How To Have Sex ~ Jikook

Jeon Jimin

Ya Park Jimin gotunu isircam yeter ya

Bi selca at be noooluurr

Sizin de gotunuzu isircam oy atin bi de yorum yapin timam mi 🤰🤰

Ayy yorobun çok kötü hastayim boğazım falan agriyo hapsiriyom oluyommm
Az önce pcr testi oldum sonuçları akşam çıkar herhalde

Aşağı yazcam öğrenince pozitif mi değil mi diye

Hadi tahmin edin neymis

Bilene popisine saplak ve popisinden opucuk

👀
👅

Byyyss
_____________

"Tek bilmeyen baban kaldı artık , ona ne zaman söylemek istersin?"

"Ihm... Hafta sonu gidelim olur mu, beraber? Zaten babam bizi biliyor , evliliğe çok da şaşıracağını sanmıyorum . Sadece belki erken diyebilir."

Jungkook'la ailesinin evinden döndükten sonra gece yürüyüşüne çıkmıştık . Onun koluna sarılıp başımı da omzuna koymuştum. Aşırı huzurluydum şuan .

Elleri cebinde giderken bana bakmadan konuştu . "Peki sence erken mi?"

Biraz düşündüm. Jungkook'a her şeyden daha çok güveniyordum , onu her şeyden daha çok seviyordum . Bu yüzden de onunla evlenmek erken değildi . Ayrıca zaten şuan aynı evde yaşıyorduk , birbirimizi gayet iyi tanıyorduk ve tek fark bir imza olacaktı. Bu yüzden de fazla düşünmeye gerek yoktu.

"Önceden sorsaydın bu soruyu 'Saçmalama ,hayatta evlenmem, daha hayatımın başındayım' falan derdim ama şuan hiç öyle düşünmüyorum . Seninle evlenirken tek bir saniye bile düşünmem."

Ben ciddi ciddi konuşurken onun keyifli kıkırdamasını duyduğumda kaşlarımı çatıp kafamı kaldırdım.

"Neye gülüyorsun ?"

"Boyundan büyük laflar ediyorsun Jeon Jimin."

Jeon lafına kalbim teklese de minik boyuma laf atmasına sinirlenmiştim. Belki de kendimi Jeon soyadıyla duyunca utanmıştım , bilmiyorum.

"Yah Park Jungkook ! Ben de ciddi konuşabilirim bir kere tamam mı dalga geçme."

Gülüp bana yaklaşıp kollarıyla sardı beni.

"Jeon... Seni yiyebilir miyim? Çünkü sinirli olmaya çalışırken çok tatlı oluyorsun." Şimdi de sinirli olamadığımı iddia ediyordu. Bir kere ben de sinirlenebiliyorum!

"Yiyemezsin! Ayrıca niye ben Jeon oluyormuşum?"

İyice yaklaşıp bir şey anlatmaya çalışır gibi kendini bana yapıştırdı. O her zamanki pis sırıtışını atıyordu.

"Bir düşün bakalım niye sen Jeon oluyorsun."

Bu yakınlık vücudumun ısısını artırırken zorla konuşmaya çalıştım .

"Düşünmeyeceğim." Omuz silkip sanki hiç umrumda değilmişçesine gözlerimi etrafa çevirdim. Kimsenin olmaması şuan ki halimiz için daha iyiydi.

"Yah..." Kahkahasını atıp bana sıkıca sardı kollarını. Hala gülmesine devam ederken ben bir türlü sinirli görünemememe yanıyordum.

"Niye bu kadar tatlısınki ya? Gel bir kere ısıracağım." Kafasını omzundan çekip yanaklarımı tuttuğunda ne kadar çırpınsam da ısırığından kaçamadım.

"Tamam somurtma hemen gel atla sırtıma. " Hep aynı şeyi yapıyordu . Onun sırtına atlamayı çok sevdiğimi bildiği için kızdığım zaman hep bunu teklif ediyordu. Tabii ben de dayanamayıp atlıyordum hemen. Önümde arkası dönük hafif eğik dururken bir tane omzuna vurup atladım sırtına.