23. Şeytanın ateşle olan dansı.

1.7K 69 22
                                    

Dayanamadım ve hemencecik bir bölüm daha attım. Parmaklarımı hissetmiyorum ama sorun değil.

Bölüm içi yorumlarınızı bekliyorum. 🍷

🍂Vote sınırı: 20 🍂

İyi okumalar~





"Şehvet saflığı doğurur, suç büyüklüğü, haz acıyı ve acı tekrar hazzı. Karşıtlıklar birbirine ebediyen temas eder: Cennet ile cehennem arasına, Tanrı ile şeytan arasına gerer dünyasını."

-Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski, Stefan Zweig-

In this moment- born in flames


2.3





"Şeytanın ateşle olan dansı."






"Ve küçüğüm, inan bana... Tanrının zevkten attığı çığlıkları, bu gece sen kendi dudaklarından çıkanlarla duyacaksın."

Şeytanın ufak tebessümü, fısıldayan şehveti sözlerin içinden delip geçerek Ava'nın masum dünyasına tırnaklarını keskince dolamıştı. Bu öylesine sükunetli bir irkilişti ki, boğazına dizili duran nefesi adamın boynuna doğru soludu. Heyecan onu beli kambur bir kıza dönüştürmek üzereydi. Bakışları nazikçe sola doğru kaydı. Esmerin boynunda yer edinen belirgin şişkinliğine bakarken, parmak uçlarını kendi avuç içlerinden kurtararak dudaklarını ısırdı.

Gözler birbirine kavuştuğu sırada, "Ava, seninle bu gece tüm sınırları aşmak istiyorum," dedi Victor. Ava'nın gözleri mesafelerden ötürü bilinmez bir ağırlıkla açılıp kapandı. "Sınırlar," diye mırıldandı. Oysa o çoktan kendisi için tüm sınırları aşmış hissediyordu.

"Evet, sınırlar Ava. Dürüst ve maskesiz. Gerçek ve olmasını istediğim gibi."

Ava sertçe yutkundu. Victor'un sesinde derin bir baskınlık vardı ve gözlerinde kaynayan parıltılar ise alacaklı gibiydi. Bir şeyler değişmiş görünüyordu ancak onu anlamak öylesine güçtü ki, yanlış tanım koymamak için dilin verdiği cevaplara sığındı.

"Bu benimle, tıpkı o odanın içinde yapmayı istediğiniz şeyler gibi mi bir sınır yoksa?" Diye sordu, sesi cılız ve bir o kadar düşündüğü şeyin gerçek olduğunu bilir gibi emin çıkmıştı dudaklarından. Karşısındaki gözlerden çağlayan yoğunluk, onun gözlerine birer korku silsilesi olarak düştüğünde sertçe yutkundu. Çünkü Victor Sazawar onu direkt olarak belinde tuttuğu eliyle göğsüne dayadı. "O bir sınır değil, sonsuzluktur Ava."

Ava kaşlarını çatarak ona dayatılmış dar alandan nefes almaya çalıştı. İçinde büyük bir huzursuzluk başlamıştı. Victor ona gereğinden çok ismiyle hitap etmişti. Oysa bu denli yakın oldukları zaman ona hep, küçüğüm, diye seslenirdi.

"Ve o sonsuzluğun içinde, sana söz verdiğim gibi... eğer buna dayanırsan, istediğin şeyi yapmaya rıza göstereceğim."

Ava bu konuşmanın bahsinin nerede geçmiş olduğunu iyi hatırlamıştı. Jet uçaklarında, Roma'ya gittikleri o vakitte esmerin kucağındayken aldığı bir sözdü ve her şey onun için öylesine muamma yerlere ulaşmıştı ki, bu sözü ve konuşmaları unutmuştu.

ŞAH VE TAHT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin