"Yine mi sen?"
Camı indirip konuşmaya başladı.
"Sen okuldaki yeni kızsın değil mi?" dedi.
"Ee ne olmuş yeniysem?" dedim.
"Yerinde olsam kelimelerime dikkat ederdim " deyip sırıttı.
"Bana bak sabah zaten senin yüzünden çamura bulandım şimdi çekil git yolumdan yoksa çok kötü olur." diye bağırdım okul çıkışı olduğu için herkes bize bakıyordu. Ama umrumda değildi.
"Bak yeni kız bu okulda benim kurallarım geçer, sende bunları kafana soksan iyi olur."
"Hadi ya neymiş o kurallar çok merak ettim doğrusu" diyerek bağırmaya devam ettim.
Arabadan indi ve iyice bana doğru yaklaştı. Uzun boyu ve muhtemelen sporla yaptığı kaslarıyla yanında cüce gibi kalıyordum.
"İlk kural benimle sesini yükselterek konuşamazsın "
Sesindeki tehtid edici ifadeyle beni birazdan dövecek gibiydi. Ama asla altta kalamazdım bana kimse kural falan öğretemezdi.
"Uygar daha fazla uzatma kız sana birşey yapmadı."
Sesin geldiği yöne doğru baktığımda bunu söyleyen Merih'ti. Yanımıza gelip adının Uygar olduğunu öğrendiğim çocuğun kolunu tutarak geriye doğru çekti.
"Sen karışma Merih, yeni gelenlere kurallarımı öğretiyorum ki ona göre davransın."
"Sen bana kural falan öğretemezsin anladın mı şimdi çekil yolumdan ukala." diyerek hızla yürümeye başladım. Herkes bize bakıyordu ve daha fazla ilgi odağı olmak istemiyordum. Merih'in yanında daha fazla küçük duruma düşmek istemiyordum.
"Seninle çok eğlenicez yeni kız" arkamdan bağırışını umursamadan yürümeye devam ettim. minibüsle falan gitmeyecektim. Yolum uzun olsada yürümek iyi gelecekti.
Kulaklığımı takıp evin yolunu tuttum.
~
Eve geldiğimde anneanneme aç olmadığımı söyleyip , üzerimi değiştirmek için odama çıktım. Rahat birşeyler giydikten sonra bilgisayarımı açtım.
Arama kısmına Merih Gürel yazdım.
Arabasına yaslanmış başka tarafa bakan pozuyla çok hoş gözüküyordu. Biraz daha aşağı indiğimde bir fotoğraf karşıma çıktı. Uygar denen çocuk ve bizim okuldan olduğunu düşündüğüm bir kız vardı.
Birbirleriyle çok samimi görünüyorlardı.
Kız benim aksime sarışın ve mavi gözlüydü. Çok güzeldi ama daha önce okulda görmüşmüydüm hatırlamıyordum.
Dahada aşağı indiğimde Merih'in Uygar'la olan çocukluk fotoğrafı karşıma çıktı. Çocukluktan gelen bir dostluktu. Ve çok iyi anlaşıyor gibiydiler.
Telefonum çaldığında bilgisayarı kapatıp telefonu elime aldım arayan Elif'ti.
"Nehircim sana haberlerim var." dedi heyecanla.
"Ne oldu " diyerek meraklandım.
"Okulun instagram sayfasına bak çabuk bütün postlarda sen varsın."
Hızla bilgisayarı açtım ve sayfaya girdim.
"Olamaz herkes benim Uygarla kavgamı konuşuyor."
"Kızım ünlü oldun okulda herkes Uygar'a karşı gelen kız diye seni konuşuyor." dedi
"O kadar abartılacak bir şey yapmadım Elif bu çok saçma ayrıca fotoğrafta çekmişler."
"Ve bu Uygar denen çocuk sana kafayı takmış gibi gözüküyor."dedi
O kendini beğenmiş ukala bana hiçbir şey yapamaz. Gereken yerde cevabımı vericektim asla geri durmayacaktım.
"Elif o ukala bana hiçbir şey yapamaz merak etme şimdi kapatmam gerek yarın konuşuruz."
"Görüşürüz" dedi ve telefonu yere fırlattım.
Yarın benim için çok zor bir gün olacaktı.
Sabah kahvaltı yapmadan direk evden çıkmıştım. Anneannem arkamdan homurdansa aceleyle çıktım. minibüs durağına doğru ilerlerken kulaklığımı da takıp yoluma devam ettim. Minibüse bindiğimde yer bulmak beni çok sevindirmişti.
Sonunda okula vardığımda kulaklığımı çantama tıkıştırdım. Okulun bahçesine girdiğim anda herkes bana bakıyordu. Ve kapıda beni bekleyen Merih
"Günaydın Nehir" adımı onun ağzından duymak midemin kasılmasına sebep olmuştu.
"Günaydın Merih" dedim
"Biraz oturalım mı ?"diye sordu
"Tabi olur" diyerek karşılık verdim.
Banka oturduğumuzda kalp atışlarım hızlanmıştı. Hoşlandığım çocukla yan yana oturuyordum.
"Sen Uygar'a bakma o aslında kötü biri değildir." diyerek sözlerine başladı.
"Sana kötü değil ama diğer insanlara karşı çok kaba" dedim
"Haklısın onunla bu konuda çok tartışıyoruz ama elimden bir şey gelmiyor. Ben onun adına senden özür dilerim."
"Onun adına özür dilemene gerek yok ben unuttum bile o konuyu gerçekten." dedim gülümseyerek.
"O zaman akşam seni bir partiye davet etmek istiyorum bizim evde." dedi.
"Parti ortamları hiç bana göre değil gerçekten."
Kalabalık olacağı için çekiniyordum. Ve kesin Uygar denen o çocukta olurdu.
"Lütfen benim için gel ,hem belki Uygar'la da arayı düzeltirsiniz." dedi ısrar ederek.
Uygar'la muhattap olmak istemiyordum. Ama bu parti Merih'in yanında olmak için bir fırsattı.
"Peki geleceğim ama senin için " dedim içimde kelebekler uçuyordu heyecandan Merih'in evine gidecektim.
Telefonunu uzattı ve " Numaranı yazarsan evin adresini atarım." dedi. Ellerim titriyordu. Ama belli etmek istemiyordum. Telefonu elime alıp numaramı kaydettim.
"Akşam görüşürüz o zaman "
"Görüşürüz" dedim .
Yanımdan kalktı ve içeriye doğru yürümeye devam etti. Ben arkasından ne kadar yakışıklı olduğunu izlerken. Yanıma Elif geldi.
"Ne oldu ne konuştunuz?" diyerek banka oturdu.
"Akşam evindeki partiye davet etti." çok mutluydum içim içime sığmıyordu.
"Merih'in takıldığı gruptan bir çocuk geldi yanıma beni de partiye davet etti. Adı Gürkan dı sanırım." dedi heyecanla
"O zaman akşam beraberiz sende geliyorsun." dedim.
"Evet acaba ne giysem" derken
Telefonuma mesaj geldi
Merih evinin adresini yazmıştı. Merih'i rehberime kaydedip telefonumu cebime attım.
Tam o sırada bir mesaj daha geldi.
"Akşama görüşürüz yeni kız "
-UYGAR
Bu ukala benim numaramı nasıl bulmuştu. Merih'mi vermişti? Ama neden versin ki?
Elif hala ne giyeceğini düşünürken, elimdeki telefonu sinirle cebime sokuşturdum. Tam o sırada pencereye gözüm takılmıştı. Uygar pencereden bize doğru bakıyordu.
Görüşelim bakalım ukala.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN SAHİBİ
Literatura Femininaİçimdeki yanan yangını daha da alevlendirmiş. Kalbimin ritminin artmasına neden olmuştu. Dudaklarıma bıraktığı öpücüklerle midemdeki garip sancı tarif edilemezdi. Dudaklarımın yandığını hissediyordum. Dudaklarımız ayrıldığında gözlerimin içine baka...