Herkese merhaba!
Önceki bölüme göre daha kısa bir bölüm oldu, geçiş bölümü gibi düşünebiliriz 🙃 Birce ve Baran'ın hikayesindeki kilit anlardan birisi. Hepinize iyi okumalar dilerim. Oy vermeyi, yorum yapmayı ve beğeneceğini düşündüğünüz herkese 6.10.21'i önermeyi unutmazsanız çok sevinirim ❤️
******
Taksi evimin önünde durduğunda birlikte arabadan indik. Baran kolunu belime sardı. Birlikte eve doğru yürürken Sevgi ablanın bahçe ışığının yandığını gördüm. Yarın Sevgi ablanın birkaç eve kahve içmeye uğraması gerekecekti. Yılın dedikodusunu veriyorduk şu an ona.
Kapıyı açıp içeri girdim. Baran peşimden geliyordu. Kendimi koltuğa bıraktığımda hala ayakta dikildiğini gördüm. "Niye ayaktasın?" Yanımdaki boşluğa vurdum. "Gelsene."
Sakin adımlarla gelip yanıma oturdu. Bana değil evin içine bakıyor, inceliyordu. Kafası karışmıştı. Araba yolculuğumuz sırasında bir şeyler düşünmüştü.
Ayakkabılarımı çıkarıp duvarın dibine, parkeye doğru fırlattım. Bacaklarımı kendime çekip ona doğru dönük oturdum. Kolumu koltuğun arkasına yasladım. Hala bana bakmıyordu. Çenesini tutup yüzünü bana çevirdim. "Ne düşündüğünü söyle." Başını geriye atıp homurdandı. Aptalca bir oyun olduğunu mu düşünüyor? Ciddiye almıyor mu? "Söyle!"
"Sorunu nasıl cevaplayacağımı düşünüyorum."
Kaşlarımı çattım. Çenesini bıraktım. Parmaklarım gömleğinin yakasıyla oynuyordu. Soğuk parmaklarım tenine değse de tepki vermedi. "Hangi sorumu?"
"Neden işlerin başında olmadığımla ilgili."
"Nasıl kıvıracağını mı bulamıyorsun?" Gözlerini büyüttü, saçmalama dercesine. "Gerçek hoşuma gitmeyecek mi?"
"Gerçek..." Alnını ovuşturdu. "Gerçek şu ki işlerimi bırakmadım Birce." Gözlerimin içine baktı. "Babamı kaybettikten sonra Doğu'yla çok kavga etmeye başladık. Onun otelleri benim de geri kalan her şeyi yönetmem gerekiyordu. Ama bu onu tatmin etmedi. İşleri batıracağından emindim. Ama kendine gelsin diye her şeyi tersine çevirdim. Otelleri buradan idare etmek daha kolay. O yüzden buradayım. Bir süreliğine yeraltını Doğu'ya bıraktım."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Buraya gelmen planlıydı yani." Başını salladı. "Volkan senin hakkında kötü konuşuyor. Bunu biliyor musun?"
İkimizin arasında duran elimi tutup parmaklarımla oynamaya başladı. "Ne diyormuş?" diye sordu dalgınca. Volkan'ın onun hakkında konuşması umrunda değilmiş gibi duruyordu. O an, bildiğim her şeye olan inancımın sarsıldığını hissettim. Bütün sorularımı arka arkaya sormaa, hızlı cevaplar almaa ve beynimdeki sisi, bilinmezliği dağıtma isteğiyle dolup taştım.
"Senin her şeyi, herkesi yüzüstü bırakıp gittiğini." Sonra duraksadım. "Bilerek öyle konuşuyor." Gözlerime baktı, başını salladı. "Niye?" Beynim durmuştu. Sıcacık parmakları soğuk elimin arasında avuç içimi okşuyordu.
"Herkes Doğu'ya gerçekten saygı göstermeliydi. Bunu da ancak benim gerçekten gittiğimi düşünürlerse yapacaklardı." Derin bir nefes verdi. "Bu pek gerçekleşmedi ne yazık ki. Herkes yine arka planda da olsa her şeyden haberdar olduğumun farkında. Böyle olduğunu Doğu da biliyor ama ben dönene kadar bu düzenden memnun. Volkan'ın ileri geri konuşmasının tek faydası oldu. Kim dost kim düşman görebildim. Kimin buraya birini göndermeye, bana saldırmaya cesareti var, bu sorunun cevabını aldım."
"Burada yalnızsın. Ya sana bir şey olursa?" Başını yana yatırdı. Yüzünde öyle bir ifade vardı ki, kendimi aptal durumuna düşürdüğümü hissettim. "Tabii ki burada yalnız değilsin. Buna gerçekten inanan var mı?" Ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6. 10. 21
ActionKendini hiç alışık olmadığın bir denklemin ortasına atarsan ne olur? Birce Dereli tam da bunu yapmıştı. Bilmediği bir adamın peşinden, ailesini elinden alan adamın peşinden gitmişti; Baran Günay'ın. İstanbul'dan Çeşme'ye uzanan bu macerada kendini...