Bölüm 27

60.6K 3.1K 126
                                    


Keyifle okuyun ❤️

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum..

medya: Majeste- Aşk dediğin

Sanma üç günlük bu hislerim
Ben burda hergün seni beklerim
Gel beni kendinden mahrum etme ne olur
Bu hayat sen yoksan zehir olur




Sanma üç günlük bu hislerimBen burda hergün seni beklerimGel beni kendinden mahrum etme ne olurBu hayat sen yoksan zehir olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Şu telefonu sessize al bari "

Irmak'ın konuşması ile bir dakika önce verdiğim tepkiyi verdim. "Hayır."

Irmak gözlerini devirip konuştu. "O zaman aç ve konuş."

Omuz silktim. "Ona da hayır." Irmak oflayarak Leyla'yı sevmeye devam etti.

Atilla ile yaşadığımız tartışmadan sonra Melih'e beni idare etmesini rica edip eve gelmiştim. Sonrasında telefonumu kapatıp uyumuştum. Uyandığımdan kısa bir süre sonra Irmak bana gelmişti. Her şeyi ona anlattığımda Irmak'ta bana hak vermişti. Ama telefonumu açmam konusunda beni ikna etmişti.

Şimdi de yaklaşık on beş dakikadır olduğu gibi tekrar Atilla arıyordu. Bende inatla açmıyordum.

Bana çok fazla çıkışmıştı. Biraz sakin olsa zaten benim olayı hallettiğimi görürdü. Aptal değildim beni kıskandığını anlıyordum. Ama her kıskandığında bana böyle bağıracaksa olmazdı. Sevgilim hiç olmamıştı ama güven her zaman her durumda önceliğimdi ve bunu her daim karşımdaki insandan da beklerdim...

Tamam Atilla ile sonsuza kadar küs kalamayacağımı bende biliyordum ama bana bağırmaması gerektiğini öğrenmesi de gerekiyordu. Hem o bana bağırıyorsa bende ona küsebilir, trip atabilir , telefonunu açmaya bilirdim.

Tekrar çalmayan telefonu elime alıp ayağa kalktım.Akşam altıya geliyordu ve yemek yapmam lazımdı. Buzdolabını açıp içinden ne yapmam gerektiğini düşünürken çalan kapı ile konuştum.

"Irmak kapıyı açar mısın?"

Irmak sessizce tamam deyip kapıya yöneldi. Bende boş boş buzdolabına bakmaya son verip kapağını kapattım. En iyisi yemek siparişi vermekti.

"Işık..."

Irmak'ın sesiyle ona baktım. "Ne oldu kim gelmiş?"

Bana bakıp kaşlarını kaldırdı. "Atilla kapıda."

Sözleri ile şaşkınlıkla ona baktım. Eve gelmesini beklemiyordum. Kararsız kaldıktan bir iki saniye sonra yavaşça kapıya doğru ilerledim. O arada Irmak Leyla ve Mecnun'u kucaklayıp yatak odasına doğru hızlıca ilerledi.

Kapıya geldiğimde Atilla ile göz göze geldim. Yüzünde endişe, pişmanlık ve hüzün vardı.

Soğuk olmasına dikkat ettiğim ses tonu ile konuştum. "Ne oldu? Neden geldin?"

HABERLERDE AŞK VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin