Her belayı kendine çekebilecek potansiyelde olan muhabirimiz ile belalardan hiç hoşlanmayan yakışıklı başkomiserimizin tatlı aşk haberine hoş geldiniz...
Işık Yıldız & Atilla
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşinası olduğum ellerin yanaklarımı okşamasıyla yavaşça gözlerimi araladım. Görmek istediğim maviler ile karşılaşınca yüzümde beliren tebessüm ile Atilla'ya baktım.
Sabah uyandığımda mavilerini görmek kadar güzel bir şey yoktu...
Atilla her sabah olduğu gibi bu sabahta anlaşılan benden daha erken uyanmıştı. Ve her zaman olduğu gibi beni izliyordu.
Evlendiğimizden beri her sabah değişmeyen ritüeliydi sanki beni izlemek. Ve bu alışkanlığında hep aynı hayran bakışlar oluyordu yüzünde. Sanki ilk kez görmüş. İlk kez aşık olmuş gibi...
"Günaydın."
Sesim uykudan yeni uyandığım için biraz hırıltılıydı.
Aslında kendimi birkaç gündür çok halsiz hissediyordum. Sadece uyumak istiyordum. Bu yüzden de bu yorgunluk sesime yansımış olabilirdi. Uzun zamandır süren bu halsizliğim umarım grip ya da başka bir rahatsızlık olarak bana dönmezdi.
Atilla gözlerini benden ayırmadan yanaklarıma sulu öpücükler bıraktı. Ve en sonunda güneşi kıskandıracak kadar ışıltılı bir gülümseme ile beni mest etti.
"Gün aydı sonunda..."
İltifatıyla ellerim uzamış sakallarına gitti. Bir yandan yüzünü okşarken, bir yandan da konuşuyordum.
"Yine benden önce uyanmışsın."
Atilla başını onaylar biçimde sallayıp elimi tuttu. Avucumun içine bir öpücük kondurup yatakta oturur pozisyona gelmemi sağladı. Kendi de tam karşımda oturuyordu.
"Ben hep erken uyanıyorum. Sen çok uykucusun. Hatta şu sıralar fazla uykucusun."
Esneyerek Atilla'ya baktım.
"Ne yapayım sen sabah altı da kalkıyorsun. Spor yapıyorsun. Valla hiç benlik değil."
Atilla bana bakarak bir kez daha tebessüm edip parmağının ucuyla hafifçe burnuma dokundu. Sonra aklına gelmiş gibi konuştu.
"Gece miden kötüydü şimdi nasıl?"
Evet gece baya bir midem bulanmış. Biraz da istifra etmiştim. Ama şükür ki şu anlık bir şeyim yoktu.
