Son Hissiyat ♣️

Bölüm 19

Aşklarımm bir önceki bölümde bahsetmiştim. Şu an Türkiye sınırlarının dışındayım. O nedenle bölümler çok aksadı. Sadece 4 valiz aldım yanıma ve çok yetersiz kaldığını fark ettim. Dersler deseniz uyumadan çalışsam yine eksik kalıyor gibi geliyor. Fransızca derslerime değinmiyorum bile :)
Yine de bölümler için vakit ayıracak sizleri kırmayacağımm.

Ayza ya her ortamda zekandan söz ediliyor ama ben farklı düşünüyorum. Sende tanımlanamayan bir saflık var. Özgür ile sence aramda geçen tek şey cinsel ilişki mi olmuştur? İki üç hazza gelme. Hop ayrıldık."
Duraksadı ve onu hiç bölmedim.
"Cidden bu mu olay aramızda geçen?"

Merakıma yenik düştüm.
"Aranızda ne geçti?"
Selen saçını geriye attı.
"Biz bir cinayet işledik Ayza."
Yutkunamadım.
"Kimi öldürdünüz?"dedim ağlar tonda.
"Babanı."

Selen'in az önce söylediği cümlenin bende parçalama etkisi oluşturması gerekirdi bazı yazılı olmayan kurallara göre.
Ama öyle olmamıştı.
"Tebrik ederim o halde. Babam gibi güçlü birisini öldürmek hem güç hem de cesaret ister. Şimdi sizi dışarıya alalım Selen Hanım burası resmi bir kurum."
Şaşırarak ayağa kalkan Selen ağzını bile açmadan dışarıya çıktı.
Neden böyle yalanlar söylüyordu?
Onu da geçtim, neden babamın adını kullanmıştı?
Bu yalan nasıl aklına gelmişti?
En korkutucu olan ihtimal de, yalan mıydı gerçekten?
Elbetteki yalandı.

Kendimi biraz toparladıktan hemen sonra Karan'ın odasına giriş yaptım ve koltuğuna oturdum.
Anlaşılan o ki bilgi kirliliğinden biraz uzaklaşmalı ve işime dönmeliydim.

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Karan olmadığı için mesaiye kalmıştım ve sürekli olarak çalışıyordum.
İyi ki Karan'ın yerinde olmadığımı fark edince Karan dönsün diye dua etmeye başladım.
Odanın kapısı tıklanana kadar.
"Girebilirsiniz." dedikten sonra açılan kapıdan içeri Lale Hanım girdi.
"Ayza hanım iyi akşamlar. Rahatsız ettiğimin bilincindeyim lakin HTML dosyalarında bir sıkıntı var sanırım. Sitelerimiz aniden kullanım dışı oldular. Müşterilerin de bağlantıları pasif olarak gözüküyormuş."
Ani bir ciddiyetle sordum.
"Karan'ın haberi var mı?"
"Karan Bey'in haberi yok. İsterseniz iletebilirim."
Eğer iletirsem Karan'ın güveni kırılır. Şirket bana emanet..
"Hayır söylenmesinin lüzumu yok. Eğer gerekecek olursa ben ona kendim iletirim. Siz lütfen bilgisayar odasındaki bilgisayarları açın ve yazılımcılarımızı arayın. Ben de kendim bakacağım."
Kadının yüzümdeki ciddiyet nedeniyle biraz çekindiğini hissettim.
"Tamamdır Ayza Hanım nasıl isterseniz."
Kadının odadan çıkmasıyla birlikte aniden lavaboya doğru koştum ve elimi yüzümü yıkadım buz gibi olan su ile.
Kendine gel Ayza sakın yanlış yapma.

Hızlı hızlı indiğim merdivenlerin çarprazında olan bilgisayar odasına girdim.
"Arkadaşlar sorunu çözebildiniz mi?"
Ses gelmek yerine başlarını salladıklarında ben de oturdum bilgisayarlardan birine.
Yapamazsam başım çok büyük bir dertte olacaktı.