How To Have Sex ~ Jikook

Dövmezsem Ölürmüşüm

Reglim ve şuan karnım ağrıyor 😔😢ama 2k yı geçmişiz ben de yazıyım dedim

Yorum ve oy atarsanız karnımın ağrısı geçermiş öyle duydum 😞

İyi okumalar efenim...

______________

Sonunda eve gelmiştik. Yarı açık gözümle şöyle bir baktığımda Jungkook beni kendi evine getirmişti ki benim evime getirse anahtarımı bile verecek halim olmadığından bu yaptığı mantıklı olmuştu.

Beni kucağına alarak - çaktırmadan koklayıp durdum- bir odaya getirdi ve yatağa yatırdıktan sonra hayal meyal saçlarıma bir öpücük kondurduğunu hatırlıyorum ve sonrasında da uyumuştum zaten. Alkolün etkisiyle kolay olmuştu bu.

Sabahına başım ağrıyarak uyandığımda içeriden sesler geliyordu. Gözümü ilk açtığımda biraz tavanı izledim, dünkü olanları düşündüm. Sonra da kafamı kaldırıp etrafa baktığımda burasının Jungkook'un odası olduğunu fark etmem çok da uzun sürmemişti. Yanıma baktığımda oranın pürüzsüzlüğü yanımda yatmadığını söylüyordu, evde başka oda olmadığını da önceki gelişlerimden bildiğimden salonda yattığını anlayabilmiştim. Acaba boynu veya sırtı ağrımış mıydı? Bu endişe beni yataktan kaldırmıştı, kalkıp odadaki banyoya girdim. Saçım dağılmış, biraz da yeni uyanıklığın verdiği şişkinlik vardı yüzümde. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra son kez aynaya baktığımda boynumu yeni fark ediyordum. İyice yaklaşıp baktım, dünkü oğlan boynuma izlerini bırakmıştı pislik. Bunları Jungkook umarım görmemiş- ahh tanrım görmüş işte. Çünkü kıyafetlerim değişmiş. Sanıyorum ki dün hemen uykuya dalınca değiştirmişti tabi ben de hiç hissetmemiştim bunları. Sıkıla sıkıla odadan çıktım. Görmesini istemezdim bu izleri, gerçi beni sevmiyorsa ne fark eder ki?

İçeri adımladığımda mutfakta kahvaltı hazırlayan Jungkook'u görmek komik gelmişti, acı komik. Geçen sefer de hazırlıyordu bize ve ben onu burada bırakıp gitmiştim ama hayır, bu sefer gitmeyecektim.

Arkasını dönüp de beni gördüğünde söyledi '' ah Jimin uyandın mı? Ben de senin yanına gelecektim tam. Gel otur, kahvaltı yapalım. Tabi istersen yani. '' Deme işte, öyle deme. Hatırlatma yine. Ben de pişmanım zaten. Başım öne eğik sesim kısık bir şekilde '' İsterim'' dedikten sonra gösterdiği sandalyeyi çekip oturdum.

Bir süre hiç konuşmadan masadakileri yedik. Bir şeyler demem gerekiyordu ama ne diyeceğimi bilmiyordum ve sonunda teşekkür etmem gerektiğini fark edip söze başladım.

'' Dün için teşekkür ederim Jungkook. Geldiğin için. Gelmeseydin eğer-''

'' Ama geldim, gelmeme gibi bir şansım yok. Sana kimse bir şey yapamaz. ''

'' Ben dün kendimde değildim, düşünmeden hareket ettim. O çocuğu da.. '' birden bunu bilmesine gerek olmadığını düşündüm. Birisini öptüğümü öğrenmesini istemezdik değil mi? '' her neyse ben tekrar teşe-''. Aish, duydu işte. Ne diyeceğim ben şimdi, nasıl anlatacağım yaptıklarımı? Aptal ben.

'' Sen ne Jimin, ne yaptınız o çocukla?'' sesi sakindi ama bir o kadar da patlamaya hazır bomba gibiydi.

'' H-hiç bir şey, hiç bir şey yapmadık. ''

'' Jimin '' şuan inanılmaz korkutucuydu. A desem fırlayacaktı sanki ama bana mı yoksa o çocuğa mı bilemiyorum. Sesi hala sakindi ama kendini tutmaya çalışıyordu. '' sana ne yaptığınızı sordum. '' yutkundum. Kaçamazdım artık, söylemem gerekiyordu ama sonuçlarından da korkmadan edemiyordum.

'' B-biz öpüştük. '' sesimi ben bile duyamayacaktım neredeyse. Bir şey bekliyordum ondan, belki bir bağırıp çağırma ama olmadı, hala normaldi.