∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆13 Temmuz 2017;
27 günlük oluşturduğum son kampımı bitirmenin sevinci ile uyandım. Sonunda mezun oluyordum...
Yorganı sağa atıp iyice uyanmak için bir süre odayı inceledim; bej tonlarındaki şifonyerim, kapısı açık kalmış giyinme dolabım, kapısını defalarca kapatıp kapatmadığımı kontrol ettiğim kişisel banyom, üstünde dün çıkarttığım kıyafetlerim ve iç çamaşırlarımın olduğu beyaz polar halım, üstünü dağıtıp toplamadığım makyaj aynam... Her şeyimle bendim işte kirli ve dağınıklılığımla, takıntılarımla ve hastalığımla bendim. Değiştirilmesi güç olan ben...Yatakta toparlandıktan sonra kan olmuş yastığımın yüzünü çıkartıp banyoya ilerledim, yüzümü yıkadım ihtiyaçlarımı giderip duşa girdim. Duş vaktimi uzun alınca kendimi zorlayıp duştan çıktım. Odama döndüğümde telefonumun çalmış olduğunu ve telefonumun yanına not bırakıldığını gördüm. Korkuyla notu elime alınca paniğim artık iyice tutmuştu. Notu okumadan hemen bırakıp tekrar elimi yüzümü yıkadım, odaya geri döndüğümde ise not yerinde değildi telefonda arama kaydı bile yoktu, hızla psikiyatristimi aradım ve yere oturdum.
"Sanırım duştayken birisi evime girdi, odama not bıraktı, beni aradı ve ben banyoya geri gidince hepsini yok etti."
"Haplarını aldın mı?
"Ya almadım ama kaç senedir kullanıyorum zaten, hala bana deli muamelesi yapamazsınız Ilgın Bey."
"Sana şu zamana kadar asla deli muamelesi yapmadım biliyorsun, sadece haplarını almadığında ne gibi bir sonuç olduğunu kendinin de gördüğünü anlatmak istedim. Seni hastamdan öte görüyorum biliyorsun."
"Tamam haklısın, haplarımı içiyorum şimdi gidip sonra da arkandan sana küfredeceğim, umarım anlayışla karşılarsın."
"Hoşça kal, seni seviyorum..."
Telefonu sinirle kapattıktan sonra aşağı indim ve aynı sinirle kahvaltı sofrası kurmaya başladım. Yine çalan telefonuma da eksiltmediğim sinirle bakınca hemen yumuşama hissettim.
"Alo ben Asrın Üniversitesi yazılım bölüm birincisini aramıştım ama doğru numara mı?"
"Kesinlikle doğru numara, siz de o 'Savcı Bey' olmalısınız."
"Daha değil. Kapıyı açmak ister misin?"
Heyecanla kapıya koşup kapıyı açtığımda karşımda nasıl bir görüntü ile karşılaştığımı hemen idrak etmiş lakin kendimin hala bornozla olduğunu idrak edememiştim. O hemen etmişti ama...
"Sorun mu var? Neden bornozlasın?"
Az önceki olaydan asla bahsetmeyecek ve yalan söyleyecektim. Hemen onu içeriye çektim ve konuşmaya başladım.
"Seni son günün şerefine böyle karşılamak istedim."
Gözlerini iyice açarak;
"Bence biraz eğlenebiliriz"dedi.
Yüzümü ekşiterek geri çekildim.
"Birlikte olma konusunda fikirlerimi biliyorsun, bunun değişmeyeceğini de."
"Biz zaten evlenmeyecek miyiz? Anlamıyorum sadece sağlık yönünden mi istemiyorsun bilmiyorum ama bu gerçekten sinir bozucu..."
"İstiyorsan ayrılıp başka birisiyle birlikte olabilirsin, yapmak istemediğim bir şeyi yaptığımızda sence bu ilişkimize neler kazandıracak? Birbirimize daha bağlı mı olacağız, bana öyle mi aşık olacaksın veya kendimi evlendiğim kişiye ayırdığım için cahil mi gözüktüm gözüne?
"Özür dilerim, aptallık ediyorum bazen ama sanki benden tiksiniyor gibisin hep, sanki yanında fazlalık bir eşya gibiyim, seni öpmek seninle birlikte olmak, aile kurmak ve bütün olmak istiyorum."
"Hatırlatmak isterim ki ben senden küçüğüm,22 yaşındayım. Üstelik bugün mezuniyet törenim var olurda gelmek istersen salonda bekleyebilirsin."Gerçekten de Onur benden çok büyük olmasada büyüktü. Hatta onunla bu büyüklüğü sayesinde tanışmıştık.
"Ciddiyetinin kaynağını kullandığın haplara veriyorum hani şu başından beri yanında olurken kullandığın haplara."
"Ne yani beni böyle mi vuracaksın. Sen hap kullandın delisin de dersen içindekileri dışına dökmüş olursun."
Birini öldürmek istemek nasıl bir şeydi bilmiyordum ama hep merak etmiştim,kalbinin durmadan önce nasıl attığının sesini dinlemek, seslerle bu kadar yakın olmak,seslerle hareket etmek her sesi duymak ne kadar doğruydu?
"Ben seni bekliyorum."
Gözlerine baktım hiçbir şekilde konuşmadan, elindeki çiçeği bile almak istememiştim.
"Çiçekleri almayacaksın madem ama en azından çikolatayı al sen çikolataya bayılırsın, belki affedersin de."
"Okulda buluşsak olur mu? Ben kendi arabamı alıp gelirim, üstelik sana da sürpriz olur ne giydiğim."
"Tamam zorlamayacağım, ne zaman istersen o zaman gelirsin."
Kapıyı açıp Onur'u uğurlamadan hemen önce gülümsedim.
"Seni seviyorum, senin beni sevdiğinden çok."
"Ben de seni seviyorum."dedim içtenlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hissiyat ♣️
Romanceİçinde bulundukları oda bir çok şeyi ele veriyordu.İkisi de birbirini tanımıyor ama tanımaya çalışıyordu.Kız karşıdaki kişinin ölmesine o kadar odaklanmıştı ki elinde olan dövmeye bakmadı. Oysa baksa filmin sonunu değiştirebilecek güce sahip olacakt...