Jimin'in göz gülümsemesi 😔😔😔
_____________
Jungkook'la o müthiş sevişmemizin üstünden bir hafta geçmişti ve şuan her şey o kadar iyi gidiyordu ki bazen korkuyordum, niye bu kadar iyi diye. Jungkook'a da aynı şekilde söylendiğimde bana, boş yere tadımızı kaçırmamam gerektiğini söylemiş ve beni gereksiz düşüncelerden kurtarmıştı.
Canım arkadaşım Tae ise hala beni, Jungkook'un arkadaşlarıyla tanıştırmam için zorluyordu. Çünkü sanırım dünya üzerinde sevgilimin arkadaşlarından başka erkek kalmamıştı.
Ben de artık sırf Tae sussun diye bugün yani pazar akşamına hepsini yemeğe davet etmiştim.
Birkaç saat önce ağrılı bir kalçayla güne merhaba demiştim, sebebi ise dün gece Jungkook'la ikimizin hormonları evde kendi başımıza aldığımız fazlaca alkol sebebiyle rahat durmamış ve sanki yıllardır birbirimizi görmüyormuşçasına sevişmişiz. Sevişmişiz diyorum çünkü ne ben ne de Jungkook hiç bir şey hatırlamıyorduk ve tek kanıtımız da kalçamın ağrımasıydı.
Jungkook'un, öyle becermişim ki seni aklını başından almışım gibi salak saçma esprilerine bir süre sonra dayanamayıp onu market alışverişine göndermiş hatta kovmuştum.
Artık değişimli olarak bir onda bir de benim evimde kalıyorduk. Kafamız hangisine eserse ona gidiyorduk. Jungkook iki kira vermenin saçma olduğunu söylese de ben en azından birkaç ay geçsin ve öyle beraber yaşayalım dediğim için şuan böyleydik. Şimdi ise onun evindeydik.
Saat öğlen 2'ye gelirken bir ses duyuldu.
Ding dong.
Koşa koşa kapıya gidip sevgilime kapıya açtım. Kaslı kollarıyla taşıdığı bir ton poşetle karşımda duruyordu. Kapıyı iyice açıp kenara çekildim. Elinden poşetleri almaya çalışsam da izin vermeyip, bak nasıl da güçlüyüm bakışları atarak mutfağa geçmişti, ben de göz deviriyordum.
Beraber poşetleri açarken gereksiz birsürü şey aldığını görmüştüm.
'' Jungkook bu prezervatifler ne böyle? ''
'' Ne demek ne böyle? Bir daha sevişmeyecek miyiz? '' ağlamaklı söylemesine gülmüştüm.
Hemen önüne geçip kollarımı boynuna doladım. Boynuna huylandıran öpücükler bırakırken etkili olduğuna inandığım sesimle konuştum. '' Hayır sevgilim öyle değil. Sadece gereksiz bir alışveriş olmuş, ben seni hissetmeyi daha çok seviyorum, biliyorsun. ''
Yutkunduğundan etkilendiğini anlamıştım ve bu beni memnuniyetle gülümsetmişti. Elleri belimi okşarken kafamı geri çekip gözlerine baktım, öyle derin bakıyordu ki şuraya yatırıp şey edeceğini bile düşünmüştüm bir an.
'' Jimin.. '' devam etmesini bekledim. '' rahat dur, aklını almayayım bir daha senin. ''
Bunu başkası dese korkardım belki, hatta Jungkook'un söyleyiş tarzı bile bir tık (?) beni korkutmaya yetse de hiçbir şey demeden usulca başımı salladım. Sonra ondan ayrılıp aldıklarına geri döndüm. Arkamdan kısıkça alaylı bir gülümse geldiğinde ona dönmedim, o da yanımdan geçip mutfaktan çıkmadan önce kalçama sert bir şaplak atıp, sertçe sıkmıştı. Buna dudağımı ısırarak sessizce inlerken o mutfaktan çıkmış ve beni etkilenmiş bu halimle bir başıma bırakmıştı.
🐣🐰
Yaklaşık üç saatte bütün yemekleri bitirmiştim, bu sürede sevgilim de bana yardım etmek istediğini söylese de gerek yok deyip hepsini kendim yapmıştım. Ve sonuçtan oldukça da memnundum. İlk defa bu kadar yemeği, bu kadar insana-alt tarafı 5 kişi-, bu kadar sürede yapmıştım ve bunun için bir tebrik öpücüğü ve sarılması almam gerektiğine inanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How To Have Sex ~ Jikook
FanfictionNasıl seks yapılır bilmiyor musunuz? O zaman bu uygulama tam size göre! ☞SexEducation Size uygun partnerinizi bulun ve size seksi öğretsin! _________ Düz yazı & Texting