18 Kasım 2017
Çalan telefonun melodisi tüm
bedenimi idealardan alıp bedenselliklerin yoğun olduğu dünya ortamına getirmişti.
Bu beni şu an gerçekten de çok rahatsız etmişti.
Oturduğum yerden kalkıp çalan telefonuma doğru ilerledim ve az önceki sakinliğimi bozmamaya çalışarak telefonu yanıtladım.
"Alo?"
"Ayza selam! Nasılsın?"
"İyiydim az önce sen nasılsın?"
"Neden şimdi iyi değilsin?"
"Çünkü meditasyon yapıyordum Adal. Aradın ve yarım kaldı. Yarım bırakılan şeylerden nefret ediyorum."
Kahkaha atınca telefonu bir miktar uzaklaştırdım kulağımdan.
"Hahahah, bilirim yarım bırakmanın nasıl bir şey olduğunu."
Gözlerimi kıstım.
"Boş yapma Adal neden aradın?"
"Bu akşam yemeğe gidelim mi?"
Kısık olan gözlerimi kapattım bu sefer de."Ya Onur Allah aşkına, ne alaka ya ne alaka?"
"Kızım sen anlamazsın erkek milleti arkadaş ayağına yatar dan diye itiraf eder aşkını."
Sinirle gözlerimi büyüttüm.
"Sen etrafındaki kızlara öyle mi yapıyorsun yani?"
"Hayır ben yapmıyorum. Çünkü ben gayette iradesine sahip çıkabilen bir insanım."
Gözlerimi devirdim.
"Umarım hep öyle kalırsın."
Onur elimi tutunca gözlerimi gözlerine odakladım.
"Dediğim gibi Ayza, Adal iyi birisi değil bence. O yüzden Adal ile yemeğe gitmeni istemiyorum."
Elimi çektim elinin arasından.
"Bana karışamazsın Onur. Ben kendi hayatımın sahibi ve yöneticisiyim. Birisi gelip yönetim hakkı isterse işine veda ettiririm. Lütfen bu konuyu daha fazla uzatma."Gözlerimi ne kadar süre kapattığımı bilmiyordum ta ki Adal tekrar seslenene kadar.
"Aloo, kızım orada mısın ya?"
"Buradayım. Konum at gelirim."
"Almamı ister misin?"
Telefonu uzaklaştırmadan önce son cümlemi söyledim.
"Konum at."Telefonumu kapattıktan sonra odadaki tütsüyü söndürdüm yerdeki matı kaldırdım ve duşa girmek için banyoya yöneldim.
Son aylarda yaptığım tek şey buydu.
Kalk işe git, eve gel spor yap,spor sonrası meditasyonu unutma, duşa gir,yemek ye, internetten derslere gir ve yat...
Onur ve Helin'in darbesi beni neden bu kadar çok etkilemişti bilmiyordum.
Onur'a gerçekten bir şeyler hissettiğim için olabilirdi.
Onur hakkında hep iyi düşünüp ona aşık olma ihtimalim olduğu için olabilirdi.
Yani Onur ruhuma zarar verdiği için olabilirdi.∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Duş sonrası üstümü giyinmek için valizime yöneldim.
Kısıtlı kıyafet seçimim olduğu için de siyah bir eşofman altı çıkartıp üstüne gri sweatshirt giydim. Aynanın karşısına geçip dün kullandığım rimelim ile mor eyelinerimi ve daha sonrasında çantama eğilip turuncu lip tintimi aldım.Yüzüme daha fazla bir şey yapmayıp dolabın içine koyduğum montumu aldım ve yerdeki sporlarımı giydikten sonra odadan çıktım. Lobideki o bilinen hava ile kokuya karşılık olarak otelde daha da fazla bir yoğunluk olduğunu farkettim. Bulunduğum kattaki korkuluklara ilerleyerek zemine bakındım.
Hizmetliler de sürekli bir o tarafa bir bu tarafa koşuyordu.Merdivenlere yöneldikten sonra katımda bulunan ve yanımdan geçen görevliye seslendim.
"Şey merhaba, neden bugün bu kadar yoğunsunuz?"
Görevli telaşlı bir şekilde gülümsedi.
"Bugün seminer odasında çok büyük bir toplantı olacak."
Ensesini kaşıdı.
"Yani bayağı büyük paralar dönecek."
Gülümsedim.
"Teşekkür ederim yanıt verdiğiniz için."
"Rica ederim, her zaman."Merdivenden indikten sonra içeriye 5 tane takım elbiseli adamın girdiğini görünce iniş hızımı minimuma indirdim.
Her biri apayrı yönlere bakıyor ve ortalığı kolaçan ediyorlardı. Adamlar girdikten sonra arkalarından giren adama göz gezdirdim.
Tahmini 25 30'lu yaşlarında açık kumral biriydi, giydiği takım elbise giydiği ayakkabı ile gerçekten kısa süreliğine beni büyüsü altına almıştı.
Hatta beni değil buradaki herkese kendini inceletmişti.
Sanırım bunun sebebi az önce önümüzden geçen adamın 13 Mayıs 2014 yılında tanıştığım Özgür Atahan olması olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hissiyat ♣️
Romanceİçinde bulundukları oda bir çok şeyi ele veriyordu.İkisi de birbirini tanımıyor ama tanımaya çalışıyordu.Kız karşıdaki kişinin ölmesine o kadar odaklanmıştı ki elinde olan dövmeye bakmadı. Oysa baksa filmin sonunu değiştirebilecek güce sahip olacakt...