İyi okumalar~
"Bu gerçek miydi? Asıl soru; gerçek neydi?"
-M.Rıse-
Salvatore- Lana Del Rey
0.2
•
"Arzuların var olan iblisi."•
Düşsel bir imge, yüzü ay tenli olanın uyuyan güzelliği arasında melekler tarafından bir söyleyişte bulunuyorken çok derin ve bir o kadar hafifti uykusu küçüğün, Ava'nın. Kirpikleri birbiri ile tamah oluyorken, akışında dönen olaylardan ve o sadece kendisini bir el okşanması ile yıprattığını sanıyorken bunun üzerine paniklemesi ona bedenen gerçek bir yorgunluk sunmuş olacak ki Ava Morquen uykusunda bile o adamı görüyordu.
Victor Sazavar'ı.
Elinde tuttuğu kemeri ve bacak arasında sürtünen o kayışın sallanan kısmı iz bırakmadan üzerinde gezinirken, yanan teniyle doğrularak iç kasıklarının sızısının arasında o şehvet yanlısı arzusuyla küçüğe gözlerini dikiyor ve bekaret yanlısı o folyolanmamış çıplak penisini, tenin içinde kendi tomurcuk açacak toprağına karıştırdığını görüyor ve bunu hissederek terliyorken, en son o kemerin boynuna dolanıp onu nefessiz bıraktığında ter içinde kalmış bedeni, yatağın içinde hararetle doğrularak kendisine gelmişti. Kalbi olduğu yerde patlayacakmış gibi hissediyordu.
Derin bir nefes aldı. Ama bu nefes kafi gelmeyerek nemli gözleri sadece on dakikalık göz kapanmasının yarattığı etkiyle sırılsıklam kalmıştı. Tüm bedenini kendisine gelebilmesi için gözlerini sıkıca yumdu. Orada bile o kuzgun gözlerin, kendi gözlerine bakarak nasılda kendinden geçiyor olduğunu görüyor olmaya devam etti. Bu yüzden yamulmuş gözleri tekrardan panikleyerek, bir çok kez kırpışarak açıldı.
Etrafında aydınlık bıraktığı ortam patlak şekilde gözünü ağrıtıyorken bu gördüğü kısa süreli rüyası daha öncesinde ne izlediği veyahut ne de kendi aklınca zikrettiği hiçbir hayalin kalıbına basamayacağı türden yoğun olduğunu fark ediyordu.
"Tanrım..." diye inledi, şeytandan olmuş o adama ithafen. "Bu da neydi böyle? Ben ne yaptım böyle!"
Gözlerini ovuşturdu eliyle, ayağa kalkacak oldu. Lakin açılan kapının gıcırtısı zaten teninde ve duyularında bir hassaslık bırakan o adamdan ötürü gergindi ve çıkmış olan o sesle irkilmişti. Ancak gerginliğini katlayacak manzara tam olarak annesinin çakmaklaşan mavi gözlerinde gördüğünde, bu gelen niyetin yangın yeri olan gözlerinden çoğu şeyi anlamasına yetmiş ve artmıştı.
Ayaklarını sarkıttığı yerden güç bulma ümidi ile zeminle bir tutarken, daha fazla ağırlığını dayadı oraya. Yumru olmuş elleri, olağan görüntüsünde sanki biraz öncesinde gerçek bir sevişmenin ortasından acele ile çıkmış bir kadının görüntüsünü var ediyordu. Ama bu tüm haline nazaran aklı daha çok karmakarışıktı. Çünkü çok sevgili annesine karşı kendisini suçlu görüyordu. Ki öyleydi.
"Ava," diye yeni kavga ve neredeyse koca bir tehdit ile aşağı kattan merdiveni hızlı çıktığı için nefes nefese kalan kadın, bu güne kadar özünden olan evladına karşı hiç sesini yükseltmediği için kendisini bir garipseyecek oldu. Ancak buna izin vermeyerek, "Sen ne yaptın?" dedi ve kızının neredeyse ayak ucuna kadar ilerlemişti.
O suçluluğun içinde en çok annesine karşı masum kalan Ava, başını kaldıramadı. O adamın karşısında bile gözlerini alamamışken, bedenin üzerinde kendi akıtmış olduğu pisliği varken annesinin gözlerinin içine bakamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH VE TAHT +18
Teen Fiction*Yetişkin okurlar içindir.* Gözlerine baktığı anda, şeytanın son kanat çırpışını görmüştü. "Güzelsiniz. Çok güzelsiniz." Derken bulmuştu kendisini kız. Bu aklıyla kalbinin bir olup, içtenlikle fısıldadığı an olurken, esmerin gözlerinde duran parlak...