Bölüm 1

182K 4.6K 984
                                    

İlk bölümümüz geldi.

KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM 💕

Medya: Işık Yıldız Yıldırım


En güzel toprak kokusu mezarlıklarda olur. Toprağa döktüğün bir damla suyun bile kokusu vardır çünkü.

Mesela çiçekler en güzel mezar taşlarının kenarlarında yetişir.

Sen ellerinle mezara dikersin o çiçeği ama elinden kaçan bir tohum tam köşede mezar taşının çatlağında çıkar. Dokunmaya da kıyamazsın orada öyle kalır çiçek. Sonra o çiçek yerini kabullenir. Bir çatlaktan var olduğunu kanıtlar ama asla mezardaki çiçek kadar değer görmez.

Su bile verilmez ona. Çünkü o var olmayı kendi istemiştir. Gerisi kimsenin umurunda olmaz...

Peki gerçekten var olmak istemiş midir o çiçek? Belki evet, belki hayır.
Önemli olan bu mu peki?

Bence Hayır. Koskocaman bir hayır...

Şimdi mezarlıktan çıkarken ellerimi çizmek pahasına toprağına kavuşmasına yardım ettiğim o dikenli gülleri ve bu sorunun cevabını  düşünüyordum.

Ne gariptir ki var olması istenmemiş biri, var olan birinin köklerini büyütmesine yardım ediyordu. Bu düşündüklerim beni gülümsetmişti. Şey gibi olmuştum. Mazlumun hakkını savunan bir mazlum.

Çok dramatik...

Gülümsememi yüzümden silmeden gelen ilk dolmuşa bindim. Sabah mezarlığa gelmek tamda bana göre bir hareketti zaten. Yanına oturduğum kadında bunu garipsemiş olmalıydı.

Ee tabi mezarlığın karşısındaki duraktan üstü başı toprak, elleri kanlı , gülerek dolmuşa binen bendim. Şaşırmıştı bu duruma kadıncağız. Sanki biraz da rahatsız olmuştu. Omuz silktim. Çok garip bir olay olsaydı dolmuş buradan geçmezdi.

Önce bunu sorgulasaydı canım...

****

Bir kişi uzatır mısınız? İki kişi üstü vardı sesleri beynimi tırmalıyordu. Kanala en yakın durağa otobüs yaklaşır yaklaşmaz tüm ses tellerimi kullanarak bağırdım. Herkesi iterek dolmuştan indiğimde az daha toprağı öpecektim. Mecazi anlamda değil gerçekten öpecektim. Çünkü düşüyordum.

Zar zor ayakta durduktan sonra kanala doğru hızla yürümeye başladım. Bugün günlerden cumaydı ve mübarek günün hatırına elle tutulur bir haber bulmak istiyordum.

Medya ve televizyon okurken ve kanalda işe başlarken sanıyordum ki bir iki sene öyle çalışırım. Sonra büyük bir haber patlatırım ve kariyerimde dönüm noktası yaşar belki ana haber bile sunarım diye düşünüyordum.

Maalesef bunların hiçbiri olmadı. Üç yıldır kovulmadığım için bile şükreder hale gelmiştim. İlk yılım tam bir fiyaskoydu. Magazin bölümüne alınmam ve tanıdığım tek ünlünün Tarkan olması ile bu bölümde zorlanmamam içten bile değildi. Bir kere ünlüleri tanımıyordum. Dahası ünlülerin kimle yemek yediği, kimle sevgili oldukları, kimin pencereye sıkıştığı falan beni hiç ilgilendirmiyordu.

Bir yıl sonra üstüm olan Necmi beye yalvar yakar beni bu bölümden almasını istemiştim. Artık o ara buhrani bir boşluk mu yaşıyordu yoksa gerçekten halime mi acıdı bilinmez teklifimi kabul etmişti.

Son iki yıldır haber peşindeydim ama sadece peşinde. Şurada bakkal soyulmuş sen git Işık. Sınavdan çıkan çocuklar ile sen röportaj yap Işık. İstanbullular hafta sonunda ne yapıyorlar onu haber yap Işık.

HABERLERDE AŞK VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin