Bölüm 28

62.1K 3K 159
                                    

Keyifle okuyun

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 

Medya: Cihan Mürtezaoğlu

Aldın beni, nefesimi Yersiz mülksüz sahip gibi

Aslı sende sureti yok

Yamacına indir beni

Şimdi gövdende büyüyen bu

Arsız, kimsesiz, topraksız çiçek

Yüreğinde kor, sürgün göğsüne

Bunu bana yapmazdın çiçek



Şubat ayının ortalarına gelmiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şubat ayının ortalarına gelmiştik. Hayatımdan akıp giden günlerde kötü bir olay hiç olmadı. Ve hiç başım belaya da girmedi. Açıkçası bu beni şaşırtsa da bu durum hoşuma bile gitti.

Atilla ile de aramız iyiydi. Ah bazen bulutların üzerinde gibi hissediyordum. Bazen öylesine aşk adamı oluyordu ki. Tabi bu sadece bazenleri kapsıyordu. Çünkü kendisi genel yaratılışı itibariyle hala yontulmamış bir odundu.

Ama tüm bunların yanında son kavgamızdan sonra iyice birbirimizi tanımaya başladık. O benim kızacağım noktaları biliyordu ben onun kızacağı noktaları biliyordum. Arada eksik detaylar mutlaka vardı bilmediğimiz, ama şimdilik iyiydik.

Nazar duası...

Ama zaten o kavga konusunda sonradan Atilla'ya hak vermedim değil. Çünkü Ali Yüksel konusu da biraz fazla uzadı sonradan. Yani kendisi bana bir kaç kez mesaj attı. Birkaç kez de aradı. Bunları tekrarlamaya yön tuttuğunda kibarlığı bir kenara bırakarak ona gayet net ve sert sınırlar çizdim. Çünkü biraz ısrara kaçmıştı tavırları. Ve bu cidden rahatsız ediciydi. Bununla birlikte pişkin ve ukala tavırları sabredilemez noktaya beni getirmişti...

Bende bu olayları tüm ayrıntıları ile Atilla'ya da anlattım. Tabi beni dinlerken küfürleri havada uçuştu ama bana hiç bağırmadı. Asla kalbimi kıracak bir davranışta bulunmadı. Sadece bana neden tek başıma halletmeye çalıştığım konusunda sitem etti.

Ama benimde nedenlerim vardı. Atilla o sıralar önemli bir operasyon yürütüyordu. Onun bu konuları aklına takmasından korkmuştum. Ve bu nedenden dolayı dikkati dağılır bir şey olur korkusu yaşadığımdan bahsetmiştim. Atilla sebebimi anladı hakta verdi ama gene de bir daha ne olursa olsun haber vermemi söylemeyi de ihmal etmedi.

Zaten sonra bana Ali bey ile son bir konuşma yapacağından ve konuyu kendinin kapatacağını söyledi. Ben yapmamasını istesem de içinin rahat etmeyeceğinden, sinir hastası olacağından falan söz edince mecburen kabul ettim.

HABERLERDE AŞK VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin