ölmene izin vermeyeceğim

942 111 90
                                    

𝅘𝅥𝅮 STARSET, Perfect Machine

Bölüm 5
ölmene izin vermeyeceğim

"Beşinci ameliyathaneyi hazırlayın! Kan kaybını durduramıyoruz!"

Yaralarından oluk oluk kan akıyordu Chaeyoung'un. Nabızı yavaşlamak için yerinde sayıyordu. Üç doktor, tüm zamanını onun kanını bedeninden boşaltan yaralaralarına müdahale etmek için harcıyordu.

Yüzümden uzaklaştığında kalbim teklemişti. Bedeninden vücuduma vuran har gibi sıcaklığı son derece huzursuz edici olsa da, dayanılmaz değildi. En azından şimdilik.

"Burası benim âlemim."dedi bana tekrar tepeden bakmaya başladığında.

Çenemi kaldırıp gözlerine baktığımda, kaşlarım çatılmıştı.
"Yani bana farklı bir boyutta mı olduğumu söylüyorsun?"

Başını yavaş yavaş sallaması ile tüm tüylerim dikildi.
Yutkundum.
"Ben... Ölmek üzereydim."

Dişlerini sıktığını, seğiren çenesinden anlamıştım. Profili bana döndüğünde, hiddet ile üzerime doğru atıldı.
Korkuyla sırtımı tekrar koltuğa ittirdiğimde, artık burun uçlarımız temas edecek kadar yakınımdaydı. Elleri her iki tarafıma tahtını kurarak kaçmak için herhangi bir eylemde bulunmamı engelleyecek şekilde sabitlenmişti.

Burnundan soluyordu.
Gözlerine baktığımda, önce yansımamı gördüm, hemen ardından yine aynısını yapmaya başladı. Gözlerinde baş gösteren ateşin dansı, benim ruhuma azap veriyordu. Kalbimde korkunç bir acı baş gösterdiğinde dişlerinin arasından kontrol edemediği bir öfkeyle konuştu.

"Ölmene izin vermeyeceğim."

Nefes almakta güçlük çekerken, sadece zift renginin içine konaklayan alevleri ve içinde kıvranan ruhları görüyordum. Öyle büyük bir öfkeydi ki bu, ayak parmaklarımdan başlayarak başıma kadar tırmanan yakıcı bir ısıyı hücrelerimde hissediyor ve uyuşuyordum.

Dudaklarının arasından aldığı sert ve hırıltılı nefeslerinin dudaklarıma çarpıyor olması tüm dengemi kaybetmeme sebep oluyordu.

Dudaklarımı araladım ve nefes nefese beni kıvrandırmasına bir son verebilmek için konuşmayı denedim.

"Sakin ol."
Evrenin en güçlü ve büyük bir kibir sahibi olan şeytanını kelimelerinizle kontrol etmek mümkün olabilir miydi? Bu ana kadar ben de imkansız sanıyordum, ancak gözlerinde aniden yaktığı ruhların ateşini söndürdüğünü ve kalbimdeki yılanların deliklerine çekilmesini sağladığını gördüm.

Her iki gözüne de korkuyla ve panikle çarpan kalbime rağmen bakmaya devam ettim.
Karnımda korkunç bir ağrı başlamıştı. Sıcaklığı o kadar fazlaydı ki, birazdan buharlaşacakmışım gibi hissediyordum.

Beyaz teninin zemini olduğu yüzünü izlemek için eşsiz dakikalara sahiptim. Bir şeytan olabilirdi, ancak bu güzelliğe nereden sahipti? Kirpiklerine bakmıştım. Mezar karanlığını taşıyan gözlerine rağmen kirpikleri kahverengiydi. Kusursuz tanelerle göz kapaklarına dizilmişti.

Ucu hafifçe ovalleşen ancak buna rağmen kalbimi bir yaprak gibi titreten güzellikte bir burnu vardı. Son derece davetkar görünen kan kırmızısı dudaklarına indiğimde, günahın damarı kalbimin üstündeki damarlara ağını atmış gibiydi.

Cesetlerin kanıyla boyanmış gibi kusursuz ve güzel görünen dudaklarının üstü daha inceyken alt dudağı daha dolgundu. Dudaklarının kavisi bile damarlarımı zorlayacak kadar güzel hazırlanmış günahın davetiyesi gibiydi.
Ve dudağının altında saklanan kahverengi küçük nokta... Uzuvlarının kilidi gibi görünüyordu. Dokunursam küle dönecek gibiydim ancak parmak uçlarım dokunmak için kıvranıyor ve bilincimi zorluyordu.

𝘪 𝘧𝘦𝘭𝘭 𝘪𝘯 𝘭𝘰𝘷𝘦 𝘸𝘪𝘵𝘩 𝘵𝘩𝘦 𝘥𝘦𝘷𝘪𝘭, 𝘳𝘴𝘬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin