Medya: Totonuz çok güzel beyefendi. *Dudak ısıran emoji*
Smut!!
Önümdeki güzel adama baktım. Omzuna kadar uzanan bukleleri, bana aşkla bakan zümrüt yeşili gözleri, aniden duracakmış gibi atan kalbi...
Ve bu adam beni istiyordu, benimle olmak istiyordu.
Kalbindeki elimi alıp dudaklarına götürdü. Avucuma ufak ufak öpücükler kondurduktan sonra yanağına bıraktı.
Yumuşacık ve pespembe olan yanağını baş parmağımla okşadım. "Çok güzelsin." içimdeki ses daha fazla dayanamamış ve dışarı atılmıştı.
Dudaklarına ulaşmak amacıyla kafamı biraz daha kaldırdım. O da eğilerek bana yardımcı olduğunda dudaklarımız birleşti.
Yavaş yavaş dudaklarımda gezinen dudaklar beni başka diyarlara götürdü. Titreyen ellerimi kalçasına koydum. Onu biraz daha kendime çekmeye çalıştığımda kısık sesle inledi.
Kucağımda olan adamı sertçe belinden tutarak sırtını yatakta buluşturdum. Ellerini gevşekçe yumruk yapmış göğsünde tutuyordu. O çok sevdiğim kıvırcıkları beyaz çarşafa saçılmıştı.
Tamamen üzerine çıktım. Kafamı yavaşça boynuna gömdüm. "Bazen seni hakediyor muyum diye düşünüyorum." konuşurken dudaklarım boynuna değmiş, sesim boğuk çıkmıştı.
Parmakları ensemdeki saç tutamlarını okşamaya başladı. "Tanrı'ının seni bulmamı istediğini düşünüyorum." dedi kesik kesik konuşarak.
Boynuna öpücükler kondurmaya başladım. Söylediği şey beni neredeyse ağlatacaktı. Çünkü bazen oturup ciddi ciddi onu hakedip etmediğimi düşünüyordum. Bana nazaran fazla güzeldi, temiz bir kalbi vardı.
Şakaklarından dudaklarına kadar onu öpücüklere boğdum. Dudaklarına geldiğimde buğulanmış gözlerine baktım. Son kez titrek bir nefes aldım ve dudaklarına uzandım.
Dolgun dudaklarını dudaklarıma hapsettim. Dilinin aniden içeri girmek için dudaklarımın üzerinde çırpınması şaşırttı beni. Ona izin verdim, öpücügü ele almasına da.
Gözlerim kapalı, ağzımda tur atan dille altımdaki adamın ne kadar mükemmel olduğunu düşünüyordum.
Üzerimdeki pijamadan kurtulmak için dudaklarımızı ayırdığımda Harry yakındı. Gülmemek için dudaklarımı sıkı sıkı birbirine bastırırken bir yandan alt pijamamı da çıkarmakla meşguldüm.
Sadece iç çamaşırımla tekrar dudaklarına kapandım. Bu seferki Harry'nin beni kendisine yaslamasından dolayı biraz daha sert olmuştu.
Sol elimin parmakları saç diplerinde gezerken sağ elimle pijamasını çıkartmaya çalıştım. Gerdiğim lastik bir anda parmaklarımdan kayıp beyaz tenine çarpınca ağzıma doğru acıyla inledi.
Gözlerine özür dilercesine baktım. Kaşlarını çattığı için kızgın olduğunun farkındaydım.
Büyük elleri pijamaya ulaştı ve tek hareketle iç çamaşırıyla birlikte bacaklarından çıkarttı. Ardından elleri benim iç çamaşırıma ulaştığında inledim.
İç çamaşırımdan kurtulup ellerini penisime sardı. Hissettiğim sıcaklıkla istemsizce dudaklarım dudaklarından ayrıldı. Kafamı geriye atıp yüksek sesle inledim. En ufak hareketiyle tahrik olmam beni delirtiyordu.
Penisimi çekiştirmeye başladığı sırada başını çarşaftan ayırıp tekrar dudaklarıma uzandı. Nefes alamayarak, inlemelerimi saklamaya çalışarak ona karşılık verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Equatorial Line | LS
FanfictionHarry Styles, bir coğrafya öğretmeni. Louis Tomlinson ise eğlenmek isteyen yaramaz bir öğrenci. Toplinson 🛐