14. BÖLÜM

245 15 26
                                    

"Efendim yalan değil. Sonuçlar öyle gözüküyor. Siz..." dedi Jarvis ama direkt sustu.

"Off Tanrım. Niye ben?!" diye sitem etti Tony. Sinirlenmişti. Ama o patlamayla birlikte o küçük şey nasıl tutunmuştu ki Tony'ye?

"Bence nasıl olduğunu boşverip diğerlerine söylemelisiniz efendim." dedi Jarvis yavaşça. Tony'nin bunu asla yapmayacağını düşünüyordu.

"Ahh pekala." dedi Tony ve masasından kalkıp merdivenlere ilerledi.

Herkes biryere dağılmıştı. Bucky gene yanlız yanlız oturuyordu. Thor Loki ile uğraşıyordu. Natasha ile Clint oturmuş turşu yiyordu. Onlar yedikçe Tony'nin canı daha çok turşu çekiyordu ki turşu yemeyi o kadar çok sevmezdi.

Steve ve Sam ise oturmuş santranç oynuyorlardı. Bayağı rekabetli geçiyordu anlaşılan maç.

"Çocuklar... Bana bakarmısınız?" diye yavaşça seslendi diğerlerine.

İlk önce kafasını kaldıran Bucky oldu. Tony'nin ailesini öldürmüş dahi olsada Tony ona gayet iyi davranıyordu ve bu Bucky için değerliydi. Tony Bucky için değerliydi.

Herkes baktığında Tony söylemek ve söylememek arasında gidip geliyordu.

"Off! Lütfen dalga geçmeyin. Lütfen." dedi Tony yalvarır bir şekilde.

"Ne oldu bebeğim?" diye sordu Steve.

"Küçük bir Rogers-Stark geliyor." dedi Tony heyecanla.

"Ne?!" diye bağırdı Thor direkt olarak.

"Ciddi misin?" diye sordu Loki. Şaşırmıştı. Tony sorunun üstüne kafasını salladı.

"Bebek sevicez! Yaşasın." dedi Natasha yerinde zıplayarak.

"Aşkım bu, bu harika." diyerek Tony'nin yanına geldi Steve.

"Turşu?" diyerek elindeki tabağı uzattı Clint. Tony direkt olarak, hızlıca, kafasını sallayıp tabağı kaptı.

"Vay canına. Tony'nin iştah açıldı desene." dedi Sam yarı gülerek.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

3.AY SONRA

"Ben artık seni sevmiyorum." desi Steve sinirli bir sesle.

"Ne?" diyerek şaşkınca baktı Tony ona doğru. Karnı hafifçe şişmişti. Ama Tony sadece çok yediğini düşünüyordu.

"Dedim ya. Ben seni sevmiyorum. Aslında ben senin hep paranı istemiştim. Seni hiç sevmemiştim." dedi Steve. Hala burnundan soluyordu.

O sırada Bucky içeri girdi. Ama gözleri direkt olarak Tony'nin dolmuş gözlerini gördü.

"Ne oluyor burada?" diye sordu Bucky. İkiside o an Bucky'yi görmüştü.

"Yok birşey Barnes." dedi Steve.

"Ne? Sen bana ne zamandan beri soyadım ile seslenmeye başladın ki?" diye sordu Bucky yavaşça.

"Sana ne? Bu seni ne zamandan beri ilgilendirir oldu? Söylesene." dedi Steve iğneleyici bir sesle. Bucky daha yeni düzelmeye başlamıştı. Onda da hep Steve yardım etmişti ama şimdi ise Steve kendini resmen soğutmaya başlamıştı.

"Steve sen iyimisin?" dedi Tony. Gözleri dolu dolu olmuştu. Hatta yaşlar dökülmeye başlamıştı.

"Sana ne Stark?" diye bağırdı Steve. Bu sesi evdeki herkes duymuştu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı direkt olarak Bucky ve daha sonra Steve'i yakasından tutarak yere attı.

"Bucky!" diye bağırdı Tony.

"Seninle böyle konuşamaz." dedi Bucky. Daha sonra da odadan çıktı.

Bucky çıktıktan hemen sonra Clint odaya daldı.

"Ne oluyor burada?" diye sordu direkt olarak. Daha sonra bir yerdeki Steve'e bir de ayakta duran, ağlayan Tony'ye baktı.

"Tony?" diye sordu direkt Clint ve Tony'nin yanına doğru ilerledi.

"Sen iyimisin?" diye sordu Clint. Ama Tony'den ses çıkmamıştı.

"Bucky'ye ne oldu?" diye sorarak kapıya geldi Thor.

"Bucky Steve'e çok sinirlendi." dedi Tony.

Lütfen Gitme... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin