Ayrılık

1.5K 108 35
                                    

Sikerler böyle işi ya
Millet kütüphanesine gittim sabah 6da kalktım 7.30da ordaydım
Dediki kadın pzt günleri 12ye kadar kapalıyız
Aşırı sinirliyim
11 lira yol parası boşa gitti
Şimdi tıpış tıpış eve gidiyorum

🐣🐰
Alın size kaos.
Noldu şimdi iyi mi oldu böyle oldu da ha

Kısa bi bölüm oldu üzgünüm 👉👈
İyi okumalar...
________________

"Jungkook?"

"Efendim?"

"Benim işe girmem lazım."

Bugün cumartesiydi ve neredeyse öğlen olmasına rağmen hala yataktan çıkmamıştık. Jungkook'un evde olduğu günlerde yataktan çıkasım hiç yoktu.

Onun iki bacağı arasında, kulağım kalbine denk gelecek şekilde göğsüne uzanmıştım ve gözlerimiz kapalı bir süredir konuşuyorduk.

Gözünü açıp bana baktığını düşünüyordum şuan ama ona bakmadan kaldım olduğum yerde.

"Neden?" şaşırmış gibiydi.

"Jungkook evin kirasını beraber ödeyeceğiz dedik ama benim bir gelirim yok artık, biliyorsun babamın durumunu. Tamam küçük bir birikimim var ama o sadece bir iki aya yeter."

"Olmaz öyle şey." kaşlarımı çatıp biraz doğruldum. İkimiz de birbirimize bakıyorduk şimdi.

"Ne demek olmaz öyle şey? Tek başına ödemene izin vermem Jungkook, sadece kira da değil daha bir sürü masrafımız var sonuçta. Hepsini kendin mi ödeyeceğini zannediyorsun?"

"Öderim Jimin, niye ödemeyim? Senden paramı esirgeyecek değilim. Sırf para için senin yorulmanı istemiyorum. "

Sinirleniyordum. Her şeyi üstlenemezdi, biz ayrı kişiler değildik, bizdik, birdik. Beraber yapmamız gerekli böyle şeyleri. Ama o resmen çalışmama izin vermeyeceğini, benim de bunu kabul edeceğimi falan zannediyordu.

İyice doğrulup önünde bağdaş kurdum, o da uzandığı yerde doğrulup yatağa sırtını dayadı.

"Sırf para için mi? Amacım burada elimize daha çok para geçsin değil Jungkook. Biz beraber yaşıyoruz, her şeyi beraber yapıyoruz. Bu yüzden masrafları da beraber halletmeliyiz. Yani bu kadar üsteleyeceğini de düşünmemiştim açıkçası."

"Üstelerim çünkü istemiyorum Jimin." gayet sakin bir tavırla söylemesi beni daha da sinirlendirmişti. Ne demek 'istemiyorum', bağırmamak gerçekten zordu ama tartışmak istemediğim için sakin olmalıydım.

"İstemiyorsun? İste veya isteme Jungkook, ben o işe gireceğim. " kaşları çatılmıştı. Dediğim hoşuna gitmemişti sanırım.

" Ne dediğim de önemli değil demek?" gözümü devirdim. Yanlış anlıyordu hemen beni.

"Öyle bir şey demedim ben,"

"Jimin bak, sinirlenmek istemiyorum. O yüzden daha fazla uzatmayalım. İşe girmiyorsun yani."

"Yok öyle bir şey Jungkook! İşe gireceğim dedim."

Yataktan kalkarken ona biraz sertçe söylemiştim. Bana ayaktan baktı. "Şuan inadına yapıyorsun bunu, normalde her dediğimi onaylardın." sonra sakince banyoya gitti elini yüzünü yıkamak için.

Ben de arkasından kalktım, banyo kapısına yaslanıp ona doğru konuştum.

"Senin inadına niye bir şey yapayım ki ben? Ayrıca dediğin her şeyi onaylayacak da değilim." yüzünü kurulayıp bana döndü. Tek kaşını kaldırmış, hafif çenesi kasılmıştı.

How To Have Sex ~ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin