Üzgün bölüme üzgün foto 😢😢
_____________
Pişmandım. O kadar pişmandım ki kendimi dövebilsem yapardım, o derece. O gün kendi evime döndükten sonra bir pişmanlık üstüme binmişti. Ne yaptığımı sanki o an fark etmişim gibi yaptığıma inanamadım. Sebepsiz yere Jungkook'u bırakıp gitmiştim.
2 gün boyunca önce ne yapacağıma karar veremedim. Yazsam mı, özür mü dilesem... O yüzden bir şey yapmadan durmuştum. Şimdi de fark ediyorum ki yine aptalın teki gibi davranıp bir şey yapmadan durmuşum. O yüzden telefonla Jungkook'u aradım. Aradım, aradım, aradım... Neredeyse on kere aradım ama hiç birine de cevap vermedi. Vermezdi tabi. Mesaj atmayı düşündüm ama ne yazacaktım ki? Ben aslında gitmek istemedim ama sırf saçımı okşamadın diye sana küsüp gittim mi diyecektim? Aishh gerçekten tam bir aptal gibi davranmıştım. Bir kere kalbini kırdım onun şimdi nasıl affettirecektim ki kendimi?
Ama sonunda böyle boş boş oturmanın da bir faydasının olmayacağını anlayınca onun evine gitmenin en doğru karar olduğuna kanaat getirdim. Hızlıca hazırlanıp çıktım evden ve çağırdığım taksiye bindim. Bir kaç dakika içinde de gelmiştik evine zaten. Bina kapısı açıktı o yüzden içeri girdim, şimdi tam evinin kapısının önündeydim. Zile basmaya korkuyordum, ya beni geri gönderirse, ya bana kızarsa. Korktum, beni kabul etmemesinden korktum, hatta ona olan hislerimin karşılıksız olmasından da korktum. Belki söylerdim ona, tabi eğer beni içeri kabul ederse.
Derin bir nefes içime çektim, hazırdım. Zile bastım. Yüzümde büyük bir gülümsemeyle bekliyordum kapının açılmasını. Ve sonra açıldı, açıldı açılmasına ama bu kimdi. Neredeyse benim boyuma yakın, siyah saçlı ve fazlasıyla güzel bir kız karşımda durmuş bana bakıyordu. Ne yani ben 3 gündür evde kendimi pişmanlık ve üzüntüden yiyip bitirirken Jungkook başka bir kızla mıydı, hiç umrunda bile değil miydi yani seviştikten sonra öylece çekip gitmem? Ben ona buraya gelirken özür dileyip, aptallık ettiğimden hatta belki de hislerimden bahsetmeye gelmiştim ama bu kızı gördükten sonra bütün hayallerim suya düşmüştü. Yine özür dilerdim ama ona olan hislerimden bahsetmeyi asla düşünmüyordum artık.
Ama içimde bir umut kırıntısı belki de kızın Jungkook'la herhangi bir ilişkisi yoktur ve sadece arkadaşı veya akrabası falandır diye bana düşündürtüyordu. Umarım da öyledir diye düşünmekten başka seçeneğim de yoktu. Umarım öyledir Jungkook, umarım... Çünkü ben seni kaybetmek istemiyorum.
'' Sen kimsin? ''
'' Eee, ıhm Jimin ben, Jungkook'un arkadaşıyım da... onunla konuşmak için gelmiştim, eğer içerideyse-''
'' Ben de Lisa, Jungkook'un yakın bir arkadaşıyım '' yakın kelimesini vurgulayarak söylemişti. Sinirlenmemeye çalışıyordum. Hem lafımı kesiyor hem de bana bir şeyler ima eder gibi konuşuyordu. '' Bakayım bir Jungkook müsait miymiş?'' göz kırpıp içeri gitti, kapıyı hafif aralık bıraktıktan sonra.
Ne demekti bu şimdi? Jungkook niye bu kızın yanında müsait olmasındı ki? Nolur düşündüğüm şeyler olmasın, nolur.
