Son bir saattir. Elif'in Gürkan'la ilgili anlattıklarına deli gibi kahkaha atıyordum. Çiçek mevzusundan sonra 4 gündür hayali gizli hayranı arıyordu.
"Kızım bir görsen delirdi her yerde gizli hayranımı arıyor."
"Ben demiştim sana kıskanacak diye " deyip arkama yaslandım.
Dün sabah ki yüzme antremanından sonra epey yorulmuştum. Haliyle hoca da öğleden sonra izin vermişti. Elif'te akşamında bizde kalmıştı.
Anneannemler sabah yazlığa doğru yola çıkmışlardı. Yazlığın bakımıyla ilgili birtakım işleri vardı. Ne kadar ısrar etselerde gitmek istememiştim. Hem bu akşam Sude'nin doğum günü vardı.
Sonunda hafta sonu gelip çatmıştı. Bu gece ne giysem diye düşünürken bir yandan da Merih'i düşünüyordum. Her an Uygar'ın yanındayken bir şeylerden şüphelenecek diye ödüm kopuyordu.
Elif'e olanları anlattığımda bir kaç saat kendine gelememişti. Sonunda ağzından çıkan kelimeler Uygar'ı seviyorsun olmuştu. Evet bende farkındaydım ama Uygar'ın bu kadar rahat davranması canımı sıkıyordu. Sonuçta Merih onun en yakınıydı.
"Ne düşünüyorsun?" başımı kaldırıp Elif' e baktım. Resmen arafta kalmıştım ne yapacağımı bilmiyordum.
"Elif ben ne yapacağım?"
"Senin ne hissettiğin önemli eğer Merih'i sevmiyorsan ona bunu söylemelisin." başımla onaylıp kahve bardağımı elime aldım.
"Onu daha fazla kandıramam" gözümden düşen bir damla yaşı anında eliyle silip gülümsedi.
"Uygar seni seviyor belli ama neden Sude'yle birlikte?" bunun cevabı sadece Uygar'daydı. Sude bana aralarında geçenleri anlatmıştı. Aklıma geldikçe midem bulanıyordu.
"Allah aşkına Elif, Uygar beni sevse Sude'yle daha fazlasını yaşarmıydı?" dediğimde yüzü düşmüştü.
"Haklısın "
"Zamana bırakacağım her şeyi " deyip kahvemden bir yudum aldım.
"Her neyse kalk hadi hazırlanacağız akşama doğum günü kızını geride bırakmaya hazırlan canım" deyip gülümsedi. Elif'in en sevdiğim yönü fazla neşeli olmasıydı.
"Yok artık " kolumdan çekip ayağa kaldırdı.
"Kendini bana bırak kankacım" göz kırptığında kahkaha atmıştım.
"Hadi hazırlanalım o zaman"
Hızla odama çıkıp dolaptaki elbiselerimi incelemeye başladık.
Gümüş rengi parlak elbiseyi bana doğru tuttuğunda gözlerimi açıp ona baktım. Çok abartılıydı,ayrıca göbeğe kadar inen bir derin dekoltesi vardı.
"Hayatta olmaz " dediğimde oflayıp diğer elbiselere yöneldi.
Elinde tuttuğu kırmızı ince askılı ve göğüs dekoltesi olan elbiseyi bana doğru uzattı.
"Kızım çok abartılı giyemem ben bunu" deyip elbiseyi ona doğru ittim.
"Ya hadi bunu giy lütfen çok yakışacak."
"Elif olmaz bu ya" ne kadar ısrar etsemde zorla elbiseyi elime tutuşturdu.
Sonunda elbiseyi giydiğimde Elif'e döndüm.
"Harika oldu" deyip sırıttı.
Gözlerimi devirip aynada kendime baktım. O kadar zayıflamıştım ki olmayan elbiselerim olmaya başlamıştı. Kazadan sonra bir daha kilo alamamıştım ve oldukça düzensiz besleniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN SAHİBİ
Literatura Femininaİçimdeki yanan yangını daha da alevlendirmiş. Kalbimin ritminin artmasına neden olmuştu. Dudaklarıma bıraktığı öpücüklerle midemdeki garip sancı tarif edilemezdi. Dudaklarımın yandığını hissediyordum. Dudaklarımız ayrıldığında gözlerimin içine baka...