iyi okumalar
4.0
.
"Yoldan saptırılmış günahlar."
.
"Benim öz annem nerede?"
Kadın deliye dönmüş bakışlardan kaçıramıyordu bakışlarını. Ellerinin arasında öleceğini hiç düşünmemişti ama ona bakarken kafasının ne kadar karışık olduğunu görebiliyordu. Ava onun konuşabilmesi için ellerini serbest bıraktığında kafayı yediğini düşünmeye başlıyordu. Odanın içinde dört bir yana hareket ederken, "Özür dilerim, özür dilerim..." diye mırıldanıyor ve yerdeki kadın nefesini toparladıktan sonra boynunu tutarak ayağa kalkmaya çalışıyordu.
Ava'nın hemen önünde durdu ve buna daha önce de şahit olmuş olacak ki gözleri ıslandı.
"En önemli şeyi hatırlamadın mı Ava?" Dediğinde, kadına baktı uzunca Ava. Gözlerinde bir cevap varmış gibi bakıyordu ama sesi çıkmıyordu. Sadece ona bakarken ağlamak istiyordu. Kalbini acıtan çok şey vardı ona bakarken, ama bir o kadar da yabancılık. "Ben Sasha, teyzen."
Ava susarak arkasını döndü.
"Ava senin hatırlamaman gerekiyordu. Bunu şimdi birdenbire kendine neden yaptın?" Dediğinde, Ava arkasını döndü. Öfkeli bakıyordu gözleri. "Neden, babamın bana kılıf uydurduğu oyunlarını mı bozuyorum yoksa?"
"Her şeyi yanlış anlıyorsun evladım," dedi kadın, ona olan annelik görevini her zaman içtenlikle yapmıştı. Onu doğdu andan beridir yanında olmuştu. Şimdi merhametsizce duran gözlere binmiş bir günah keçisi olarak görünüyordu. Bunu hak etmiyordu. "Bunu senden başka kimse istemedi."
"Ben," dedi Ava ne diyeceğini bilmeyerek. Zaten ağzından neden böylesine firari arsız cümleler kaçırdığını da bilmiyordu. Kadın ona yaklaştığında temkinlimce bir adım geriye gitti. Kararsız kalmış bir şekilde duruyordu karşısında ve birazda gergindi. Buna sadece biraz demek haksızlık sayılırdı. Onun neden böyle davrandığını da anlamadığı gibi. Oysa o, onun buraya gelip ortalığı birbirine katmasını ve boğazına sarılmasını, Victor'a göndermiş olduğu not ile alakalı olduğunu sanıyordu. Sasha sanıyordu ki, Ava Victor'tan nefret ediyordu ve bu içe gömmesini istediği nefretiyle onu nasıl olurda her şeyi bildiği halde yanına gönderdiğinin hesabını güttüğünden böyle alacaklı bir şekilde kendisini hırpalamaya çalışıyordu.
Büyüttüğü ve sonrasında kendi hisleriyle yoğurduğu bu gencin, yüzünden her şeyi anlayabilecek haldeyken, onun kendisini de anlamadığı bir nokta da olduğunu görüyordu.
"Kafan karışmış belli ki," dedi ve anlamak içinde, "Seni biri uyandırmaya mı çalıştı?" diye sordu.
Ama Ava her şeyi hatırlamış olsaydı kadının ona söylediği tüm şeye elbette bir cevabı olacaktı ve soru sorma gayretinde bile bulunmayacaktı. Lakin yarım yamalaktı. Anladığı ve hissettikleri.
"Ne dediğini anlamıyorum. Neden ellerimin senin boynunda dolandığını da. Birden başım uğulduyor, zamanı unutuyorum, acı çekiyorum ve o an ne yaptığımı hatırlamıyorum. Yaşadığım streslerden ötürü kafamda bir sorun oluşmuş olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH VE TAHT +18
Novela Juvenil*Yetişkin okurlar içindir.* Gözlerine baktığı anda, şeytanın son kanat çırpışını görmüştü. "Güzelsiniz. Çok güzelsiniz." Derken bulmuştu kendisini kız. Bu aklıyla kalbinin bir olup, içtenlikle fısıldadığı an olurken, esmerin gözlerinde duran parlak...