Her belayı kendine çekebilecek potansiyelde olan muhabirimiz ile belalardan hiç hoşlanmayan yakışıklı başkomiserimizin tatlı aşk haberine hoş geldiniz...
Işık Yıldız & Atilla
Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklar gibi
Hissedince sana vurulduğumu Anladım ne kadar yorulduğumu Sakinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklar gibi
Sözün, şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklar gibi
Başını göğsüme sakla sevgilim Güzel saçlarında dolaşsın elim Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklar gibi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elim büyüyen karnıma giderken dudaklarımı büzüp aynadaki yansımama baktım. Bebeğimiz dört aylık olmuştu. Bu hafta gideceğimiz kontrolde cinsiyetini öğreniriz diye tahmin ediyordum. Bebeğimin cinsiyeti neydi bilmiyordum, kesin olarak kendini gösterir miydi ondan da emin değildim. Ama benim bu bebeğimde çok kilo olacağım kesindi. Daha şimdiden Okyanus'ta almadığım kiloları almıştım bu hamileliğimde.
Popom sığmıyordu pantolonlarıma. Göğüslerim de büyümüştü. Dar geliyordu her şey. Mide bulantılarım bu hamileliğimde çok azdı. O yüzden mi bilmiyorum çok yemeye başlamıştım. Hayır ama yani ben kilo alabilirdim. Ama bu giysi üreticileri biraz esnek yapabilirlerdi bu pantolonları. Resmen kaç para verdiğim donlara sığamıyordum. Devir ekonomi devriydi en nihayetinde.
Bir beden büyük kıyafetler almaya ne dersin şeker kız.
İç sesime göz devirip ofladım. Gecenin bir vakti onun bilmişliğini çekemezdim. Aynadaki suretimi izlemeye devam ettim. Tam o sırada bir çift kol belimden bana sarılmış sırtımı göğsüne çekmişti.
Ay bir de böyle huyumuz vardı. Niye ağladın, niye ofladın. Yani kocacığımın kesinlikle müneccim şeyi yemesi lazımdı. Hamilelikte sorulan her soru beni sinirlendiriyordu. Leb demeden leblebiyi anlamıyordu sevgili hitler.