Asıl güç kimdeydi, zihnini kullananda mı, yoksa ellerinin hızını kullananda mı? Bence zihnini ellerinin hızından daha hızlı kullanıp psikolojik atakta bulunandaydı. Ne derler bilirsiniz, üçüncü seçenek her zaman ikinci seçeneğin ardında gizlidir.
Sinirli bir şekilde yanıma yanaşan Onur'u ittim ama o bundan asla rahatsız olmadı hatta bana bakıp güldü.
"Ya sen ne saçma bir espri anlayışına sahipsin. Dediğin şey aldatma oluyor ve hiç komik değil. Küstüm sana git yaklaşma bana. Aptal."
"Ya aldatma falan olmuyor be güzelim. Bak şimdi mantıklı bir kafayla düşün. Şimdi biz seninle birlikte değiliz. "
"Birlikte değil miyiz?"
Ağlamam lazımdı sinirim gittikçe artıyordu çünkü.
"Onu demek istemedim Ayza. Senle birlikte olmadan önce ben birisini öpebilir, onunla cinsel ilişkiye girebilirdim. "
"Benle tanışmadan önce yapabilirdin bunları elbette ama ben hayatına bir kez girdiysem bunları yapman mümkün değil. Arkadaş olsak bile..."
"Seninle arkadaşken yapsaydım peki? O zaman ne olurdu.'"
"O zaman hep arkadaş olurduk."∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Odanın kapısını kapalı görünce uyuduğunu düşündüm ve ses yapmamak için adımlarımı yavaşlatıp parmak üstünde yürümeye başladım ama Özgür'ün odasından gelen yüksek sesli kadın inlemesi parmak ucunda bile adım atmamı engelledi.Odaya doğru yaklaştım ve inlemenin de bana yaklaştığını anladım. Hatta Özgür sanırım kadını kapıya vurmuştu. Aşırı korkmuştum ve midem aşırı bulanmıştı. Aniden kapıyı açıp bir rolde olsak bile başka biriyle birlikte olamayacağını söylemem gerekiyordu. Bu yaptığı doğru değildi.
Aklımdaki düşünce beni tamamen durdurdu.
Ben onun hiçbir şeyi değildim. O özgür bir bireydi istediğiyle yatıp kalkacak kendini tatmin edecekti. Ben sadece seyredebilirdim ya da orayı terkedebilirdim...
Karşı odanın kapısı açıldığı an korkudan zıpladım. Özgür'ü görünce cin gördüğümü sanıp korkudan yere düştüm.
" Ayza sen sapık mısın? Neden milletin cinsel ilişkisini yaşadığı odanın kapısını dinliyorsun?"
Nasıl ya?
"Burası senin odan. İçeride sen varsın diye düşündüm."
Duraksadı ve cevap aradı zihninde.
"Orası benim odam değil. Burası benim odam. Orası misafir odası. İçeride Arda ile Ela var. Sana üç kişi baksın istedik ama onlar senin uyuduğunu düşünüp ateşli bir gece yaşamak istemişler. Rahat bırak insanları."
Zihnimde düşünmeme gerek kalmamasını sağlayan şimşeğe içimden sövdüm. Niye bu kadar geç çakmıştı?
Merdivenler çapraz şekilde oluşturulmuştu. Bu nedenle aşağıdan çıkıldığındaki sol oda yukarıdan inildiğinde sağ oda oluyordu. Odaları karıştırmıştım!
"Hem sen neden aşağı iniyordun? Ağrın falan mı var, ilaç verebilirim."
"Yoo. Film izleyecektim de onun için."
"Aşağıdaki televizyondan mı?"
"Ay hayır ya. Abur cubur almaya indim. Çok soru sorunca eksik cevap veriyorum."
" Anladım. İyi seyirler."
Naziklik etmenin sırası mıydı bilmiyordum.
"Sen de izlemek ister misin?"
Dudağım nasıl olmuştu da beynin emrini almadan kendi istediğini yapmıştı?
