Uyandığımda kulağıma birkaç öğrencinin dedikoduları ilişti. Sanırım James kız arkadaşını aldatmış, neyse.
Göz kapaklarımı yavaşça açtım. Gözlerim ışığa alışınca da kollarımdan destek alıp doğruldum. Çaprazımda oturan kızlardan biri anında bana döndü.
"Hey! Louis." seni tanıyor muyum?
"Hey!" deyip gülümsemeye çalıştım. Yeni uyanıyorum, beni rahat bırak.
Gelip yanıma oturduğunda dişlerimi sıktım. Neyse ki uykumu almıştım.
"Ben Alice." siyah gözlü, esmer kıza baktım. Çene hattı epey keskin duruyordu. Bu güzel, aynı Styles'ınki gibi.
Kendi düşünceme kızıp kafamı sağa sola salladım. "Memnun oldum." dedim karşımdaki kız bana şaşkın şaşkın bakınca.
Elini dizime koyduğunda ise vücudum kasıldı. "Diyordum ki acaba... bir yerlere mi gitsek?" kızın sinsi bakışları midemi bulandırmıştı. Ben gayim kızım, hiç şansın yok.
Geri çekildim ve dizimdeki elden kuruldum. "Üzgünüm Alice, hoşlandığım biri var." yalan.
"Oh." dedi. Açıkca hayal kırıklığına uğramıştı. "Pekala, görüşürüz öyleyse." ayağa kalkıp kıvırtarak önümde yürümeye başladı. Bu beni etkilemiyor Alice, uğraşma.
Tam ayağa kalkacağım sırada cebimdeki telefonum titreşti. Elime alıp mesajın kimden geldiğine baktım.
Styles bozuntusu: Hey!
Gözlerim hızla onu en son gördüğüm yere kaydı. Oradaydı! Oradaydı ve bana mesaj atıyordu.
Telefonumu sessize aldım.
Öğrenci: Neler görüyorum! İlk mesajı attınız.
Dudağımı kemirmeye, dizlerimi sallamaya başladım. Rahatmış gibi yazıyordum ama içimden bir ses sıçtığımı söylüyordu.
Styles bozuntusu: Bu kadar sevinmene gerek yok.
Styles bozuntusu: Kütüphanedeyim, yanıma gel.
Öğrenci: Bana emir vermeyi kesin.
Öğrenci: Ayrıca yanınıza falan gelmeyeceğim.
Çünkü zaten yanınızdayım.
Styles bozuntusu: Bak, eğer şimdi yanıma gelirsen seni şikayet etmeyeceğim ve olanları görmezden geleceğim.
Styles bozuntusu: Ha yok, ben kimliğimi açık edemem, yanınıza gelemem diyorsan sen bilirsin. Seni bulduğum an okuldan kovdururum.
Yutkundum. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Ekrana baktım sadece. Düşün Louis.
Ona görüldü attığımın farkındaydım. Gözlerimi kapatıp düşünmeye devam ettim ancak bu lanet saksıya hiçbir fikir düşmüyordu.
"Tomlinson." adımı duymamla irkildim. Kafamı kaldırıp önümde dikilmiş olan Styles'a baktım. İşte şimdi gerçekten sıçtın Louis.
Elimdeki telefonu bir anda çekti. "Hey!" ekrana bakıp kaşlarını çattı. "Biliyordum. Senden başkası olamazdı zaten."
Telefonu kucağıma fırlattıktan sonra arkasını dönüp gitti. Her şey öyle ani yaşanmıştı ki ağzım açık arkasından bakakaldım.
Şimdi ne olacaktı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Equatorial Line | LS
FanfictionHarry Styles, bir coğrafya öğretmeni. Louis Tomlinson ise eğlenmek isteyen yaramaz bir öğrenci. Toplinson 🛐