Duvarda asılı duran siyah yuvarlak saat gece tam on ikiyi gösterdiğinde Baruh Efe oturduğu koltuktan kalktı.
"Hadi yatağını hazırlayalım." Dedi çift kişilik koltukta uyuklayan kıza. Dün gece uyuyamadığı için olsa gerek dokuzdan sonra uyuklamaya başlamıştı.
Kız gözlerini aralayıp uyuşukça ayağa kalktığında koltuğu açarak yatak haline getirdi. Koltuk yeterince yumuşak olduğu ve evde fazla yatak olmadığı için yastıkla yorganı da açıp kızın yatması için kenara çekildi.
" Geç yat hadi."
Genç kız göz kapaklarını bile açmakta güçlük çekiyordu. Kulağına uğultu gibi gelen sesler ve hissettiği baş ağrısı bedenini zorluyordu. Bunun olacağını da biliyordu bir nevi. Uykusunu düzgün alamadığı zamanlar deli gibi başı ağrır ilaç almadan geçmezdi.
" Ben odada yatacağım sen burada yat." Dedi ayakta bekleyen adama. Uyku zihnini bulandırsa bile hâlâ birazcık olan bilinci sonuna kadar itiraz etmeye kararlıydı.
Adamın cevap vermesini beklemeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Ona göre hızlı, adama göre minik adımlarla odaya gittiğinde sızlayan başı ile dolaba yöneldi. Küçük siyah çantasını alıp, içerisinden ağrı kesici ilacı aldı.
Beyaz renk küçük hapı ağzına atıp suya gerek duymadan yuttu.Çantayı tekrar dolaba geri koyduktan sonra dolabın kapağını kapatıp yatağa yöneldi.
Tam yorganı açıp içine girmek üzereyken odanın kapısının açılması ile durdu.
Gözleri içeri giren adama kayarken derince yutkundu." Bir şeyi iki defa söylemekten nefret ederim. İçerde yatacaksın diyorsam bunu yap."
Adamın sert ve sinirli sesi ürkmesine neden olurken bunu ona belli etmemek için çenesini havaya kaldırdı. " O zaman sende benimle yatarsın."
Adamın gözlerinin içine bakarak kurduğu cümle ortamda bomba etkisi bırakırken genç adam kızın yüzünü inceledi.
Koltukta yatmayacağı kararlı yüzünden bile belliyken sıkıntı ile iç çekti. Bu bir kaç gün oldukça soğuk olacaktı. Kız bu odada yatarsa iki gün sonra hasta olacağı belliydi." Tamam." Dedi stabil bir ses ile. İki büyük adımda yatağın yanına gidip kalın yorganı kucağına aldı. Odadan çıkarken kızın vazgeçtim demesini bekliyordu ama duyduğu adım sesleri kızın kararlı olduğunu gösteriyordu.
Elinde ki yorganı koltuktaki yumuşak battaniyenin üzerine serip bir ucunu açtı.
" Geç." Dedi uslu uslu bekleyen kıza.Kız lafını ikiletmeden yatağa girdiğinde derin bir nefes aldı. Işığı kapatıp o da kızdan arta kalan kısma yattı.
Kabul etmeliydi ki yaptığı tamamen aptallıktı. Hemen kalkıp odaya gitmeliydi. Yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama yine de bunu yapmak istiyordu. Sebepsiz yere kızla aynı yastığa baş koymak hoşuna gitmişti.
İstemsizce gülümseyip gözlerini kapattı.❄️
Baruh Efe üzerinde hissettiği ağırlık ve sıcaklık ile gözlerini aralarken, uykudan yeni uyanmış olmanın aptallığı ile ne olduğunu anlayamadı. Gözlerini kapatıp tekrar açtığında yavaş yavaş yerine gelen zihni ile idrak ettiği şey okkalı bir küfür etmesine neden oldu.
Nil Liya resmen yarı çıplak bir halde üzerinde uzanıyordu.
Kızın bir eli çıplak karnında dolaşırken diğer eli genç adamın saçlarının arasındaydı.Hangi ara bu pozisyona geldiklerini bilmiyordu ama kızı acilen durdurması gerekiyordu.
"Uzaklaşmalısın." Dedi kızı iterken. Cevap olarak aldığı mırıltı kızın aklının yerinde olmadığının en büyük göstergesiydi.