"O zaman benim odama gel. Senin odanda oturup izleyecek bir yer yok."
İnsan bir iki naz yapardı.
"Tamam bilgisayarı alıp geleyim."
"Ben de abur cuburları alırım o halde."
İndiğim merdivenleri ikişer üçer çıktım ve odamdaki bilgisayarı aldım.
Tekrar aşağı inip Özgür'ün odasına girdiğimde odayı ilk kez inceleme fırsatı buldum. Senin odanın aynısı gibi Ayza. Yine gri ve kirli beyaz tonlarının hakim olduğu oda benim odamdan aşırı büyüktü. Hatta yatak odası ve oturma odası birleştirilmiş gibiydi. Gri koltuklara oturunca ne kadar rahat olduklarını fark ettim. Özgür'de benim oturduğum koltuğa oturdu. Ama koltuğun neden en dibine oturdu. Olabilecek en uzak noktaya yani?
"Bilgisayardan çok küçük olur televizyondan seç."
Yaptığı her hareket yaptığı her konuşma ayrı derecede soğuktu ama artık gözüme batmıyordu. Karakteri böyleydi herhalde.
"Tamamdır."
Televizyona bakınca hiçbir iyi film olmadığını gördüm. Sanki kurgulanan her şey diğeri ile aynıydı ve bu da klişelik kontenjanının doldurulmasına rağmen devam etmesine neden oluyordu. Yine de diğerlerine oranla bir tık daha güzel olabileceğini düşündüğüm tarihi bir film açtım.
Filmi izlemeye başladıktan sonra filmle alakalı bir kaç cümle söyler diye merakla bekledim ama hiçbirisini yapmadı. Bir kaç kelimeden zarar gelmez diyerek ben konuştum.
"Film nasıl gidiyor oralarda?"
"Ayza aynı yerdeyiz sana nasılsa bana da öyle."
"Aynı pencereden farklı manzaralar görebilir insanlar."
"Öznel şeylerle ilgilenmiyorum."
Film düşündüğüm gibi çıkmadı ve ben çok sıkıldım. Bir iki saniye göz kapatmaktan zarar gelmez diyerek gözümü kapattım ama geri açmayı unuttum."
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Sabahın ışıkları gözümü açtı. Bir insan neden perdeyi çekmezdi ki. Yatakta doğrulunca başka bir yatakta olduğumu gördüm. Üstelik burası Özgür'ün yatağıydı ama o yoktu.
"Ay hayır. Özgür beni sarhoş edip bir şeyler mi yaptı acaba?"
"Ayza madem sapık olarak görüyorsun. Neden içinden konuşmak yerine sesli konuşuyorsun?"
Özgür burada. Koltukta oturmuş elindeki dosyalara bakıyordu ve diğer elinde telefon tutuyordu.
"Ben öyle demek istemedim. Allah çarpsın ki demedim."
"Ayza bari yemin etme. Çarpılırsın."
Çok korktuğum soruyu sormak zorunda kalınca dudaklarımı araladım.
"Hayır Ayza tabiki birlikte yatmadık. Seninle birlikte yatacağımı düşünmen mantıklı değil."
"Ya sadece dudak araladım. Bu soruyu soracağımı nasıl düşündün?"
"Az çok tanıdım seni."
"Yalan."
"Ne yalan?"
"Hiç konuşup sohbet etmedik. Beni hiç tanıma imkanın yok."
"Sen de birilerini takip ettir. Bakalım tanıyacak mısın?"
"Birilerini asla takip ettirmem. Kimseye asla zarar vereceğimi düşünmüyorum."
"Asla dediğin her şeyi yaşarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hissiyat ♣️
Romanceİçinde bulundukları oda bir çok şeyi ele veriyordu.İkisi de birbirini tanımıyor ama tanımaya çalışıyordu.Kız karşıdaki kişinin ölmesine o kadar odaklanmıştı ki elinde olan dövmeye bakmadı. Oysa baksa filmin sonunu değiştirebilecek güce sahip olacakt...