Kar erimiş ormana giydirdiği beyaz gelinliği çıkarmıştı. Genç adam gelecek olan bir sonraki kar için fazladan odun kesmişti.
Soğuk hava hala etkisini korusa bile güneş kendini göstermeye başlamıştı.
Genç adam omuzuna aldığı büyük bir ağaç parçası ile evine ilerlerken hemen arkasından gelen adım sesleri soğuktan buz tutan kıza aitti. Ne kadar evde kalması gerektiğini söylese bile korktuğunu söyleyerek dinlememiş ve peşine takılmıştı.
Yolda bir çok kez düşmüş ama inatla peşinden gelmeye devam etmişti. Bu hali ile inatçı bir kız çocuğuna benziyordu ki aslında pek bir farkta yoktu.Evin önüne geldiğinde ağaç dalını yere atıp derin bir nefes aldı. Soğuk havaya rağmen üzerine giydiği kahve rengi eski tişört terleyen tenine yapmışmış, kaslarını olduğu gibi meydana sermişti. Giderken giydiği mont kızın üzerindeydi. Odun keserken fazla hareketten dolayı kısa zamanda sıcaklamış, montunu kenarda yavru köpek gibi titreyen kıza vermişti.
Hafif esen hava terleyen tenine çarptıkca ürperiyordu.
"Eve gir üşüteceksin. Zaten yeni kendine geldin." Dedi köpek yavrusu gibi hemen yanında bekleyen kıza.
Kız girmek istemese bile gerçekten üşümeye başladığı için adamın sözünü dinledi. Ufak adımlarla kulübe tipli eve girdi. Yüzüne çarpan sıcak hava ile üşüdüğünü daha iyi anlarken hızla sobanın başına gitti. Dışarı çıkmadan önce adamın sobaya attığı kalın odundan geriye kalan közler hala sıcaktı.
Ellerini biraz ısıtıp ince odunlardan iki tane alıp sobaya attı. Gözleri sobanın kenarında uyuyan yavruya kaydığında sevgi ile gülümsedi.
Bir haftadır buradaydı ve daha önce hiç hissetmediği kadar huzurlu hissediyordu. İlk başlarda genç adamdan dolayı biraz korksa da her geçen günde adamın zararsız olduğunu anlamıştı.
Şimdi ise ona tamamen alışmıştı. Gözüne ilk an olduğu gibi korkutucu gelmiyordu. O devasa bedenine bile alışmıştı. Tek sorunu burada kıyafet ve banyo sorunu vardı. Adamın kıyafetleri ona olmadığı için giyecek pek bir şeyi yoktu.
Kendi elbiselerini iki gün önce elinde yıkayabildiği kadar yıkamıştı ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.
Adamın evinde elektirik vardı ama çamaşır makinesi ve şohbeni yoktu.
Bu durumu saçma bulsa da sesini çıkarmamıştı."Odun attın mı?"
Arkasını dönüp içeri giren adama bakarken " evet" dedi. Ses tonu her zamanki gibi kısıktı.
" Duş alacağım güğüme su koyar mısın?"
Kafasını sallayarak mutfağa gitti. Kendi evinde hiç iş yapmazken burada her işi yapıyordu ama bu durumdan şikayetçi değildi. Adama yardım etmeyi seviyordu çünkü yaptığı iyiliğin karşılığını ancak bu şekilde ödeyebiliyordu.
Güğümü su ile doldurup koltuğa oturdu. Aslında onunda banyo yapması lazımdı ama nasıl yapacağını bilmiyordu. Daha önce hiç bu şekilde banyo yapmamıştı.
Yaklaşık yarım saat sonra güğümde ki su kaynamaya başladığında adamın kolunda bir kaç kıyafetle odasından çıktığını gördü.
Kendisinin iki elle bile kaldıramayacağı güğümü adam tek elle kaldırıp götürmeye başladığında gözlerini kocaman açtı.
❄️
Saçlarını elinde ki havlu ile kurularken banyonun kapısını açtı. İçerdeki buhar dışarı çıkarken o da banyodan çıkıp salona geçti.
Koltukta oturan kıza kısa bir bakış atıp saçlarını kurutmak için sobaya yaklaştı. Uzun saç kullanmayı seviyordu ama banyodan sonra uğraşmak sinirini bozuyordu.
" Banyo yapmak istiyorsan ki yapmalısın soba yanarken su ısıtalım." Dedi.
Bir yandan havlu ile saçının ıslaklığını alırken bir yandan kafasını sobaya yaklaştırdı.
" Giymeye kıyafetim yok."
Kızın mırıldanması ile ona baktı. Kafasını yaramazlık yaparken yakalanan çocuklar gibi aşağı eğmiş, ellerini kucağında birleştirmişti. Açıkta kalan bacaklarını ileriye doğru uzatmıştı. Kış ayına uygun olmayan sarı mini elbisesi beline kadar dar kesim olsa da belinden sonraki kısım oldukça bollaşıyordu. Üzerinde duran küçük renkli çiçekler elbiseye tam yaz havası katıyordu.
Yaz ayı için güzel bir elbise olsa da bu ay için hele ki bu dağ başı için kesinlikle uygun değildi.
" Benimkilerden giyebilirsin." Dedi sakince. Açıkçası kendi kıyafetlerini onun üzerinde görmek hoşuna gidiyordu.
Minik bedeni kendi kıyafetlerinin içinde kayboluyordu." Tamam o zaman bende yıkanayım" dedi kız ayağa kalkarken. Baruh Efe de ayağa kalkıp banyoya gitti. Boşalan güğüme tekrar su doldurup sobanın üzerine bıraktı. Kızın odaya gittiğini gördüğünde peşinden gitti.
Dolaptan ona olabilecek en uygun kıyafetlerden çıkarıp yatağın üzerine bıraktı.
" Yeni kıyafetim yok bunlarla idare edersin" dedi dolabın en alt çekmecesinden çıkardığı mavi kalın örme kazağı da diğer kıyafetlerin üzerine koyarken. Ardından aynı çekmeceden bir çift çorap çıkardı. "Bunları da giyersin."
Kızın tamam anlamında kafa sallaması ile odadan çıktı.