24. Cehennemin yaratılışı.

1.6K 68 67
                                    

Selam, ben geldim 🍷
Bölüm içi yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar 🌸




"Günah, kalbin titremesidir."

2.4





"Cehennemin yaratılışı."






Cennete ulaşmak için insanın cehennemden geçmesi gerekir.

Şöyle ki, Şeytan'sız bir dünya, dünya olmaz, cennet olurdu. Sanki dünyada bulunuşumuzun sebebi şeytan'dır. Çünkü şeytan bütün baştan çıkartmaların, bütün günahların ve günaha teşviklerin, dünyasal hataların tek hazırlayıcısı ve kaynağıdır.

Şayet o olmasaydı insanın dünyada olmasına ve denenmesine gerek olmayacağı gibi o koskoca cehennemlere, cennetlerede gerek olmazdı çünkü kimse Tanrı'ya karşı gelerek, cehennemde bulunmasını gerektirecek bir şey yapmaz, yapmak bir yana düşünmezdi bile.

O tıpkı bir okulun başöğretmeni, müdürü gibi bir durumdadır. İnsanın görevi ayartma ve günaha teşviklere karşı durmayı başararak sınavları geçmektir. Demek ki, Şeytan olmadan herhangi bir ruhsal gelişme de olamazdı. Sevap da olmazdı çünkü işlenen ya da kaçınılan bir günah da olmazdı.

Ama günahın mertebesi bir başkasına devredildiğinde, oradan adaletsizlik meydana gelirdi.

Bu gece, gecenin içinde yer alan şafağın örtüsünde adalet yeniden şekil alacaktı. Şekil almış bedeni süsleyen iblis, cehennemin ortasına dizmişti küçüğünü. Küçüğüne bakmadan yanından öylece geçti. Bu serbest bıraktığı evcil hayvanına yaptığı muameleye benzer olmuştu. Çünkü her ne olursa olsun sahibine döneceğini biliyordu.

Yanılgı.

Ava, çevresinde dolanan ateşin içinde kalmıştı. Elleri tepesinde bulunan sallanan demirden zincirli çengele takılmıştı. Bedeni batıya doğru çevirilerek diz çökmesi sağlanmıştı. Gözlerindeki korkuyu çarşaf çarşaf örten kırmızı tül vardı. Çünkü o uzun tül, tüm çıplak bedenini örtüyordu. Ayak uçları yerin sıcağıyla işleniyor ve buharlaşan nefesi, vıcıklaşan teni soluk tenini eriterek onu esmerin rengine çeviriyordu.

Victor Sazawar, bu gece ruhani gelinini mabedinde ağırlıyordu.

Ava nefes alamıyormuşçasına hırıltılı şekilde karanlığın içinde bir his arıyordu. Bağırmak istiyordu, yalvarmak. Hatasının bedelinin bu kadar göz doldurucu bir infazı hak etmediği için. Çünkü o hiçbir şey yapmamıştı. Esmerin aleyhine söz konusu olacak hiçbir davranışta bulunmamıştı. Ama şeytanın ondan istediği tam olarak buydu. Merhamet dileyerek ona yalvarması.

Ama o sadece çatırdayan ateşin sesi ile yaşadığına ikna oluyordu. Her yerde yangın vardı sanki ve o yangından kaçması mümkün olmazmışçasına dört bir yanından menzile tutulmuştu. Yerinden kıpırdayamıyor ve yönünü göremediğinden korkusundan ötürü bedeni katılaşıyordu.

Çünkü zaman hızlı ve olabildiğince yavaş akıyorken, bedenine dokunan ellerin ona ne yapmaya başladığını veya onu neye hazırlıyor olduğunu bile algılayamıyordu.

Tek anladığı, o gördüğü manzaranın içinden bir figüran olarak resmedilmeye başlandığıydı. Çünkü esmer onu bileklerinden kavrayarak, tavana asılı duran o halatı bileklerine sıkıca doladı. Bu sefer her şey daha sertti. Şakası olmayacak kadar ciddi bir ortamdı.

ŞAH VE TAHT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin