ŞAH VE TAHT +18

3. Senin bedenin şehvet için yaratılmış.

İyi okumalar~

"Oysa ihtiras, insanın başkalarında, koltuğunda otururken bile hissettiği üşütücü bir hastalıktı. "
-Oğuz Atay

Zayn- Tio

0.3

•

"Senin bedenin şehvet için yaratılmış."

•

Güruha şah dikelmiş şahmerdan, şahı diliyle eşeliyorken bu duruma karşı dişlerini birbirine kıstırarak tıslamamak ne mümkündü ama! Yılanlarını bedenine dolayarak güçleniyor, küçüğün esmerden yana olan zehri dilinin altında haplanmış bir şekilde şakırdarken, soluk tenli gecenin ve geceden doğanlardan ötürü fazla kaypaktı. Aklın dengesi bulanıktı.

Bununla esmere dolandı. Arkada dönen müziğin ritmini bölen kalbinin sesine ayak uydurdu. Nefes nefeseydi, nefsi şeytana uymuş olan Victor Sazawar'dan ötürü.

Çünkü esmerin parmakları, küçüğün uzun zamandır içlerini titreten ve bu konuda ne yapması gerektiğini bilmeyen yanmakta olan yere uzanıyordu. Derinin içinde sürtünmüş parmaklar ortama hışırtılı, ısırılmış kızarık dudakların rotası az öncesinde yarılmış yeri tekrardan bulmak için daha savrukça birbirine dolanıyordu. Dil, bir diğerinin dilinde üstünlük kuruyordu.

Aracın geniş yüzeyinde, açık renkli deri ve pohpohlanmış yerde bakir bir delik becerilmek için hazırlanıyordu. Lakin, Ava daha bakirdi. Ve esmerin penisini kavrayacak bir genişliğe dayanabileceği ise bir muammaydı.

Ama bunun engerekle çalkalanmış içlerinde sallanıyorken sağlıklı düşünüyor olduğu pek söylenemezdi. İç sesindeki hakimiyet halen tanrıçasındayken, Aman Tanrım, diye çığlık çığlığaydı.

O çığlığın içinde başı dönüyor, şehrin içinden geçiyorken bir başka dünyanın aralanmış kapılarından küçüğün elleri asıldığı yerden yumuluyor, yumruk oluyordu. Hoyratça öpüyor, ehlileşmiş şehvetin bedene verdiği yaptırımla seksin Tanrısına kendisini kanıtlamaya çalışıyordu. Ki Victor çoktan anlamıştı. Ava Morquen'in içindeki o bilgisizliği ve aç gözlülüğü.

Bununla bir insana her şey yaptırabilirdiniz. İkna eder, domine edebilirdiniz. Victor Sazawar'da bu düşünenin içine çekilmiş biri ve yaratıcısı olurken, küçüğe karşı tüm aklın planlarını bozmuş ve en başından, masumiyetin en körpe taşlı yollarında adım atmayı öğretecekti. Böylelikle onunla yokuş aşağı koşarken, cehennemin dibini görürken bundan zevk alacaktı.

Cehennemin yanmakta oldukları şehvetten daha güzel olmadığını anlatacaktı.

O iblis, dudaklarını, dilini yuvarladığı o şeker tadın içinden çekerken diliyle dudaklarının üzerinde kalan salyayı o şekilde yuvarlamıştı. Bunun küçüğün gözlerinin içine bakıyorken, o yanmakta, kül olmakta olan koyu cennet öylesine ışıl ışıldı ki bir an için o galaksinin gözlerini daha derin görmek için uzunca baktı. Ava ise bu kadar yakın mesafeden menzile uzanmış ve gözlerinin içlerini hunharca ateş altına almış o savaş yerinde korkusuzca durmaya çalışmıştı. Kendisine nefes aldırmaya çalışırken bilhassa.

"Bakire misin?" Diye sordu Victor. Lakin Ava bu sorudan dolayı utanmıştı. Ona karşı güçsüz göründüğü için. "Evet," derken fısıldaması da bu yüzdendi.