Jeonlous

2.1K 128 60
                                    

Ankaradayım müthiş bi mağaza keşfettim çok mutluyum 💅💅
Şimdi bunun hatrına bi bölüm yazılır

İyi okumalar 🤰

_____________

Ve işte o gün gelip çatmıştı. Jungkook'la aynı eve taşınmak için 1 ay kadar bekleyelim demiştim, tamamen hazır olalım demiştim ve işte. Hazırız.

Jungkook zaten neredeyse her gün beni darlıyor, bu konuyu açıp duruyordu. Elbette ben de aynı evde yaşamayı istiyordum ama bu işi aceleye getirmek ve belki de bu yüzden aramızda sorun oluşsun istemiyordum.

Sevgililiğimizden bu güne zaten hep iki ev arasında gidip gelmiş, hep birbirimizde kalmıştık ama hep tek bir evde ikimiz kalmak, büyük bir sorumluluktu. Bunu da bu süre zarfında aştığımızı düşünüyordum.

Jungkook bugün işten geldiğinde ona bu haberi verecektim sonunda. Elbette duyduğunda çok sevinecekti.

Karar vermemiz gereken bir şey vardı. O da hangimizin evinde kalacağımızdı. Yoksa yeni bir ev mi tutmalıydık? Bunu sevgilim geldiğinde öğrenecektik.

Jungkook'un gelmesine 1 saat varken ben de yemek siparişi veriyordum. Bugün benim evimdeydik ve canım hiç yemek yapmak istemediği için hamburger söyleyecektim.

Yemek siparişi vermem resmen yarım saat sürmüştü. Alt tarafı bir hamburger menüsü sipariş edecektim ama o mu bu mu diye düşünürken çok vakit kaybetmiştim, hep böyle oluyordu zaten.

Saat akşam 6 olduğunda zil çalmıştı. Bebeğim gelmişti. Koşa koşa kapıya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm bedenle ağzım kulaklarıma kadar gülüp, kucağına atlamıştım, neredeyse her gün yaşanan bu olaya o da alışmış hemen elleri kalçama inip beni tutmuştu.

İyice boynuna sokulup kokusunu içime çektim, o kadar güzel bir kokusu vardı ki tarif edilemezdi. Yalnızca çok güzeldi işte.

O da boynumda soluklanırken aklıma geçen gün aynı pozisyondayken söylediği sözler gelmiş ve beni iç gıdıklatan cinsten gülümsetmişti. 'İşteki bütün yorgunluğum senin kokunu soluyana kadar sadece, benim bütün yorgunluğumu kokun alıp götürüyor, beni dinlendiriyorsun sen.'

O içeri adımladığında da sarılmamız bir süre devam etmişti. Boynuma öpücük bırakıp kafasını geri çektiğinde dudaklarımızı buluşturup derin bir öpücüğü başlatmıştı.

Böyleydik işte biz. Her gün onun evde olduğu süre boyunca birbirimizden hiç ayrılmadan günü sürdürüyor, sürekli sarılıp öpüşüyor ama asla bıkmıyorduk. Hep daha fazlasını isteyip, işi ilerletiyorduk.

Çok aşıktık. Ben ona gerçekten çok aşıktım buna emindim ve Jungkook'un da öyle olduğunu biliyordum. Çünkü sürekli bana dalmış şekilde onu yakalıyordum, koltukta uzakta oturmama asla izin vermeyip ya hemen yanına oturtturuyor ya da direk kucağına oturtturuyordu. Sürekli öpmek isteyen ve öpen o oluyordu, bana karşılık vermek kalıyordu yalnızca. Beni her seferinde uyumadan önce öpüp 'seni seviyorum' diye kulağıma fısıldıyordu. Her aramamda, mesaj atışımda aniden cevap verip bir şeyim mi olduğunu soruyor, endişeleniyordu. Gece uyansam o da benimle uyanıyor, iyi miyim kontrol ediyor, tuvalete kadar gelmeyi bile teklif ediyordu. Her seferinde yemek yapıp yorulmamam gerektiğini, işten gelince kendisinin yapabileceğini söylüyordu ama ben bunu kabul etmeyip her gün yemek hazırladığımda, beni yorduğum için bana kızıyor, sonra da yorulan bana şefkat gösterip yorgunluğumu alsın diye öpüp masaj yapıyordu.

Böyleydi işte Jungkook. Sevgisinden bir gram şüphem yoktu. Beni benden daha çok sevdiğine adım kadar emindim ki davranışları bunu çokça belli ediyordu.

How To Have Sex ~ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin