9. Bölüm | Menekşe

25 12 2
                                    

Selamlar!

Bu bölüm benim şu ana kadarki favorilerimden birisi. Çok keyif alarak yazdığım bir bölümdü. Umarım beğenirsiniz. Birce ve Baran'ın hikayesi için önemli bölümlerden birisi. Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim ❤️ 

İyi okumalar dilerim 🤟🏻✨

******

Aynadaki yansımamı tekrar inceledim. Son yarım saattir başka bir şey yapmıyordum.

Siyah deri bir pantolon ve tek omuz bir bluz giymiştim. Sağ kolum tamamen kapalı sol da açıktı. Göğsümün üzerine gelen saçlarımı düzleştirmiştim. Koyu göz makyajım, gözlerimi ön plana çıkartmıştı. Allığımla benzer tonlarda şeftali bir ruj sürmüştüm. Topuklularımı evin girişinde bırakmıştım, çıkmadan giymek için. Küçük siyah bir çanta alacaktım. Şık gözüküyordum. Ama bir yandan spordum da. Tam olarak nereye gideceğimizi bilmediğim için her ortama gidebilecek bir şekilde giyinmeye çalışmıştım. Başarılı olduğumu düşünüyordum.

Saat yediye beş vardı. Baran Günay ne kadar dakikti bilmiyorum ama ben oldukça dakiktim. Odamın ışığını kapatıp aşağı indim. Topuklu ayakkabılarımı giyip deri ceketimi elime aldım. Bahçe kapısını kapatmıştım ama perdeleri çekmemiştim. Karşı evde hiç ışık yanmadığını görebiliyordum. Gelmek üzere olmalıydı.

Dışardan korna sesi duyduğumda derin birkaç nefes alıp verdim. Bir dakika kadar bekledim. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda Baran'la burun burunaydım. Siyah bir gömlek ve pantolon giymişti. Kapıyı kapatıp ona döndüm. Yüzünde huzurlu bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Bir kolunu bana sarıp yanağımı öptü. "Çok güzel olmuşsun."

Gömleğinin zaten düzgün olan yakasını düzelttim. "Sen de fena değilsin."

"Hadi." diyerek elimi tuttu. Arabanın kapısını açtığında kaşlarımı kaldırdım, memnun bir tavırla. Koltuğa yerleşip kemerimi takana kadar o da bindi. Kemerini taktıktan sonra arabayı çalıştırıp sokaktan çıktık. "Nereye gidiyoruz?"

"Alaçatı'ya." dedi. Işıklarda durduğumuzda telefonunu bana uzatıp "Zevkine göre bir şarkı bulabilecek misin bakalım." dedi. Yeşil ışık yandığı an arkamızdaki araba kornaya basmıştı. "2109." dediğinde önce bunun ne anlama geldiğini anlamadım. Sonra şifresi olduğu kafama dank etti. Özel bir anlamı var mı acaba?

Baran'ın müzik arşivini gezmeden önce gözüme ilk çarpan sevdiğim bir şarkıyı açtım. Geceyi Anlatmış.

Baran'la müzik zevklerimizin bu kadar uyuşacağını düşünemezdim. Kayıtlı çoğu şarkıyı biliyordum, dinliyordum. Benim arşivim elbette daha genişti. Her ruh hali ve durum için listelerim vardı. Ama Baran'ın yalnızca üç listesi vardı: Araba. Spor. Gece.

Araba en kalabalık listeydi. Türkçe yabancı karışıktı, slow şarkılar hariç her tür şarkı vardı. Spor çoğunlukla yabancı rap şarkılarından oluşuyordu. Gece ise tam bir aşk acısı listesiydi. Araba yolculuğumuz için geceden şarkı seçmeyecektim. Diğer iki listeden şarkıları sıraya ekleyip telefonunu kilitledim.

Araba yolculuğumuz seçtiğim şarkılar hakkında yorum yapmamızla geçmişti. Ancak dört şarkı dinleyebilmiştik. Geceyi Anlatmış, Aşk Yok Olmaktır, Maps, The Big Bang.

Arabayı durdurduğunda valelerden birisi kapımı açmıştı. Geldiğimiz mekanın girişindeki tabelada italik bir şekilde yazılmış isme baktım: Menekşe Balık. O kadar mekan içinde Anıl'a ait balıkçıya mı gelmiştik cidden. Baran'ın 'Tesadüf diye bir şey yoktur. İnsanların planları ve amaçları vardır.' diyen sesi yankılandı beynimde.

6. 10. 21Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin