😔😔😔😔😔😔🥺🥺🥺🥺🥺🥺😭😭😭😭😭😭😭😭😭🤰🤰🤰🤰🤰🤰🤰
İlk kitabım olduğundan ilk kez final yazdığım için nasıl bitirilir bilmiyorum diye bilmem kaç bin kelimelik yazmışım snndmdms
Neyse..
Son kez iyi okumalar...
_____________4 yıl sonra
"Kızım koşma lütfen, düşeceksin bak." endişeyle arkasından seslensem de o yine bildiğini okuyup etrafta koşturmaya devam ediyordu.
Arkamdan sarılan kollarla ilk başta irkilsem de burnuma dolan o koku beni mayıştırmaya yetmişti. Ellerimi onunkilerin üstüne koyup kafamı geriye, onun omzuna koyup etraftaki
kalabalıkta gözlerimi gezdirdim.Yaklaşık yarım saat önce birbirlerine bakıp deli gibi 'Evet!' diye haykıran, Yoongi ve Tae'nin düğünündeydik. Sonunda Tae istediğine kavuşmuş ve o çok beklediği teklifi alabilmişti. Belki biraz geç olmuştu ama şuan ikisinin yüzlerinde belli olan mutluluk beklediklerine değdiğinin bir göstergesiydi.
Biz ise bundan iki yıl önce, birden, hiç aklımızda yokken aniden gelen bir fikirle çocuk evlat edinmeye karar vermiştik.
Aklımızda ikimizin de kız çocuğu vardı. Bu yüzden evlat edinmeden önce onun için çok güzel bir oda hazırlamıştık. Bu dönem o kadar güzeldi ki beraber mağazalara girip acaba hangisini beğenir ileride bilemeyip çeşit çeşit kıyafet alıyorduk. Biraz fazla abartmıştık belki de ama onun için en iyisini isteyen yanımız bize böyle yaptırıyordu. Onun için her zaman en iyisini...
Min Seo , onu evlat edindiğimizde daha iki yaşında minicik bir çocuktu. Tombul tombul yanakları, yine aynı şekilde tombul parmaklarıyla Jungkook ilk görüşte bana benzetirken , ben de onun yüzüne göre hafif büyük burnunu ve minik gözlerini ona benzetmiştim.
İkimize biraz da olsa benzemesi bizi Min Seo'ya karşı sıcak hissettirmişti ve fazla düşünmeden onda karar vermiştik.
İlk başlarda bu düzende biraz zorlansak da onun bize karşı hemen alışması ve bütün sevgisini bize aktarması o kadar güzel ve duygulu bir şeydi ki yorgunluk ve zorluk hiçbiri kalmıyordu.
Bize direkt baba demeye başlamıştı ilk günden. Bu da alışmak için zor olan bir şeydi. Ama kızımızın bizi hiç yabancılamadan sanki gerçekten bizim çocuğumuz gibi davranması bu zorluğu da geride bırakmıştı.
Şimdi ise bu düğüne gelmeden önce , dört yaşında olan ama aklı büyük kızım, bu düğünde hiç gelin yok diye çıkışıp zorla gelinlik giydirtmişti kendisine.
Biz de eşimle beraber kızımız güzel bir gelin olabilsin diye beyaz, saten uzun bir elbise almıştık ona. Etrafta şimdi o kadar kişinin içinde koştururken gerçekten de kendisini gelin zannetmesi o kadar komikti ki. Kibar elleriyle elbisenin kenarlarından tutup minik ayağındaki beyaz ayakkabılarıyla tam bir prenses edasıyla bize doğru gelmesi tam görülmeye değer bir görüntüydü.
Şimdi kibar olmaya çalışsa da az önce etrafta deli gibi koşturan da kendisiydi fakat çaktırmayıp ona bir prenses gibi yaklaşıcaktık babasıyla.
Önümüze kadar kibarca gelip ellerini önünde bağlandığında ikimiz de sarılı halimizle gülerek ona bakıyorduk.
"Babacığım.."
Jungkook'la beraber 'efendim bebeğim' demiştik beraber ve kızımızın o minik dudaklarından çıkan o çok sevimli kıkırdamayı duymuştuk.
"Imm... Ben ne zaman evleneceğim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How To Have Sex ~ Jikook
FanficNasıl seks yapılır bilmiyor musunuz? O zaman bu uygulama tam size göre! ☞SexEducation Size uygun partnerinizi bulun ve size seksi öğretsin! _________ Düz yazı & Texting