How To Have Sex ~ Jikook

Ard arda

Gençleeeerrrrr konser yaklasiyo
🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🥸🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🫂🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚🌚

Bu aradaaa final ciddi anlamda yakın ama nasıl bitircem bilmiyorum🤝 neyse şimdi onu bosverin buyrun smuta

______________

"Bu asansörün daha hızlı çıkanı yok muymuş ya?" Bıkkınlıkla konuştuğumda Jungkook kıkırdamıştı yanımda.

"Bebeğim merak etme kaçmıyorum ben bir yere."

Ona dönüp sinirle baktığımda boş olan asansörün içinde bağırdım çok yüksek olmadan. "Benim libidom kaçıyor ama!"

Tekrar güldüğünde daha da sinir olup kafamı çevirip saydırmaya başlayacaktım ki penisimde hissettiğim eliyle asansörün demirine tutunma ihtiyacı duymuştum. Eliyle çok sert olmadan ama hafif de acıtarak sıktığı penisimle nefesim kesilirken kulağımda fısıltısını duydum.

"Tek bir hareketime bağlı seni kıvama getirmem, sen merak etme. " Eli durmayıp beni okşamaya devam ederken konuşamıyordum da. Ağzımdan minik inlemeler çıkıyordu sadece.

O tekrar bir şey diyecek gibi olduğunda asansör kapısı açıldığı an hemen elini çekip ,boğazını temizler gibi yaptı. Bense az önceki hareketlerini düşünmemeye çalışıyordum çünkü zaten minik bir tepecik orada oluşmuştu hemen ve daha da büyüsün istemezdim bu ortamda.

İçeri bir kadın ,bir erkek ve bir de beş altı yaşlarında bir çocuk girmişti. Kapı kapanıp harekete geçtiğinde Jungkook rahat durmayıp bu sefer elini kalçama attığında gözlerimi kocaman açarak ona dönsem de o alttan sırıtışıyla kalçamı okşamaya ve sıkmaya devam ediyordu.

Geniş asansöre bir katta birisi daha bindiğinda birbirimize daha da yaklaşmıştık ve bu Jungkook'un daha da ileri gitmesine sebep olmuştu. Eli usulca pantolonumdan içeri sızıp çamaşırımı da geçtiğinde inlememek için kendimi zor tuttum.

Birileri konuşsa da benim aklım sadece deliğime sürtünen parmaktaydı. Sadece orada dolaşıp beni huylandırıyorken bir yanım içeri girmesi için yalvarırken diğer yanım burada olmayacağını söylüyordu bana.

Odamızın olduğu kata ısrarla ulaşamazken inatla birileri binip duruyordu. Burası yaklaşık yüz yirmi katlı bir gökdelendi ve son yirmi beş katı otel olarak kullanılıyordu. (Y/N: Bence de çüş amk ama varmış bundan, hem de seulde😯)

Dudaklarımı sertçe ısırırken birden içime itilen parmakla ağzımdan çıkan çok minik bir inlemeye engel olamazken diğerlerinin kendi halinde olduğunu görünce biraz olsun rahatlamıştım.

Demire tutunarak kendimi ayakta tutmaya çalışıyordum. İçime hızla girip çıkan parmağın yanına bir tane daha eklenince her şey daha zor olmuştu, kendimi o kadar sıkıyordum ki kıpkırmızı olduğuma emindim.

Hızlı hızlı nefes alıp verirken gözümle etrafi tarıyordum sürekli ve hiç bakmadığım yere takıldı gözüm. Küçük çocuğa.

Bize gözlerini dikmiş her şeyin farkında gibi bakarken telaşla elimi arkama atıp parmakları çıkarmaya çalışsam da Jungkook kendi halinde hiç bana bakmadan ve umursamadan işine devam ediyordu.

Her şey o kadar zordu ki şuan. İnlememeye çalışırken,bir yandan çok zevk alıyordum, elimle parmakları çekmeye çalışırken çocuğa kıpkırmızı suratımla bakıp gülümsemeye çalışıyordum. Tanrım... Biricik kocamsa sadece pis sırıtışıyla beni parmaklamakla meşguldü.