Medya: Dudakları :>
Teneffüs zili çaldığında sınıftan dışarı atılan ilk ben olmuştum. Harry'nin bu katta olduğunu bildiğimden onu merdivenlerin başında beklemeye karar verdim.
Bugün kendisini iyi hissettiğini söyleyip okula gelmişti. Geçtiğimiz iki gün boyunca da hep iletişim halinde olmuştuk.
Gözüme siyah takım elbiseli, krem renkli çantası olan birisi iliştiğinde onun Harry olduğunu hemen anladım.
Yanımdan geçerken bana göz kırptı ve merdivenlerden inmeye başladı. Hızlı adımlarla peşinden gittim.
"Günaydın Bay Styles." çok güzel kokuyordu.
"Günaydın Tomlinson." gamzeleri her zaman bu kadar güzel miydi?
"Nasılsınız?" uzun kıvırcıklarını kulağının arkasına sıkıştırdığında nefesim kesilir gibi oldu.
"İyiyim, teşekkürler. Sen nasılsın?" neden bu kadar güzelsin?
"Ben de iyiyim." kafamı eğip öğretmenler odasının girişinde duraksadım.
Kapıyı açarken yüzüme baktı. "Senin için de sorun olmayacaksa bugün okulun kütüphanesinde çalışalım mı? Evim biraz dağınık, biliyorsun."
Sen bana bu kadar güzel bakarken ben nasıl hayır diyebilirim ki? Yaptığı îmaya sırıttım. "Olur, sorun değil."
Eliyle saçlarımı karıştırdıktan sonra odaya girdi. Ben de düşünmeyi unutmuş aşıklar gibi sersem sersem merdivenlerden geri çıkmaya başladım.
Bu, o hasta olduğundan beri aynıydı. Ne zaman onu görsem güzelliğiyle, naifliğiyle büyüleniyordum.
Sınıfa girdiğimde sırama oturdum. Hâlâ sırıtıyordum ve bunun farkında bile değildim.
"Hey, Louis." yanımdaki aptala baktım. Yüzünde geçen attığım yumruğun izi vardı.
Cevap vermeyip cama geri döndüm. "Hadi ama, hâlâ öpücük konusunda aynı fikirde misin? Bir seferlik diyorum bak."
Gözlerimi devirip sert mavilerimi çocuğa çevirdim. "Anlamıyor musun? Seni öpmek istemiyorum."
"Oh, öyle mi? Üst sınıftaki şu yakışıklı çocuğun altında inlerken de böyle mi diyordun?" ellerimi yumruk yaptım. Büyük ihtimalle sinirden dolayı kızarmaya başlamıştım.
Çocuk sırıtıp bana doğru eğilmeye başladı. "Eğer seni öpmeme izin verirsen sevgili Bay Styles'a ondan bahsetmem."
Nefesi yüzüme vuruyordu ve bu midemi bulandırıyordu. "Ne-"
"Emin ol anlatacağım şey bir tek bu olmaz. Nasıl bir sürtük gibi inlediğini, onun adını haykırışını ve-" önümdeki çocuk bir anda geriye doğru çekilince şaşkınca arkasına baktım.
Esmer, ela gözlü, deri ceketli bir başka çocuk onu sıradan düşürdü. "İnsanları taciz etmeye utanmıyor musun?" yerde yatanın karnına bir tekme geçirince sınıfta uğultular oluştu.
Yerde olan acıyla inleyip karnını tuttu. Ardından zar zor yerinden kalkarak sınıfı terk etti.
"İyi misin?" bana samimiyetle bakan elalara döndüm. Yanıma oturup elini omzuma koydu.
"İyiyim, teşekkürler." onu daha önce gördüğümü sanmıyorum. Eğer burada okusaydı yüksek ihtimalle tanırdım. "Yeni misin?"
Kafasını olumlu anlamda salladı. Yüz hatları çok güzeldi ve ateşli birine benziyordu. "Nakil öğrenciyim. Aslına bakılırsa ilk günümden birini pataklamak istemezdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Equatorial Line | LS
FanfictionHarry Styles, bir coğrafya öğretmeni. Louis Tomlinson ise eğlenmek isteyen yaramaz bir öğrenci. Toplinson 🛐