Bölüm 19

66.6K 3.3K 191
                                    

KEYİFLE OKUYUN.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM 💜

MEDYA:  Oğuzhan Koç- Heyecandan


Takılınca dilim damağıma 

Ya gülersen 

Ölmem inşallah heyecandan, 

Öpmem inşallah dudağından, 

Sevmezsen eyvah! 

 





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Hemen kelimesi zaman olarak kaç saniyeye, dakikaya ya da saate tekamül ediyordu ki?

Açıkçası bu sorunun cevabını bulamadım. Irmak ile kahkahalar ile güldükten saniyeler sonra beynime bir güncelleme gelmiş. Ve Atilla'nın buraya geleceği gerçeği ile baş başa kalmıştım.

Şimdi Irmak'ın ısrarla elbise giy hatta abiye giy seslerini umursamayarak siyah taytımla oturuyordum. Zaten hali hazırda eve gideceğim için Atilla ile görüştükten hemen sonra Irmak'ın yanına uğramayacaktım. O yüzden abiye giymezsem üzerimde deneyeceği   tehditleri gerçekleştiremeyecekti. Çünkü gece burada olmayacaktım.

"Bari makyaj yapsaydık. Açıkçası limon gibisin."

Irmak'ın sözleri ile ayağa kalkıp duvarda asılı olan aynadan yüzüme baktım.

"Ne alaka limon be." Irmak kıkırdayarak uzandığı yerden bana baktı. "Algın bende mi diye denedim. Limon gibi değilsin. Daha çok domates gibi kızarmışsın.

"Üf sıcak evde o yüzden." Gözlerini belertip bana baktı. "Ben bu ay doğalgazı en düşük seviyede yakıyorum. Ne sıcağı. "

Merakla ona baktım. Gerçekten yakmıyordu. "Sen neden yakmıyorsun. Götüm donuyor benim bu evde."

Ofladı. "Bu ay kendime beş tane ayakkabı aldım. Maaşımın yarısı oraya gitti. Taş mı kemireyim ben. O yüzden bir yerden kısmak lazımdı." Sözleriyle elimi belime koydum. "Kız bari gel bu ay bende kal. Zarardan başka işin yok. Kesin batarsın."

Hafifçe doğrulup bana baktı. "Bilemiyorum kuşum. Karar verince sana haber ederim. Ya da direkt habersiz gelirim. Ne uğraşacağım haber vermekle." Sözlerine tebessüm edip kolumdaki saate baktım. Atilla son mesajını atalı on dakika olmuştu birazdan burada olurdu. Tam yerime geçeceğim sırada telefona gelen bildirimle sıçradım. Hemen sehpanın üzerinden alıp baktığımda mesaj gelmişti. Hem de Atilla'dan.

"Gelmiş. Bekliyorum aşağıda diyor."

Heyecanla etrafta çantamı aradım. Bulduğum  çantamı  kenara koyup siyah şişme montumu alıp gri sweatshirtümün şapkasını çıkardım. Telefonumu çantama atıp, boynumdan geçirdiğimde sessiz olan Irmak'a baktım.

HABERLERDE AŞK VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin