5 YIL SONRA
"Oğlum koşturmayın ortalıkta."
"Allahım kime diyorum ben ya?"
"Bırak canım oynasınlar." Diyerek Elif'e döndüm. Hayatına giren ikizlerden sonra harika bir anne olmuştu.
"Ayy yoruldum valla peşlerinde koşturmaktan." Bu bunalmış haliyle bir o kadarda tatlıydı.
"Gel canım otur sen şöyle, al limonatanı da." Beni dinleyerek karnını tuttu ve limonatasından bir yudum aldı.
Ve tabiki ikizlerden sonra üçüncüde yoldaydı, hatta yolu biraz yarılamıştı sayılır. Çünkü 5 aylık olmuştu bile.
"Çok güzel olmuş valla ellerine sağlık canım benim."
"Afiyet olsun küçük hanımada yarasın." Diyerek karnına dokundum.
"Sende yapmadın bidaha Ayliz'den sonra."
Uygar'la evlendikten sonra Ayliz için bir karar almıştık. Onun her anında her zaman yanında olacaktık. Bu süreçte bütün ilgimiz Ayliz'le olduğu için ikinci bir çocuk fikrini hiç konuşmamıştık. Aradan geçen 5 seneyi dolu dolu hep beraber geçirmiştik.
"Nasip canım." Diye göz kırparak ayağa kalktım.
"Benim bir Ayliz'e bakmam lazım malum doğum günü kızı biraz nazlı."
"Tamam tatlım bak sen, biz burdayız."
"Yiğitle Yağızı oyun odasına götürebilirim istersen." Diye bir öneride bulundum. Malum ikiside 4 yaşında olmalarına rağmen yerlerinde durmuyorlardı.
"Yok onlar benim gözümün önünde olsunlar burada, yaramazlık falan yaparlar şimdi."
"Tamam o zaman gelirim ben birazdan."
Elif'in yanından ayrıldıktan sonra bahçedeki misafirleri selamlayarak içeri girdim.
Hızlı adımlarla Ayliz'in odasının önüne gelerek kapıyı tıklattım.
"Gelebilir miyim prenses?"
"Gel annecim." Kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdim.
Mor simli elbisesinin içinde adeta bir prenses gibi olmuştu.
"Bu ne güzellik böyle?" Alnına bir öpücük kondurarak yüzüne baktım.
Cidden büyüdükçe bana benzemeye devam ediyordu bu çocuk.
"Anne Kaan'da gelmiş mi, bahçede mi?"
"Hımm davet etmişmiydik onu hiç hatırlamıyorum ama?" Diye şakayla karışık konuştum.
"Yaa annee "
"Merak etme küçük hanım gelmiş, bahçede senin çıkmanı bekliyor."
Kaan okuldan arkadaşıydı, ve aynı zamanda da küçük kızımın ilk aşkıydı.
"O zaman ben ineyim artık hem Kaan beni böyle görünce çok beğenecek."
Burnuna küçük bir öpücük kondurdum.
"Bu sözlerinizi babanız duymasın küçük prenses." Diyerek gülümsedim.
"Aramızda annecim." Koşarak odadan çıktığında arkasından gülmeden edemedim. Ne ara bu kadar büyümüştü asla anlayamamıştım. Yıllar çok çabuk geçiyordu.
Telefonum çalmaya başladığında şirketten aradıklarını farkettim.
"Nehir Hanım, rahatsız ediyorum kusura bakmayın. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN SAHİBİ
ChickLitİçimdeki yanan yangını daha da alevlendirmiş. Kalbimin ritminin artmasına neden olmuştu. Dudaklarıma bıraktığı öpücüklerle midemdeki garip sancı tarif edilemezdi. Dudaklarımın yandığını hissediyordum. Dudaklarımız ayrıldığında gözlerimin içine baka...