Elimdeki son bölümü de paylaştım. Bundan sonra yeni bölümler sizin olan ilginize göre gelecektir. Benden bu kurgu için buraya kadar. İyi okumalar ve 20k okunma için teşekkürler... :)
2.8
•
"Tutsak bir adam, içinde şehvetten bol yanılgılar."
•
Titreyen bir beden, heybetini aldığı yamaç karşısında, tutsağına almıştı zemheri dünyasını. Ondan başkasına karanlık basmıştı, yüzlerinde kir; çirkinlik aksedip kalbini yalnızlığa boğmuştu. Fakat çoğul bir ses ayağa kalmıştı oradan, orada tek biri sağ kalmıştı. Onun gürültüsü tüm kalbini ayağa kaldırıyordu.
Victor Sazawar'ın günah dolu gözleri, onu bir günahkar kıldığından beridir her şey daha netti. O kör hali, onun ellerinin gözlerinden çekildiği andan aydınlanmıştı.
Ava özgürlüğün bedelini bir günde ağır ödemişti.
Bedeninin kirlilikleri temizlenmişti. Ama ruhuna kanın rengi sıçramıştı. Victor Sazawar'ın kanının, kanına üryan kıldığı bu bağlılık onda kalıcı bir hasar bırakmıştı.
Hasarın sebebi ona bakıyordu. O ise enkazın altından ellerini uzatarak ondan onu kurtarmasını diliyordu.
Ava'nın o karanlıktan fırsat kolladığı yüz tam karşısında duruyorken, teninin nakşeden sıcaklığını bileklerinde sertçe durup tenini ısırdığında sırtı duvara daha çok yapıştı. Teniyle ezildi.
Sesiyle bütün oldu. İlahi gözler ise başlangıcı.
Gözlerindeki birikintilerin teslimiyetiyle parmaklarının arasında duran silahını boşluğa bıraktı. Zeminin üstünden sekerek kaydı. O sesten sonra kendine gelerek başını öne uzatarak, şeytanın kıvrak diline yasladı kendisini.
Ava tüm korkusunu, yalnızlığını ve kimsesiz kalışını doyurmak istiyordu. Aç kaldığı duygularıyla. Savunmasızlığıyla. Ağlayarak öpmek istiyordu. Merhamet dilenmek istiyordu. Göz yaşlarını silmesi için. İçindeki yangını söndürmesi için.
Victor Sazawar ona o anda karşılık verdi. Bir yeminli gibi tutsağına aldığı Ava'nın dilini dilinin arasına alarak emdi. Kıvrımlı iri dudakları, ince dudakları kavrayarak ezdiğinde, ortaya iç eritici ıslak ve yavaş öpücük sesleri çıkıyordu.
Bu onların ilk alışkanlıklarıydı.
İlk öncesinde bedenlerini ısıtmışlardı. Şimdi ise kalbin duvarlına erişmeyi isteyen sözler için, tenlerini ısıtıyordular. Ki Ava, Victor 'un dokunuşlarından sonra üşümeye başladığını yeni fark ediyordu.
Ondan kaçamayacağını söyleyen adama, sizden kaçmayı istemiyorum demeye çalışıyordu.
Victor Sazawar'ın daha da sert davranmayı isteyen tutumu açığa çıkmaya başlamıştı. Ağır öpücükler yerini aceleye bıraktı. Bileklerinden asıldığı için Ava'nın kolundaki ağrı yerini zonklamaya bıraktı. Bedenindeki zıt duygular onu tamamıyla kontrolsüz birine dönüştürmüştü.
Yine de Victor Sazawar'ın dudaklarının arasındayken tıslamadan edememişti. Bunun için dirense de. Çünkü acısını nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Lakin onunla her şeyi konuşmak istiyordu. Onu dinleyen birini bulamamıştı. En nihayetinde annesi dinlememişti onu.
Bu düşünce aksetti.
Kimliğini tanımsız kıldı kendisine. Savaşmayı bıraktı. Çünkü içinde savaş yoktu. Savaşın bıraktığı sonuçlar hakimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH VE TAHT +18
Novela Juvenil*Yetişkin okurlar içindir.* Gözlerine baktığı anda, şeytanın son kanat çırpışını görmüştü. "Güzelsiniz. Çok güzelsiniz." Derken bulmuştu kendisini kız. Bu aklıyla kalbinin bir olup, içtenlikle fısıldadığı an olurken, esmerin gözlerinde duran parlak...