"Uygar aç kapıyı ne yapıyorsun?"
Kalbim hızla çarparken bütün gücümle kapıya vurmaya devam ediyordum. Kapıyı üzerime kilitlemişti açılmıyordu.
"Nehir korkma benim"
Merih'in sesini duyduğumda hızla arkamı döndüm. Endişeli gözlerle bana doğru yaklaştı.
"Siz ne yapıyorsunuz" deyip Merih'e doğru yürüdüm. Sinirliydim gecenin bir yarısı burada ne işim vardı benim?
"Nehir korkma sakin ol. Sana bir sürpriz hazırladım Uygar'da seni getirerek yardımcı oldu." gülerek koluma dokunduğunda anlamamış gözlerle ona bakıyordum.
"Kapı neden kilitli?"
"Kapının kilidi bozuk olduğu için kapanmıyor bizde kilitliyoruz." dedi
"Merih saat kaç farkında mısın?" saat gecenin 2 siydi ve anneannem yokluğumu farkederse ortalığı ayağa kaldırırdı.
"Hastaneden geldiğinden beri görüşemedik seninle bir konuyu konuşmak istiyorum. Hadi gel içeri geçelim." deyip eliyle geçmemi işaret etti.
Odaya girdiğimde ortamda loş bir ışık vardı. Ve yerlerde güller vardı. Büyük deri koltuğa doğru ilerledim. Merih'te beni takip ederek tam yanıma oturdu. Onun hareket etmemesi gerekiyordu. Kendisine dikkat etmeliydi.
"Merih dinlenmelisin bu halde nelerle uğraşıyorsun?" dedim ona dönerek.
"Nehir ben iyiyim merak etme lütfen" elleriyle saçlarımı okşamaya başladığında gözlerinin içine baktım. "Benim konuşacağım konu ikimizle ilgili" diye sözüne devam etti.
Saçıma dokunan elini tutarak "Konuşalım " dedim.
"Nehir ben seninle uzak olmak istemiyorum yani her zaman yanında olmak istiyorum. O güzel mavi gözlerine bakmak istiyorum. Ellerini tutmak, kokunu içime çekmek istiyorum."
Söylediklerini dinlerken hafifçe tebessüm ettim. Ondan hoşlanıyordum. Ve oda benden hoşlanıyordu. Midemde ki kelebekler uçuyordu. Tıpkı onu ilk gördüğüm andaki gibi.
"Merih ben ne diyeceğimi bilemiyorum" dedim gözlerimi ondan kaçırarak.
"Nehir ben biz olalım istiyorum. Sen benim sevgilim ol istiyorum." diyerek beklentiyle bana baktı.
Söyledikleri karşısında avuçlarım terlemişti. Büyük ihtimalle yüzümde kızarmıştı. Beklentiyle bana bakmaya devam ederken ellerimi yanaklarına koydum.
"Bende seni seviyorum Merih seninle her şeye varım." cevabımla birlikte bana sarılmıştı. Bende ona sarıldığımda kokumu içine çektiğini anlamıştım.
"Burayı senin için hazırladım."
"Merih her şey için teşekkür ederim ama artık eve dönmeliyim evdekiler yokluğumu farkederlerse hiç iyi olmaz" deyip kollarından ayrıldım.
"Tamam sevgilim Uygar 'a söyleyelim eve bıraksın " ayağa kalktığında ellerimden tutarak ayağa kaldırmıştı. Uygar'la gitmek istemiyordum. Ama mecburdum.
"Sen gelmesen, ben eve giderim senin yorulmanı istemiyorum" dedim. Yüzümü tutup alnıma bir öpücük bıraktı.
"O zaman arabaya kadar eşlik edeyim" elimi tuttu ve kapıya doğru ilerledik. Cebinden çıkardığı anahtarla kilidi açtı. Uygar bizi görmüş olacak ki arabadan inerek bize doğru baktı. Bakışları ellerimize kaydığında gözlerini başka yere çevirdi.
"İyi geceler sevgilim" Merih'in elini bırakıp montumun fermuarını çektim. Merih' e dönerek
" İyi geceler " dedim.Yol boyunca Uygar yüzüme bakmamış ve tek kelime bile etmemişti. Merih'in karşıma çıkması beni çok şaşırtmıştı. Biz artık sevgiliydik. İstediğim olmuştu ama bir şeyler eksik geliyordu. Mutluydum evet ama eksik bir mutluluktu. Sürprizi Uygar'ın hazırladığını sanmıştım. Uygar bana neden sürpriz hazırlasın ki zaten. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/215951013-288-k863819.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN SAHİBİ
Literatura Femininaİçimdeki yanan yangını daha da alevlendirmiş. Kalbimin ritminin artmasına neden olmuştu. Dudaklarıma bıraktığı öpücüklerle midemdeki garip sancı tarif edilemezdi. Dudaklarımın yandığını hissediyordum. Dudaklarımız ayrıldığında gözlerimin içine baka...