'' Jungkook'cum bir bakar mısın, bir arkadaş geldi de. '' cum mu? Sakin ol Jimin.
Ayak sesleri yaklaştı, yaklaştı ve kapıyı araladı. Yorgun ve biraz solgun yüzüyle karşımda duran Jungkook yine de çok yakışıklı duruyordu.
'' Jimin? Niye geldin? ''
'' Jungkook ben.. Özür dilemek için geldim. '' kafam eğik konuşuyordum, onun yüzüne bakmaya cesaretim yoktu çünkü.
'' Hah, niye ki? Zaten benden istediğin şeyi alıp gittin. Amacın da bu değil miydi? Benle yatıp gitmek. '' böyle konuşması gözlerimi dolduruyordu, ağzımı açmak istesem de açamadım. Gözlerim hala yerde dolanıyordu.
'' Haklıyım değil mi? Tamam o zaman diyecek bir şeyin yoksa gidebilirsin. '' dedi ve kapıyı suratıma kapattı. Diyemedim. Hayır amacım o değildi, ben seni seviyorum ama o an yanlış yaptım özür dilerim diyemedim. O kızın tavırları zaten ikisinin arasında bir şeylerin olduğunu kanıtlıyordu. Karşılıksız sevgimi söylemeye utanmıştım.
Gözyaşlarım bir bir dökülüyordu gözlerimden. Ne gidecek gücüm kalmıştı ne de burada kalacak cesaretim.
O kadar pişmandım ki, nazlanmayıp o gün yanında kalsaydım şuan bu kız yerine ben olurdum yanında. Belki sevgili olurduk belki de olmazdık ama aramız iyi olurdu en azından. Şimdi her şey daha kötü olmuştu, artık hiç şansım kalmamıştı. Ben artık Jungkook'un gözünde tek gecelik bir insandım ve bunun da değişeceğini hiç zannetmiyordum.
Telefonumu çıkarıp Tae'yi aradım. Beni buradan alsın çünkü gitmeye hiç halim yoktu. '' Tae sana konum atacağım beni gelip alır mısın? Müsaitsen tabi. ''
'' Sesin kötü geliyor, iyi misin, bir şey mi oldu? '' acı bir tebessüm oluştu yüzümde.
'' Yok iyiyim, yorgunum sadece biraz, geliyor musun sen? ''
'' Geliyorum. 10 dakikaya oradayım bekle beni. '' telefonu kapatıp aşağı indim. Kaldırıma oturup dizlerimi kendime çektim, gözyaşlarımı akıtmamaya çalışıyordum. Dediği gibi 10 dakika içinde gelmişti Tae. Arabaya binip cama yasladım kafamı, Tae ne olduğunu sorduğundaysa halsiz olduğumu söyleyip geçiştirdim ve gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.
Birkaç dakika içinde evimin önüne geldiğimizde, Tae beni kolumdan tutarak evime kadar taşımış sonra da annesinin aramasıyla gitmesi gerektiğini söyleyip gitmişti yanımdan. Şimdi yine yalnızdım.
Jungkook'u kaybetmek istemiyorum demiştim belki bir yirmi dakika kadar önce, bir umut beni affeder, önemli değil Jiminie, ben de seni seviyorum der ve sarılırız diye düşünmüştüm ama olmadı.
Ben Jungkook'u kaybettim.
_______________
Hüüü ağlıyorum
Kısa öldü bölüm ama sık bölüm attığım için sorun olmaz herhalde 🤷♀️
Satır arası yorum atmanızı çookk istiyorum ama atmıyorsunuz üzüyosunuz beni 😔😔😔
Bi de oy da vermiyosunuz sonra daha da üzülüyorumSonraki bölümde görüşmek üzere, Jikook'la kalınn...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How To Have Sex ~ Jikook
FanfictionNasıl seks yapılır bilmiyor musunuz? O zaman bu uygulama tam size göre! ☞SexEducation Size uygun partnerinizi bulun ve size seksi öğretsin! _________ Düz yazı & Texting