cehennem gülü

1K 114 102
                                    

𝅘𝅥𝅮 Red, Yours Again

Bölüm 4
cehennem gülü

"Beni nerede tutuyorsun, burası neresi? Bunu yapmaya hakkın yok!"

Artık çaresizliğimin damarlarımı yoklamaya başladığını hissettiğimde acizce bağırmaya başlamıştım ifadesiz yüzüne.

Bedenim öfkenin uçurumundan kendini aşağı bırakmadan hemen önce üzerine yürümeye başlamıştım ıslanmaya başlayan çaresiz gözlerle.
Platin rengindeki uzun saçlarım da beni bedenimle birlikte takip etti ve büyük bir hiddet ile üstüne yürüdüm.

"Sen kafayı yemiş bir ahmaksın!"
Ellerim siyah ve tüm bedenine yapışan tişörtünü kavramak için uzandığında, koluna hâlâ sarılan kırmızı yılan, üzerime doğru gözlerini korkunç bir şekilde büyüterek bana doğru atıldı.

Korkuyla kendimi geri çektim ve dudaklarımdan istemsizce bir çığlık döküldü.
Onun yaptığı tek hareket ise düzenli bir şekilde gözlerini kırparak beni izlemesi olmuştu.

Gözlerine öylece bakarken dişlerimi sıkıyordum.

Başını omzuna doğru yavaşça eğdiğinde rahatsız edici bakışları tekrar gözlerimdeydi.
"Yaşamak istiyor musun, Rosé?"

O tanıdık sıfat tekrar zihnimi pençeleriyle yaralamaya başlarken, yaralanan zihnimden akan kanın koyuluğu düşüncelerime zehir gibi sızdı. Onu söylediğinde elimde olmadan duraksıyordum.

İddia ettiği gibi gerçekten bir şeytan olabilir miydi? Üstelik evrenin en güçlü şeytanı...

"Ben..."diye uyuşmuş bir şekilde fısıldarken buldum kendimi, "Rosé değilim..."

Öfkesini hissetmiştim, somut bir şekilde.
Tüm bedenime aniden vuran sıcaklık ile tekrar ayaklarımın ucunda bitmişti.
"Gözlerime bak."diye tekrar emrettiğinde, başımı korkunç bir itaat ile kaldırıp gözlerine baktım.

Simsiyah görünen gözlerinde gecenin çığlıklarını duydum. Yine kalbimden yılanlar doğmaya çalışırken, acıyla kasılmaya başlamıştım.

Sadece gözlerime bakarak bana bunu nasıl yapabiliyordu?

Göz bebeklerinde başlayan ölümü çağırıp cehennemi ev sahibi edinen yangınlar gözlerime değiyormuşçasına canımı yakıyordu.

"Yaşamak istiyorsun."diye fısıldamıştı.

Sesi, bir tanrıçayı baştan çıkarabilecek bir güzellikte zihnimdeki boşluğa bozuk bir para gibi düştü.
Yere düşerken çıkardığı sesi bile duyacak kadar korkunç bir sessizlik hâkimdi üzerimde.

Dudaklarım aralandığında yine ben değil, ruhum onaylamıştı az sonra dökeceğim cümleleri.
"Yaşamak istiyorum."

Gözlerini bir kere kırpmasının sonucunda bedenimi kasıp kavuran o ateş aniden çekildi ve gözlerindeki cehennem ateşleri söndü.

"Konuşmama izin ver."demişti manipülatif bir ses ile.
Sol gözümden akan ve sıcaklığı tenimi rahatsız eden bir gözyaşı, önünde süzülmüştü. Gözleri, çeneme inene kadar onu takip etti.

Hemen ardından tekrar gözlerime baktığında sakin bir ses ile konuştu.
"Sana zarar veremem."
Manipülatif sesi tekrar zihnimde acının ölüm güzelliğindeki çığlıklarına ev sahipliği yapmaya başladı.

Vermem dememişti, veremem demişti.
Ayağımın takıldığı bu detay yine zihnimde bir düşünce çukuruna yol açsa da, iç sesim sabırlı olmamı ve onu dinlememi söylüyordu.

𝘪 𝘧𝘦𝘭𝘭 𝘪𝘯 𝘭𝘰𝘷𝘦 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘵𝘩𝘦 𝘥𝘦𝘷𝘪𝘭, 𝘳𝘴𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin