37. BÖLÜM

133 11 5
                                    

15 ay sonra

"Şisst, Harley. Ne oldu gene?" diye sordu Peter kucağındaki bebeğe. Bebek ağlıyordu. Evdeki herkes uyuyordu. Peter'da bebeğin ağlamasına kalkmıştı.

"Harley, babalar uyanıcak ama bak. Lütfen sakin ol. Lütfen Harley. Harley." diye söylenip duruyordu Peter. Aynı anda oturma odasında bir ileri bir geri, bebeği sallayarak dolaşıyordu. Bebeğin ağzına emziği koymaya çalışmıştı ama Harley geri tükürmüştü.

"Hey, hey. Ne oluyor ya?!" diye seslenerek oturma odasına geldi Evgeniye.

"Off hala, sen miydin ya? Ödüm bokuma karıştı." dedi Peter sitemkar bir şekilde.

"Üzgünüm Pete. Bebeğimi susturamadın yoksa?" diye sordu kız.

"Evet. Bir türlü susmuyor." dedi ve Harley'i yavaşça Evgeniye'nin kollarına devredip, yanındaki koltuğa çöktü.

Evgeniye bebeği yavaşça sallamaya başladı. Yavaşça bir ileri bir geri sallıyordu. Ama bebek susmayınca bezinin kirlendiğini anlamıştı.

"Pete bez getirirmisin?" diye sordu Evgeniye.

"Ya yine mi sıçtın ya?!" diyerek söylene söylene banyoya yöneldi. Bez poşetinin içinden bir bez çıkarttı ve ıslak mendilin paketinide kapıp oturma odasının yolunu tuttu.

Evgeniye'de bu sırada ağlamakta olan bebeği yavaşça tekli koltuklardan birine yatırmıştı. Ardından koltuğun kolunda duran örtüyü alıp üçlü koltuğa sermişti. Daha sonra da bebeği örtünün üstüne koymuştu. Tam bebeğin tulumunun düğmelerini açıyordu ki Peter geldi.

"Bu kadar bez harcaması doğal mı?" diye sordu Peter, kibar bir şekilde.

"Evet Pete." dedi Evgeniye.

Peter Evgeniye'nin, ona böyle seslenmesine bayılıyordu. Çünkü babası ile kardeş olduklarına kendisini inandırmasına yardımcı oluyordu.

O sırada Peter telefonunun çaldığını duydu. Saat gecenin üçünde telefonunun çalması çok doğal değildi ama merakından merdivenleri çıkıp odasına sessizce girmişti. Çünkü hemen yan oda Tony ve Steve babasına aitti. Telefonu eline aldı. Arayan Ned'di.

"Ned? Bir sorun mu var?" diye sorud hızlıca.

"İnanamayacaksın Peter. Ama gazetede babanın ve Spider-Man'in fotoğrafı var. İnsanlar Spider-Man'in kim olduğunu niye bu kadar merak ediyor anlamıyorum." dedi Ned.

'Off tanrım.' diye geçirdi içinden. Biran ciddi ciddi kimliği açığa çıktı zannediyordu.

"Sen ciddimisin? Vay canına! Yarın okulda o gazeteyi bana göstermen lazım Ned!" dedi Peter. Sesinin heyecanlı çıkmasına özen gösteriyordu.

"Tamam. Yarın gösteririm. Bu arada uyuyormuydun?"diye sordu Ned.

" Ahh hayır, Harley yine ağlamaya başladı. Meğersem bezi değişecekmiş."dedi Peter. Sesi bitkin bir şekilde çıkmıştı ve bunu farketmemişti bile.

" Sesinden bayağı yorgun olduğunu anlıyorum. Uyuman lazım dostum. "dedi Ned.

" Tamam Ned. Tavsiyen için teşekkürler. (!) Neyse, iyi geceler. "dedi Peter ve Ned'de iyi geceler dedikten hemen sonra telefonu kapayıp aşağıya indi.

---------------------------------------------------------

" Senin bu oğlun çok şımarık abi. "dedi Evgeniye.

" Hangisi? "diye sordu Tony. Bardağında kalan içkiyide diktikten sonra sorgulayan bakışlarla Evgeniye'yi süzmüştü.

" Sence? Peter'ın şımardığını ben daha görmedim. "dedi Evgeniye.

" Harley yine gece ağladımı? "diye sordu Tony. Bıkkınlığı belli oluyordu. Peter bu kadar ağlamamıştı geceleri. Yani böyle hatırlıyordu. Hafızası ona ihanet etmiyorsa tabi.

" Evet. Susmak bilmiyor. "dedi Evgenye.

" Anladım. "dedi Tony ve oturduğu koltuktan kalkıpbebeğin odasına ilerledi. Sessizce odanın kapısını açtı. Direkt olarak gözü beşiğe gitti ama beşikte yoktu. Daha sonrasında halının üstüne oturmuş oynayan ikiliyi farketti. Steve ve Harley halıya oturmuş arabalarla oynuyordu.

"Sen daha demin balkondaydın hani?" diye sordu direkt.

"Balkonda sıkıldım. Ben de dedimki Harley'le azıcık oynayayım." dedi Steve. Cidden canı Harley'le oynamayı çok istemişti. Peter'a bakamadığını düşününce hala çok kötü oluyordu. Ama Harley'i büyütmeye yemin etmişti. En azından bunu Tony için yapmalıydı.

"Anladım." dedi Tony ve Steve yanına oturup bağdaş kurdu. Ardından bir tane ayıcık alıp Harley'e uzattı. Bebek ayıcığı hemencecik kaptı. Dahq sonra da emekleyerek beşiğinin yanına gitti. Ayıcığı beşiğe attı ve beşiği sallamaya başladı.

"Tony, Harley sana çekmiş." dedi Steve gülerek. Tony'de gülüyordu.

"Çocuk şimdiden kardeş istedi." dedi Tony. Kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.

"Bir daha mı istiyorsun yoksa?" diye sordu Steve.

"Ahh hayır?! Harley istiyor." dedi Tony kendini savunur bir şekilde.

"İstiyorsun değil mi Tony?" diye sordu Steve.

"Hayır Steve." dedi Tony gülerek. Ama daha sonra sevgilisinin dudağına bir öpücük kondurup odadan çıktı.

---------------------------------------------------------

"Sence Bruce iyimidir?" diye sordu Natasha. Üzülüyordu onun için.

"İyidir bence. Biliyorsun. Jet uzaya çıktıktan sonra takip edemiyorum. Ama bir gezegene iniş yaparsa onu bulurum. Sonrasını Thor halleder umarım." dedi Tony umutla.

"Thor bile burada değil Tony. Ya hiçbir gezegene inmezse, ya da Bruce öldüyse. Olamaz mı?" diye sordu Natasha.

"O kadar umutsuz olma Natasha. Böyle şeyler düşünme. Öyle birşey olmayacak."

"Nereden biliyorsun?" diye sordu Natasha inatçı bir sesle.

"Bilmiyorum. Thor'a bile ulaşamıyorum. Loki'ye de. Bruce'a da. Yaptığım herşey başıma patlıyor. Kendimi çok kötü hissediyorum. Herkesi tehlikeye sokuyorum. Ultron'u ben yaptım ve az kalsın Pietro ölücekti. Clint'te ölücekti. Ailemi tehlikeye atıyorum. Sürekli. "dedi Tony ve koltuğa çöktü. Sıkıyordu kendisini. Yoksa gözünden yaş gelicekti. Ağlayacaktı. Biliyordu.

Natasha Tony'nin durumunu farketmişti. Destek olmak istedi. Tony'nin yanına oturdu ve kolunu adamın sırtına verdi. Sırtını ovarken adamın yanağına öpücük kondurdu.

Acıları Natasha'yı güçlendirmişti. Ama bu Tony'de bir türlü işe yaramıyordu. Acı onu yıpratıyordu. Başka yaptığı birşey yoktu.

"Seni anlıyorum Tony." dedi Natasha.

"Nasıl?"diye sordu Tony.

" Biliyorsun. Red Room'dayken öldürdüğüm insanların acısını hala çekiyorum ama bunu isteyerek yapmamıştım. İsteyerek olmamıştı. Çok iyi biliyorsun. Şuanda yaşadığımız aynı şey. İkimizde istemeden insanlara zarar verdik ve pişmanız. Ama bu pişmanlığın pes etmene vesile olmasın. Pes etme. Sen koskoca Tony Stark'sın. Sen bir Stark'sın Tony. Baban bu kadar kolay pes etmişmidir sence? Söylesene. Etmemiştir değil mi? O serumları belkide güvenlik önlemleri almadan arabada taşıması olacakları bildiği içindir. Ama o görevini üstlendi ve yaptı. Olacakları bildiği halde yaptı. Değil mi? "diye konuşma yaptı Natasha.

" Haklısın Natasha ama elimden birşey gelmiyor. "dedi Tony.

" Biliyorum. Elinden birşey gelmiyor. Ama pes etme. Herşey düzelicek. "dedi Natasha ve hafifçe gülümseyerek Tony'ye baktı.

Lütfen Gitme... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin