40.BÖLÜM

101 8 0
                                    

"Abii.Yüzbaşı Rogers'ın jeti iniyor." diye seslendi Shuri, T'Challa'ya.

"Tamam. Misafirlerimizi karşılamaya gidelim o halde." dedi T'Challa hızlıca ve saraydan aşağı inmeye başladı. Shuri hızlıca onun yanına geldi.

Jet tam inmek üzereyken bahçeye çıkmış ve Wakanda'nın temiz ve güzel havasını içlerine çekmişlerdi. Jet yavaşça alçaldı. Yere bir kuş hafifliğinde kondu. İçinden Avengers tek tek inmeye başladı. T'Challa bazılarını tanımıyordu.

İlk önce Steve ve Evgeniye indi. Daha sonra Sam ve  Natasha, daha sonra Rhodes'in yanında biri daha indi. İşte T'Challa onu tanımıyordu. Yani yüz yüze tanışmamışlardı ama adını biliyordu. Dr. Bruce Banner.

"Kralın önünde eğilmen lazım." diye fısıldadı Rhodes,sadece Bruce'un duyabileceği bir sesle.

"Ne? Öyle mi?" diye sordu şaşkınlıkla Bruce ve daha sonra Rhodes'in dediğini yaptı.

"Buna gerek yok." dedi T'Challa gülerek.

"Yapma şunu." dedi Natasha, Rhodes'e takılarak. O sırada Bruce, Rhodes'e kötü kötü bakıyordu. Sanki direkt Hulk'a dönüşücekti ve Rhodes'i parçalıyacaktı. Rhodes bu bakışa mazur kalınca gözlerini çekti.

Tam o sırada karşılarında biri onlara doğru ilerliyordu. Bucky'di bu.

"Steve?" diye yaklaştı Bucky, Steve'e.

"Nasılsın Buck?" diye sordu Steve.

"100 yaşındaki bi' adama göre oldukça iyiyim." dedi Bucky gülümseyerek.

"Nası' ya?" diye sordu Shuri.

"Ne oldu prenses?" diye sordu Sam.

"Daha sabah darmadağınıktı. Şimdi resmen bi' davete hazılanmış gibi gözüküyor." dedi Shuri. Şaşırmıştı. Sabahtan kasti birkaç saatti.

"O yapar." dedi Natasha gülerek. Bu sözün ardından Bucky'nin gülümsemesi kaçmamıştı Steve'in gözünden.

'O iyi. O mutlu. Ama savaşa giricez. Umarım hiçbirşey olmaz.' diye düşündü Steve. Bunu düşününce canı yanmıştı. Winter Solider'dan sonra Bucky ilk kez bu kadar mutlu görüyordu. Wakanda işe yaramıştı.

"Hadi saraya geçelim." dedi T'Challa. Bu sözle herkes sessizce saraya yürümeye başladı.

---------------------------------------------------------
SAVAŞ BİTİMİ
"Steve..?!" demişti Bucky. Daha sonra da toz olmuştu. Steve hemen yanına gitti. Tozlardan başka birşey yoktu zaten etrafta. Sesler geliyordu. Ama nereden geldiğini bilmiyordu Steve.

"Ne oluyor burada be?!" diye bağırarak yanına koştu Evgeniye, Steve'in. "Bu normal bir ölüm değil." diye ekledi.

"Diğerleri nerede?" diye sordu Thor.

"Bilmiyorum." dedi Evgeniye.

"Kaç kişi kaybettik?" diye sordu Steve.

"Bilinmez." dedi Thor.

"Bir saniye biz kaybettiysek o zaman Vision'daki taş..." dedi Evgeniye ama devamını getiremedi.

"Wanda?" diye seslendi Steve kulaklıktan. "Ses yok." dedi çöktüğü yerden Thor'a bakarak.

"Ben onları bulurum." dedi Evgeniye. Bunun üzerine iki erkekte başını salladı. Evgeniye koşup uzaklaştı.

"O da mı tozlaştı?" diye sordu Thor.

"Öyle gözüküyor. Yani dünyanın yarısını yoketmek derken tozlaştırmaktan mı bahsediyordu?" diye şaşkınlıkla konuştu Steve.

"Bu çok saçma." dedi Thor. Daha sonra da elini Steve'e uzattı.

---------------------------------------------------------
1 AY SONRA

"Artık birşeyler yapmalıyız."dedi Natasha.

" O zaman Fury'nin bıraktığı şu cihazdan başlayalım. "dedi Rhodes.

" Fury'nin niye böyle birşeyi var ve niye üstünde bu şekil var? "diye sordu Steve.

Hepsi cihaza bakıyordu. Değişik aygıt yanıp sönüyordu.

" Bu çok garip. "dedi Natasha. Daha sonra elini cihaza yerleştiricekti ki arkasından bir ses geldi.

" Fury nerede? "diye sordu sesin sahibi.
---------------------------------------------------------

Evet, biliyorum. Bu bölüm oldukça özet gibi geçti. Bir dahaki bölüm için bir planım yok açıkçası. O yüzden birazcık bölüm gelmeyebilir. Ama geleceği zaman elimden gelenin en iyisini yapıcam.

Lütfen Gitme... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin