

Hey! Benim popom
kocaman falan değil.

Hııı, kesin öyledir.

"Louis, tatlım ben çıktım. Sen girebilirsin." Niall ile mesajlaşmayı bırakıp sesin geldiği yöne, arkama, döndüm. Ve döner dönmez de gözlerim kutsandı çünkü Harry sadece belindeki havluyla saçlarını kuruluyordu.

"Pekala." dedim Niall'a görüldü atmış olmamı görmezden gelerek. Telefonu komodine bıraktıktan sonra ayaklanıp kıvırcık saçlı adama doğru ilerledim.

Saçlarını kuruladığı havluyu kenara bıraktı. Tam çekmeceye uzanıp iç çamaşarı alacağı sırada arkasına geçtim. Eminim bana hak vereceksiniz. Çünkü önünüzde neredeyse çıplak, bütün dövmeleri meydanda olan, ıslak saçlı bir Harry Styles olsa siz de tahrik olursunuz.

Kollarımı koltuk altlarından geçirip ellerimi göğsüne koydum. İlk başta ürkse de sonradan güldüğünü hissettim. Omzuna birkaç öpücük bıraktım.

"Yıkanacağını zannediyordum." çekmeceyi bırakıp bana döndü. Güldüğünden dolayı ortaya çıkan gamzelerine hayranlıkla baktım. "Onu sonra da yapabilirim." benden uzun olan adamı göğsünden iterek yatağa düşürdüm.

Birkaç adımla yatakta uzanan adamın üzerine çıktım. "Aşırı uykum geldi." dediğinde dudaklarımı büzdüm. "Yeni duş aldığındandır." kıkırdadı. Bilerek yapıyordu.

Eğilerek kızarmış dudakları öpmeye başladım. Bir süre sonra bu yetersiz gelince dilimi ağzına bastırdım. İştahla emmeye başlayınca ise inledim. Dilimi boğazına kadar sokmak istiyordum.

Kendimden geçmişcesine ellerimi saçlarına daldırdım. Kendimi ona bastırarak inlemelerini dinledim. Zaten uzun süre birlikte olamamıştık. İstemediğimizden değil, bir türlü ortam oluşmamıştı.

"Louehh..." dudağının kenarına sert bir öpücük bıraktım. Nefes nefese cevap verdim. "Efendim Harold." bir yandan ellerim sürekli çıplak kalçasında, baldırlarında geziyordu.

"Çok güzelsin." dediğinde istemsizce gülümsedim. Aslında ona öpücüğümüzü sırf bunu söylemek için bozduğu için kızabilirdim. Ama yapmadım.

"Sen daha güzelsin." kulağını dişledikten sonra boynuna gömüldüm. Zaten güzel kokan adam şimdi duş aldığından dolayı daha da güzel kokuyordu. Başım dönmeye başladı. "Ahh..."

Büyük ellerini kalçama koyarak beni kendisine bastırdı. "Lou... dayanamayacağım." dediğinde ön sevişmeyi her ne kadar sevsem de kısa tutmaya karar verdim. Hemen sağımdaki çekmeceye uzanıp eğilerek kayganlaştırıcıyı aldım.

Equatorial Line | LS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin